Fehmi KORU
Afrin’de kent merkezinin de Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve destekçisi Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) tarafından ele geçirilmesi, önemli devlet binalarına bayrak dikilmesi başarılı bir gelişmedir.
TSK ciddiye alınacak bir güçle karşılaşmadan bunu gerçekleştirdi. Oraya yuvalanmış PKK uzantısı PYD/YPG militanları çatışmaya girmek yerine araziden çekilmeyi yeğlediler.
‘Başkomutan’ sıfatıyla harekâtın psikolojik propaganda yönünü de üstlenmiş olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Afrin sonrasında orduya yeni hedefler verdi: Sincar ve Menbiç…
İddialar, iddialar
Harekâttan önce veya başlaması sonrasında “TSK bunu başaramaz” iddiasını seslendirenler var mıydı?
Bugün gazetelerde yer alan pek çok yazı o iddiaya yönelik eleştirilerde bulunduğuna göre var olması gerekir.
Ertuğrul Özkök’ün bugünkü yazısının başlığı anlamlı: “Savaşamaz dedikleri ordu bütün dünyaya ders verdi.”
Peki, “Afrin’e girmek zordur, büyük direniş olacaktı, sıra meskûn mahal çatışmasına geldiğinde işler tersine dönecekti” diye yazanlar ve TV’lerde bu görüşü ileri sürenler var mıydı?
Ahmet Hakan “E hani direniş falan?” başlığını taşıyan yazısında öyle tipler olduğunu söylediğine göre bizim de var olduğunu kabul etmemiz gerekiyor.
İkisi de medyayı benden daha yakından izliyorlar.
AK Parti’nin daha fazla itibar ettiği gazetelerde heyecanı çok daha yüksek yazılar var bugün.
Afrin harekâtı TSK ile ilgili yersiz, yanlış, kasıtlı ve zararlı bu tür iddiaların silinmesi açısından hiç kuşkusuz yararlı olmuştur.
Türkiye’nin en önemli değerlerinden biridir ordusu ve hemen bütün kamuoyu yoklamalarına göre, son yıllarda yaşanan korkunç kumpaslara rağmen, TSK, kurum olarak, halkımızın eksilmez güvenine sahip olmayı sürdürmektedir.
Ordu için, “Göreceksiniz, savaşamayacak” diyenler de “Afrin’e girildiğinde büyük zorluklarla karşılaşılacak” görüşünü ileri sürenler de yanıldıklarını artık anlamış olmalılar.
Bugün görünen tablo o iddiaları bütünüyle yersiz hale dönüştürdü çünkü.
İhtiyatlı olmalıyız
Savaşlar ve askeri harekâtlar, iyi yetişmiş ordular elinde, hazırlıklı olunduğunda, ülkelere böyle başarılar yaşatırlar.
Özellikle de vatan savunması söz konusuysa…
Türkiye bütün dünyaya bunun örneğini İstiklal Savaşı’yla verdi.
Ancak savaşlar ve askeri harekâtlar eğer yabancı topraklarda yapılıyorsa, ilk elde kazanılan başarıları kalıcı hale dönüştürmenin zor olduğunu bilmek ve bunun için olabildiğince ihtiyatlı davranmak da şart.
Tarih –sadece başka ülkelerin tarihleri değil bizim tarihimiz de– bunun sayısız örnekleriyle doludur.
İki dünya savaşını çıkartan Almanya.. Vietnam, Laos, Kamboçya, Tayland, Myanmar, Malezya ve Singapur’u içine alan Hindiçin’e (veya Çinhindi, Indochina) hakimiyet için bölgeye asker gönderen Fransa (1946-1954).. o savaşı Fransa’dan devralan ve Vietnam üzerinde yoğunlaşan ABD (1955-1975).. ve en son da Afganistan’a Kızıl Ordusu ile giren Sovyetler Birliği (1979-1989) bu gerçeği neden sonra anladılar.
Fransa Asya’dan ayağını çekmek zorunda kaldı; Amerika Vietnam’da, Sovyetler Birliği Afganistan’da yenildi.
Putin’in Rusya Federasyonu Gürcistan (Abhazya ve Güney Osetya) ve Ukrayna’da (Kırım) askeri müdahalelerle sonuç almış görünüyor, ancak onun da bu yaptıkları yüzünden ülkesinin uğradığı sıkıntılar küçümsenmeyecek kadar önemli.
Zafer ortamları bazen tarihi gerçekleri unutturabiliyor; oysa özellikle bizim tek bir yanlış adım bile atmamamız gerekiyor.
Beş kıtada hüküm süren bir imparatorluktan sonra Anadolu’ya hapsedildiğimiz için…
Elbette bu bizi pısırık olmaya, haklarımızı görmezden gelmeye, ülke güvenliğinde zaafa sevk etmemeli.
Hele bir de şimdiki coğrafi varlığımızı, sınırlarımızı bile bize çok görenlerin olduğu günümüz dünyasında daha da dikkatli olmak zorundayız.
Medyanın gazına gelmemek gerektiğini bilecek kadar devlette tecrübe olduğunu sanıyorum.
Umarım her şey planlandığı gibi gider.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025