Fehmi KORU
Geçenlerde bir toplu taşım aracında karşımıza çıkan ve bir partinin ilçe başkanı olduğunu öğrendiğimiz olgun bir kişi, ben ve arkadaşıma, sonradan birkaç yerde tekrarladığım hikmetli sözler sarf etti.
Başkalarına tekrarladığım halde sizlerle paylaşmadım, çünkü dışarıdan verdiği örneklerden sonra “Bizde ise…” diye başlayan bölüm zülfü yâre dokunur gibi geldi.
Siyasetçi ve koltuk
Adamın bize dediği şuydu: Demokratik ülkelerde seçimle gelinen görevler o görevi üstlenenler açısından süresi belli bir yükümlülük olarak görülür. Süre dolunca veya herhangi bir sebeple erkenden koltuktan ayrılması gerekince, o görevlerde bulunanlar, hiç yüksünmeden yerlerini başkalarına terk ederler…
Örneğini de İngiltere’den verdi: David Cameron…
David Cameron 2016 yılında yapılan Brexitreferandumuna kadar altı yıl boyunca İngiltere’de başbakandı. Referandum “Avrupa Birliği’nden çıkalım” iradesini siyasete dayadığında, “Bundan böyle ben yokum” diye ceketini alıp başbakanlığı terk edivermişti Cameron.
Bu olayı zikreden toplu taşım aracında karşımıza çıkan kişi, “Üstelik bir de ıslık çalarak” diye ekledi.
Sizlerle daha önce paylaşmadığım bu anekdotu şimdi niye aktarıyorum?
Fatih Çekirge’nin bugünkü yazısında karşıma çıkan Başbakan Binali Yıldırım’ın sözleri sayesinde.
Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın düzenlediği bu ayki ‘Beyoğlu Sohbetleri’ toplantısının konuğu imiş Binali Bey.
“Kahkahası bol bir gece oldu” diyor Hürriyet yazarı toplantı için. Başbakan en keskin mesajları katılanların içini ferahlatan bir üslupla vermiş çünkü.
Bir meslektaş, “En çok neyi özlüyorsunuz Sayın Başbakanım?” diye sormuş.
“Cevap yine bir alkış ve kahkaha” dedikten sonra Fatih Çekirge söyleneni şöyle aktarıyor:
“Yani şu anda, az ilerideki Bahriye Caddesi’nde elde tespih yürüsem… Onu özlüyorum…”
Televizyon programı yapımcısı olan biri de, Başbakan Yıldırım’ın toplantıdaki performansını çok beğenmiş ve kendisine “Bir yapımcı olarak size ‘talk show’ önerebilirim” demiş. Ona cevabı da “3 Kasım 2019’dan sonra bu teklifinizi değerlendiririm” olmuş Binali Bey’in…
Demek ki, arkasına bakmadan ceketini alıp siyasi hayattan ayrılmaya hazır bir siyasetçi, şu anda başbakanlık koltuğunda oturan Binali Yıldırım.
Siyaset onlarda yük, bizde dava
“Onlar ve bizler” ayrımının bir sebebi var elbette: Bizde siyaset, pek çok başka ülkeden farklı olarak, hiçbir zaman omuzlarda taşınan fuzuli ve geçici bir ‘yük’ görülmüyor; çünkü bir ‘dava’ uğruna yapılıyor bizde siyaset. Öyle olduğu için de, siyasi hayatı terk etmek sanki ‘dava’ diye nitelenen ulvi yolu yarıda bırakmakmış gibi görülebiliyor.
Sadece siyaset yapanlar öyle görmüyor, onunla birlikte siyaset yapanlar da, o siyaset adamına oy verenler de konuya böyle yaklaşıyorlar.
Ayrılması istenmiyor, siyaset adamı da işgal ettiği koltuğu bu sebeple kolay kolay bırakmıyor.
Koltuk terk edilir, ama ‘dava’ terk edilebilir mi hiç?
Sağcısı da solcusu da böyle yaklaşıyor konuya.
Elbette Binali Yıldırım da, 3 Kasım 2019’da yapılacak cumhurbaşkanı seçimiyle birlikte tarihe karışması beklenen başbakanlık koltuğunu terk etmek zorunda kalsa bile, siyasi hayattan öyle kolayından çekilemeyecektir.
Hadi diyelim siyasetten çekildi, çekilse bile, eski başbakan olarak Bahriye Caddesi’nde elde tespih yürümek rüyası o zaman bile gerçekleşmeyecektir.
Keşke gerçekleşebilse.
Bisikletli başbakan
Geçen Ekim ayında bir fotoğraf sosyal medyada çok takdir toplamıştı.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte ülkenin kralı ile görüşmek için gittiği Kraliyet Sarayı’nın bahçesine bisikletini park ederken görüntülenmişti.
Meğer ülkesini ziyaret eden yabancı konuklarla görüşmelerine de bisikletle gidermiş Hollanda başbakanı; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 2012 Nisan ayında Hollanda’yı ziyaret ettiğinde de öyle olmuş…
Ben de bir defasında Belçika başbakanını belediye otobüsünü durakta beklerken görmüştüm.
Daha doğrusu o zamanlar Brüksel’de yaşayan gazeteci Hadi Uluengin, biz araçla yanından geçerken durakta bekleyen kişilerden birinin ülkenin başbakanı olduğunu söylemişti.
Söylediğinin doğruluğu, resmi görüşmeler başladığında, duraktaki kişiyi bizim resmi heyetin karşısında gördüğümüzde ortaya çıkmıştı.
Terör bizde öyle fotoğraflara imkan sağlamıyor.
Her şeyin bir zamanı var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025