Fehmi KORU
Yaptığım yanlıştı, o gün bugündür yaptığıma pişmanım. Ailemin, arkadaşlarımın mutsuzluklarına sebep oldum. Benim için kötü bir tecrübeydi, yine de bu olaydan ders çıkardığımı sanıyorum.”
Aktardığım pişmanlık ifadeleri bayağı eski bir döneme ait. Ailesinden biri başkan, diğeri başkan adayı olmuş biri; kendisi de politikaya soyunduğu bir dönemde, hakkında çıkan “Sınavda kopya çekti” iddiası sonrası bu özrü yayımlamıştı.
Senatör olabildi, ama gönlünden geçtiği, ailesi de zorladığı halde başkan adayı olamamasının sebeplerinden biri de budur: Okulda kopyacılığı.…
Üniversitede ilk sınıfta İspanyolca dersinin sınavına kendi yerine bir başkasını sokmuş, fark edilince okuldan tard edilmiş. Sonraki iki yılını askerlikte geçirip döndüğünde yeniden sınavı kazanınca aynı üniversiteye kabul edilmiş…
Bu olay ABD’de geçiyor. O kişi John ve Robert Kennedy kardeşlerin küçüğü Edward Kennedy.
Aslına bakılırsa daha basit bir cezaya çarptırılabilecekken, okulu -Harvard- politikacı bir aileden geldiği ve kendisi de aynı makamlara aday olabileceği için en ağır cezayı kesmiş.
Kamu hizmetine talip olanların geçmişlerinde kopyacılık gibi bir kara leke bulunmaması gerekir.
Başka bir ülkede geçen bu eski olayı şu sıralarda hatırlamamın sebebi, katıldığı son dört seçimi kazanmış, halen ülkemizin en büyük kentinin belediye başkanı olan Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının nicedir tartışma gündemini işgal etmesi…
İmamoğlu yapılacak ilk seçimde muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olacağını şimdiden açıkladı.
Diploması sahteyse, anayasaya göre cumhurbaşkanlığı için yüksek okul mezunu olmak gerektiğinden, bu amacını gerçekleştirmesi mümkün değil.
Peki, diploması sahte mi?
Gündeme ilk geldiğinde konu ‘sahte diploma’ ekseninde tartışıldı, ancak tartışma ilerledikçe ortaya çıkan gerçeklerden elinde kapı gibi bir diploma olduğu anlaşıldı.
Şimdi, tartışmanın yönü, kendisine diploma veren İstanbul Üniversitesi’ne (İÜ) giriş sürecinde usulsüzlük yapıldığına kaydı. Kıbrıs Girne Amerikan Üniversitesi’ndeki (GAÜ) kaydını, birinci sınıftan sonra, yatay geçişle İÜ’ye taşımış. Oradan da mezun olmuş…
İddia “Diploması sahte” iken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sonradan “Resmi belgede sahtecilik” haline dönüştürülmüş…
Usulsüzlük nerede?
Denildiğine göre, o yıllarda GAÜ’nün denkliği YÖK tarafından tanınmamaktaymış…
İyi de, konu ilk ele alındığında, YÖK, işlemin usule uygun olarak yapıldığı, açılan bir yatay geçiş imkanını İmamoğlu ile birlikte 79 kişinin daha kullandığı raporunu ilgililere ulaştırmış…
İÜ Rektörlüğü ve ilgili fakülte dekanlığı da 2020’de konuyu raporlaştırmışlar…
Konu o zaman kapanmalıydı, değil mi?
Hayır. Başsavcılık şimdiki YÖK yönetimi ve İÜ Rektörlüğünden yeniden rapor istiyormuş…
İyi de, usulsüzlük var olsa bile, yapan İmamoğlu değil ki; devletin kurumları…
İmamoğlu hakkında, cezayla sonuçlanırsa kendisini ‘siyasi yasaklı’ haline getirip adaylığının önünü kesmeye yarayacak, biri konuşmasında ‘ahmak’ sözcüğünü kullandığına dair olmak üzere dört de dava var.
Dava yoluyla ‘siyasi yasaklı’ mı olsun, yoksa ‘sahtecilik’ iddiasıyla diploması iptal edilerek mi?
Son kavşakta tartışma bu zeminde devam ediyor.
Araya ağız sulandırıcı ilginç ayrıntılar da girmedi değil.
Yatay geçiş başvurusunda kefil olarak ismi geçen hemşehrisi bir önemli politikacıdan hareketle Mason ve Rotaryen gruplarının gölgesi de tartışmalara katılmış bulunuyor.
O sıralarda henüz 20 yaşına girmemiş bir gençti Ekrem İmamoğlu, ama olsun, bu ayrıntılara okurlarını boğan kalemler açısından amaç kafaları karıştırmak…
28 Şubat döneminde de, YÖK, sonradan AK Parti’de önemli bir bakanlığın başına getirilmiş bir bilim insanının ‘profesör’ unvanını iptale kalkmıştı.
Muhalif kalemler, o günlerden başlayarak bugüne, YSK’nın aksine kararına rağmen, üç dönemdir ülkenin cumhurbaşkanlığına seçilmiş Tayyip Erdoğan’ın diploması için ‘sahte’ iddiasını tekrarlayıp duruyorlar.
Şimdiye kadar yazdıklarımı, önceki akşam Ekrem İmamoğlu’nun konuğu olarak katıldığım İstanbul’daki farklı inanç grupları temsilcilerinin ağırlandığı iftar programını izlerken düşündüm.
Birbiri ardına mikrofonu alan değişik dinlerden ruhani liderler ile Müslüman cemaatlerin temsilcileri, belediyenin kendilerine dönük hizmetlerinden duydukları memnuniyetleri paylaştılar.
Uzun ilahiler, öncesinde Kur’an tilaveti ve vaktin geldiğini bildiren ezanla iftar karşılandı.
Dualar… Dualar…
Erdoğan’ın 1994’te İstanbul’a belediye başkanı olduğunda başlattığı Ramazan’a saygı uygulaması, İmamoğlu döneminde de aynen devam ediyor sizin anlayacağınız…
Cumhurbaşkanı Erdoğan da İmamoğlu’nun hayr-ul halef olma gayretinin herhalde farkındadır.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025