Fehmi KORU
“Organize usulsüzlük ve suistimal” teşhisi var AK Parti’nin.. Duyunca “Aman Allahım, aklıma mukayyet ol” dedim…
Sonunda AK Parti, seçimde ve ardından oyların sayılması sırasında, ‘organize bir usulsüzlük ve suistimal’ olduğu tespitini yaptı.
Organize usulsüzlük… Suistimal…
Nerede?
Oyların sayımında… Belki oy kullanılırken de…
İktidar partisinin genel başkan yardımcısı unvanı da bulunan sözcüsünden gelen bu tespiti hafife almamak gerekiyor.
Hafife almıyorum, ancak onu nasıl yorumlayacağımı da bilemiyorum.
Acaba bu açıklamayı yapmadan önce, genel başkan yardımcısı, partinin en az kendisi kadar önemli diğer isimlerinin de onayını almış mıdır? Almışsa, onlar da bu açıklamada seçim süreci ve sayımla ilgili bugüne kadar dile getirdikleri tezlerinin yerle bir edildiğinin farkında değiller midir?
İtham edilen YSK mıdır?
Terslik şurada: Seçim sandıkları ve oy sayımı ilçelerde ve illerde seçim kurullarının, sürecin bütünü ise Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) sorumluluğundadır.
YSK her biri yüksek yargı kurumlarından titizlikle seçilmiş, mesleğinin zirvesinde olan hukukçulardan oluşuyor. İlçe ve illerdeki kurulların yöneticileri de hukukçu.
Hepsinin yargı mesleği mensupları olarak devlet görevlisi olduklarını dikkatlerinize sunmama gerek yoktur sanırım.
Sandıkların başında görevlendirilenler de değişik devlet kurumlarının mensuplarıdır, onlar da devletin memurlarıdır.
Müşahit olarak sandık mahallinde bulunan partili veya partisiz kişilerin orada aktif bir görevleri yoktur; onlar temsil ettikleri partiler veya sivil toplum kuruluşları adına oylama sırasında ve sonrasında sayımda yanlış yapılmadığını gözlemlemek için bulunurlar.
Bütün süreç baştan sonra devlet memurları tarafından yönetilir.
‘Organize usulsüzlük ve suistimal’ olduğu iddiası doğru ise, bunu, kimler yapmış olabilir?
Cevabı sizlere bırakıyorum.
Görevlerini iktidarın söylemlerine ayak uydurmak olarak tanımlayan kalemler, AK Parti sözcülerinden birkaç adım ileriye giderek, seçim sonuçlarında ‘yabancı parmağı’ görmekteler.
Oysa, AK Parti bazı büyük kentlerde seçimi kaybetti ama, ortağıyla birlikte oyu hala yüzde 50’nin üzerinde. ‘O parmak’ biraz yanlış bir parmak…
Hata insanidir, ancak…
İnsanın içinde yer aldığı her süreçte hatalar ve ihmaller olabilir. Bir kişi de hata yapar, insanlardan oluşan heyetler de. Ne kadar dikkatli olursa olsunlar, sandık başlarında bulunan görevlilerinin sayım sırasında veya sonuçlarla ilgili bildirim belgeleri doldurulurken hata yapmış olabilecekleri kural olarak doğrudur.
Nitekim, her yeni sayımda bir miktar eksik veya fazla değerlendirme yapıldığı ortaya çıkıyor. Bir sandıkta üç-beş oy A partisine yanlışlıkla yazılmışsa bir başka sandıkta da yine bir o kadar oyun B partisi hesabına geçtiği görülebiliyor.
Toplamda hepi topu birkaç yüz, hadi cömert davranayım, birkaç bin oy…
Oysa Ankara ve İstanbul’da A partisi (CHP) ile B partisi (AK Parti) arasındaki oy farkı birkaç on bin mertebesinde. Yapılan beşeri hatalar düzeltildikten sonra bu kadar açık aranın kapatılacağını düşünmek abestir.
Nitekim kapatılamadığı da her geçen gün biraz daha ortaya çıkıyor.
“Bir daha sayılsın, hatalar biraz daha azalsın” denilmesini kusursuz bir sonuç alma hassasiyeti ile yorumlamaya kalksak bile, yok edilen hataların sonucu etkilemediğini de görmezden gelemeyiz.
Her yeni talep ve o talebin yerine getirilmesi YSK’nın herbiri kıdemli üyelerini zor durumda bırakıyor.
Oysa, YSK, oluşturulduğu ilk günden bugüne, değişik iktidarlar dönemlerinde, görevini bağımsız ve tarafsız biçimde icra etmiş saygın bir kurum. Ona yalnız bu seçimde değil bundan sonrakilerde de güven duyulması gerekiyor.
Güvenilirliği zedelenmemesi gereken kurumların en başlarında yer alıyor YSK…
Sürecin uzaması, partiler adına yapılan açıklamalar, her gün ekranlara yansıyan oyların çalınmaması için okulların önünde bekleşen insan görüntüleri en fazla YSK’ya dönük bakışları olumsuz etkilemeye başladı.
ABD’den verdiğim 2000 yılında Florida eyaletinde oyların birkaç kez yeniden sayılması örneğinde, sayımlar bitmez tükenmez bir hal aldığında, devreye eyalet yüksek mahkemesinin girmesi gerekmişti. Tek bir eyalette kuşkulu bir durum olmasının bile, vatandaşlarda, seçimlere ve seçimi yürüten kuruma karşı güvensizliğe yol açacağı gerekçesiyle…
Bizde YSK üzerinde yetkisi bulunan bir başka kurum veya mahkeme de yok. Kendi kurdelelerini kendilerinin kesmesi gerekiyor YSK üyelerinin; başlattıkları oyları yeniden sayma sürecini bir tek onlar durdurabilirler.
Durdurmalılar da.
Partilerin rakiplerini kötü göstermek amacıyla yaptıkları açıklamalar, son zamanlarda, doğrudan seçim sistemini ve oy sayım sürecini şaibe altında bırakmaya başladı.
Yani YSK’nın görev alanında olanları…
‘Organize usulsüzlük ve suistimal’ partilere atfedilebilecek bir itham değil, olamaz.
Her yeni gün getirdiği söylentilerle işi biraz daha içinden çıkılmaz hale getiriyor.
Etrafta söylenenlere kulak verse AK Parti yönetimindekiler, işi tadında bırakmanın partilerinin ve kendilerini iyi günde olduğu gibi kötü günde de destekleyen kalemlerin de yararına olacağını göreceklerdir.
Görmedikleri çok belli.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025