Fehmi KORU
Meslektaşlar içerisinde ülkedeki gelişmeleri değerlendirmede en fazla zorlananların ekonomi alanında uzmanlaşmış gazeteciler olduğunu sanıyorum. Özellikle de iktidara muhalif ekonomi yazarları…
Ülkede ekonomi kötü ve onlar bunu en iyi bilebilecek durumdalar; ancak kötü gidişten herkes gibi onlar da olumsuz etkilendiği için, ekonomi yazarlarının, olumlu gelişmeler beklentisi içerisinde olmaları da gerekiyor…
Nitekim, Hazine ve Maliye’nin başına Mehmet Şimşek geldiğinde, en muhalif ekonomi yazarları bile, birkaç istisna dışında, işlerin düzelmesini beklediler.
İşlerin düzelmesini hâlâ bekleyen ekonomi yazarları olsa da, çoğu, işlerin daha da kötüye gitme ihtimali endişesi taşıyor ve bunu yazılarına da yansıtıyor.
Ekonomi uzmanlık alanım olmadığı için, baştan beri, Şimşek’le ilgili beklentilere mesafeli yaklaşıyorum. Kendisiyle birlikte Türk ekonomisini kurtarmaya gelmiş olan Hafize Gaye Erkan’ın Merkez Bankası başkanlığından ayrılmasının ardından, Şimşek’in de aynı yolu izleyeceği beklentisiyle gün sayıyorum.
Hafize Hanım kaçış yolunu bebeği ve babası sayesinde erkenden buldu; Şimşek’in de kendisine mazeret aradığı kanaatindeyim.
“Ekonominin durumu o kadar berbat ki, kim gelse onu düzeltemez” diye düşündüğüm için değil, Şimşek’in bunu beceremeyeceğinden de değil, kolay izah edemediğim psikolojik sebeplerle, bunun böyle olduğuna inanıyorum.
Dün internet sitelerinde duyurdukları, kanalların da sabahtan başlayarak yer verdikleri aşağıda özetleyeceğim haberleri, siz bugün gazetelerde büyütülmüş olarak bir daha okuyacaksınız.…
Herkesin öğrenip sevinmesi isteniyor çünkü…
TÜİK’e göre, Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2,5 artmış…
Müjde bundan ibaret değil; Ticaret Bakanı Ömer Bolat da, “Cumhuriyet tarihimizin en yüksek Ağustos ayı ihracatı, yüzde 2,4 artışla, 22,1 milyar dolar olarak gerçekleşti” açıklamasıyla TÜİK’e destek çıkıyor…
Esas müjde ise, Merkez Bankası verilerini okurlarına aktarırken sevincini saklayamayan Hürriyet gazetesinden: 1 aylık mevduata ödenen en yüksek faizin yıllık yüzde 53.92 olduğunu belirtirken, 1 milyon lirasını bir yıl boyunca faizde değerlendiren mudinin 642 bin lira kazancı olacağını duyuruyor Hürriyet…
Aynı gazeteden, yüzde 80 faiz ödeyen bankalar olduğunu da öğreniyoruz.
Gazete “En yüksek faizi veren bankayı tercih edin” tavsiyesinde bulunuyor.
Sevinelim mi?
Bankada 1 milyon veya daha yüksek TL hesabı bulunanlar elbette sevinmişlerdir ve o coşkuyla gazetenin tavsiyesini yerine getirebilmek için en yüksek faizi veren bankanın hangisi olduğu arayışına girmişlerdir…
Ya olmayanlar?
“Ülke ekonomisi büyüyor ve ihracat bir yıl öncesine göre artıyor” müjdelerinin kimler için olduğunu sanıyorsunuz; çalışanların ve emeklilerin de bunlarla sevinmesi gerekiyor…
Ya da, Mehmet Şimşek’in bu duyurularla eş-zamanlı olarak yaptığı “Büyümede dengelenme başladı, cari açık daraldı, risk primi azaldı, dış kaynak girişleri arttı” açıklamasını, iktidara muhalif yakınlarına göstermek üzere, muska niyetine, gazeteden kesip cüzdanlarına yerleştirsinler…
Nasıl olsa cüzdanlarında bir gazete kesiği için boş yer vardır.
Tuhaf bir durum bizimki.
Ekonomiye yönelik eleştirilere, “Başka ülkeler farklı mı sanki; ABD’ye bakın, Almanya’ya, Fransa’ya, İngiltere’ye bakın, onlarda da…” diye başlayan itirazlar duymuşsunuzdur.
O ülkelerde bankalar yıl sonunda 1 milyon Dolar’a 642 bin Dolar, 1 milyon Euro’ya 642 bin Euro, 1 Milyon Sterlin’e 642 bin Sterlin faiz ödüyorlar mı?
Çoğu Batı bankaları mevduata hiç faiz ödemiyor…
Hiç…
Sıfır faiz…
AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tam arzu ettiği ‘sıfır faiz’ (hatırlayın diye: nass) geçerli oralarda…
Bizdeki bankalar kazanıp da mudilerine yüzde 80’e kadar faiz nasıl ödeyebiliyorlar?
Açtıkları kredilere yüzde 80’in çok üzerinde faiz uygulayarak olmasın?
Ekonomi uzmanlık alanım değil ama, diğer sebepler bir yana, sadece kredi faizlerinin bile hayatı olağanüstü pahalı hale getirdiğini söyleyebilirim.
Mehmet Şimşek hayat pahalılığını -enflasyonu- yensin diye göreve getirilmiş değil miydi?
Kusura bakılmasın, sevinmemiz için duyurulan haberlere sevinemiyorum ve Mehmet Şimşek’in ne zaman gideceğine gün saymaya devam ediyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025