Fehmi KORU
Dün bir programa katılmak üzere evden çıkarken televizyon ekranının altından akan dolarla ilgili anlık bilgi 11.35 TL’yi gösteriyordu; gideceğim yere vardığımda bir gazetenin internet sitesindeki rakama baktım, orada 1 doların 11.44 TL olduğu bilgisi yer alıyordu.
Artık bir noktada sabitleşsin beklentisi var ama dolar gün boyu inişler çıkışlar yaşıyor ve TL için bu daha da zararlı.
“Bir saat içinde ne oldu da paramızda 10 kuruşa yakın kayıp yaşandı?” merakım kısa sürede cevap buldu: Meğer o sırada AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, başkanlık ettiği bakanlar kurulu toplantısı sonrasında konuşma yapmaktaymış…
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Kurdaki yükselişi bahane ederek hiçbir mantıklı izahı olmayan fahiş fiyat artışları yapan fırsatçılara göz açtırmayacağız, hepsinin tepesine bineceğiz. Ülkemizi denklemin dışına itmek isteyenlerin kur, faiz ve fiyat artışı üzerinden oynadıkları oyunu görüyor, kendi oyun planımızla devam etme irademizi ortaya koyuyoruz” etkili cümlelerini dinleyicilerine ilettikten sonra, “Ekonomik kurtuluş savaşı yapıyoruz” da demiş…
Önceleri, içinde “Savaş yapıyoruz” türü bir bildirim geçen cümleler telaffuz ettiğinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, genellikle, karşısındaki dinleyenlerden alkış, konuşmasını canlı nakleden yayınları izleyenlerden de destek alırdı; fiyattaki oynamaya bakılırsa bu defa dinleyenler ellerindeki TL’yi dolarla değiştirmeye koşmuş olmalı.
Marketlere gidenler fark ediyordur: Günün belli bir saatinde bir görevli raflar arasında dolaşarak etiketlerdeki fiyatları değiştiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dikkati buna çekilmiş olmalı ki, ‘fahiş fiyat artışları’ dediği bir gelişmeden söz ediyor ve bunu yapanların ‘tepesine binecekleri’ tehdidinde bulunuyor.
Bu gerekçeyle ‘birilerinin’ -ülkenin her köşesinde şubeleri bulunan beş büyük market firmasının- tepesine binildi zaten; toplam 5 milyar 700 milyon TL cezaya çarptırıldılar…
Yeniden aynı firmalara cezalar mı yağacak, yoksa bu beş firmaya yenileri mi eklenecek?
İyi ama marketler -tabii bakkallar ve onlara tedarikte bulunanlar da- durduk yere fiyat artışına mı gidiyorlar?
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tehdit de içeren konuşmasında bu sorunun cevabı bulunuyor: Fiyat artışları kurdaki yükseliş -yani TL’nin yabancı paralar karşısında değer yitirmesi- ile irtibatlı. Dolardaki değer artışı yüzünden artıyor fiyatlar… Firmalar stok bulundurmadıkları için üretici veya toptancıdan yüksek fiyattan gelen yeni malları her zamanki kâr marjlarını ekleyerek raflara yerleştirirken, eskiden aldıkları aynı malları da yeni fiyattan etiketlemek ihtiyacı duyuyorlar.
Malları tükettiklerinde artık yeni fiyattan satın almak zorunda kalacakları hesabıyla…
Öyle yapmasalar, kısa süre sonra, kepenk kapatmak zorunda kalırlar çünkü.
Fiyat artışlarını önlemenin yolu, firmalara ağır cezalar yağdırmak veya yağdırılacağını duyurmak değil, TL’nin değerini yabancı paralar karşısında sabitlemektir.
Enflasyona karşı tedbir alıyor firmalar.
Durduk yere artmıyor enflasyon; artış biraz da faizle oynanmasıyla ilişkili.
Nitekim, Merkez Bankası’nın faizle ilgili her kararı ile TL’nin değeri olumlu veya olumsuz etkileniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bankanın başına atadığı Naci Ağbal zamanında alınan karar aşağı, ondan sonra atadığı Şahap Kavcıoğlu’nun iki ay üstü üste aldığı kararlar ise yukarı doğru hareketine sebep oldu doların.
Olay bu kadar basit: TL’nin değerinin düşmemesi için ne yapılması da ne yapılmaması da belli; yapılması gereken yerine yapılmaması gereken yapıldığında TL’ye değer kaybettirilmiş oluyor.
Peki de, ‘ekonomik kurtuluş savaşı’ nereden çıkıyor?
Savaş da, kime karşı savaş?
Bununla ‘yabancılar’ veya ‘üst akıl’ diye de ifade edilen çevreler kast ediliyorsa, yukarıda sunduğum denklemde onları nerede arayacağız?
Paramızın değerini etkileyen kararları alanlar arasında yabancı kimse yok.
Eskiden suçlamalar daha açık ifadelerle yapılır, bunlar yanında ‘faiz lobisi’ diye adlandırılan bir kesim de mutlaka anılırdı. Şimdilerde yaşanan savrulmada ‘faiz lobisi’ pekala yeniden hatırlanabilir ama şimdilerde o kesimden kimse bahis açmıyor.
Oysa muhtemelen ‘faiz lobisi’ şimdi vaktiyle hiç olmadığı kadar devrede.
Merkez Bankası’nın geçen hafta aldığı son kararın hemen öncesinde dolarda fark edilecek kadar önemli bir düşüş yaşanmıştı; karar sonrasında ise beklenmediği kadar şiddetli bir artış tepkisi verdi dolar. O arada dolarla alım-satım işlemi yapanlar olduysa, kendilerinden çekinmeden ‘faiz lobisi’ diye de söz edebileceğimiz birileri bayağı kâra geçmiş olmalı.
‘Ekonomik kurtuluş savaşı’ onlara karşı veriliyorsa -ki verilsin- her şeyden önce o kısa zaman diliminde dolarla işlem yapmış olanların tespit edilmesi gerekir.
Kimdi onlar? Dolar-TL paritesinde en oynak dönemi nasıl öğrenip değerlendirebildiler?
“Aferin” demek için bile kim oldukları meraka değer.
Fakat merak eden yok.
Bu yazıyı yazdığım gecenin hayli erken bir vaktinde gazeteler dolar için 11.4112 TL anlık değer biçildiği bilgisini veriyor.
Siz bu yazıyı okurken ve piyasaların kapanacağı akşam saatlerinde TL bakalım nasıl bir seyir izleyecek…
Aşağı mı, yoksa yukarıya doğru mu hareket eder dersiniz…
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025