Gürbüz ÖZALTINLI
“Belki de bu saatlerde, bu ülkenin iki evladı kimbilir nerede, hangi toprağın altına girdi. Hiçbirimiz bilmiyoruz, belki Yusuf’un silahından çıkan mermiler o iki çocuğu bu hayattan aldı, belki de onların mermileri Yusuf’un göğsünü parçaladı. Şimdi o iki anneye sesim ulaşsın istiyorum. Bu sessizlik belki buna yarar. Onların acısına ulaşmak istiyorum. Bana yardım edin. Üçümüzün de memeleri arasında aynı bıçağın acısı var şimdi. Üçümüz de kanımızı içimize akıtıyoruz. Ben Yusuf’un annesiyim. İki anne daha var şimdi çok uzakta. Nerede olduklarını bilmiyorum. Hayattalarsa eğer, yaşadıkları acının ne olduğunu biliyorum. Biz üç kadınız artık. Üç anneyiz. Üçümüz aynı anneyiz. Yusuf’la birlikte o iki çocuğu kardeş yapacak birileri varsa biz üçümüzüz. Beni anlayın, bize yardım edin.”
Akif Kurtuluş roman yazdı: Mihman. Akif, Kürt savaşında çatışmada kaybettiği askerdeki oğlu Yusuf’un mezarı başında böyle konuşturuyor Nalân’ı.
Nalân, buz gibi bir sessizliğe konuşuyor. Bilmediği, görmediği iki Kürt anneye sesleniyor. “Üçümüz aynı anneyiz” diyor. “Beni anlayın, bize yardım edin” diyor...
Akif, romanın sonunda acı bir şaka yapmış. Son sayfaya şunları yazmış: “Yazdıklarımın hepsi gerçektir. Kişiler, kurumlar, olaylar... Hepsini ben yarattım.”
Hepsini sen yaratmadın, hepsini biz yarattık, sen yazdın.
Kimse yardım etmedi Nalân’a.
Çok değil, beş yıl önceydi. Yine asker cenazeleri gelmişti oralardan. Bir baba kalktı “Vatan sağ olsun demeyeceğim bitirin bu savaşı” dedi. Aynı günlerde, İstanbul’un temiz semtlerinden birinde yaşayan zavallı bir kadıncağız kaybettiği oğlunun ardından “o karınca ezemezdi, ne bilir savaşmayı. Aldılar silah verdiler eline, affetmeyeceğim” gibi sözler etti. Ortalık karıştı. Savaş ilahları uğuldadı.
O sıralar henüz “büyük kavga”nın ortalarındaydık. Tam “Cumhuriyet Mitingleri” günleriydi. Askerin borusu gürül gürül ötüyordu. Basın “üstüne düşen vazifeyi” yapıyordu.” Amiral Gemisi” nal gibi puntolarla bağırmaya başladı: “PKK’nın yeni taktiği”. PKK “Barış Anneleri”ni ailelere göndererek etki yapıyor, böyle konuşturuyormuş. Bir ruh bu kadar satılır mı? Bir kötülük bu kadar kıvamlı, bu kadar karasiyah olur mu? Bir taşla iki kuş. Barış anneleri PKK’nın propaganda grubu. Şehit aileleri de etki altındalar, kullanılıyorlar.
İşte böyle “yardım ettiler” Nalân’a.
Bu ülkenin gördüğü en sahtekâr ailenin “devletle ve halkla ilişkiler” müdürlüğünü üstlenip aileyle beraber yüzüstü kapaklanan “gazeteci”, kuyudan adam çıkartma operasyonuyla “Amiral Gemisi”ne atmıştı kapağı. Tam ona göre bir işti. Sayfa sayfa PKK taktiğini “deşifre etti”. Dönemin Genelkurmay başkanından tebrikler aldı. Gurur duydu. Şimdi, ailelerin kanı bulaşan dişlerini“edebiyat”la temizlemeye çalışıyor. Bu ülke gerçekten korkunç.
İnsanların acılarına da katlanamadılar.
Kafamı “akıl küpü!” olmakla bozmadığım zamanlarda hakikaten çok öfkeleniyorum. Biz savaşın sadece insanları öldürdüğünü zannediyoruz belki. İnsanlığı öldürdüğünü görmüyoruz. Daha kötüsü alışıyoruz. Ölen insanlıkla beraber yaşamaya, onların varlığına, kravatları, viskileri, gurmelikleri, afra tafralarıyla aramızda dolaşabilmelerine.
Düşünüyorum; ne kadar az insan yaptığının bedelini ödedi bu ülkede. O bedele bile itiraz eden bir nüfus var. Bunu başarmışız. Bir avuç generalin hesaba çekilmesine de razı olmayan, Silivri kapılarında nöbet tutan, varlığını onlara adamış insanlar yaratmışız. Her gün nefret suçu işleyen bir paçavra, gazete niyetine her gün iki yüz elli bin kişi tarafından alınıyor okunuyor.
Bu yazıyı yazdığım yerde, karşıdaki lokantada 30 Ağustos “kutlanıyor”. Onuncu yıl marşını kendini kaybetmiş bir topluluk bağıra çağıra ayakta söylüyor. Bina boylu boyunca kalpaklı bayrakla örtülü. “Cephede” çocuklar ölüyor. Onların aklı eminim Silivri’de. Kahramanlarını selamlıyorlar. “Çıktık açık alınla”... Yarın büfelerin yolunu tutacaklar, nefret dolu yazılar okuyacaklar. Tweetler çalışacak, facebooklarda duvarlar dolacak. Tatmin olacaklar. Hem tatmin olacak hem bilenecekler. Cephede çocuklar ölmeye devam edecek. Onlar okumaya... Kıyılar coşmaya bayılıyorlar. Kanları çok asil. Akmıyor. Beyaz kan kolay akmaz.
Kürtler ne yapıyor acaba şimdi? Kıyısı olmayan coğrafyadan bahsediyorum...
Onuncu yıl marşını okumadıklarını biliyorum. Nalân gibi konuşan analar orada da vardır, bunu da biliyorum. Orada da savaş “Bey”leri var, bunu da biliyorum. Savaş her yerde acılarını yarattığı gibi, baronlarını da yaratıyor.
Neredeyse her şeyi biliyorum, görüyorsunuz! Bilmediğim tek şey savaşın nasıl biteceği. Galiba artık bunu hiçbirimiz bilmiyoruz. O hâlde savaşla yaşamayı öğreneceğiz. Öyle mi?
Bütün bu kirli tarihin hesabı sorulacak mı?
Nalân’ı duyanlar; Kürt Nalânları duyanlar bir gün kazanacak mı?
Subcomandante Marcos kaç defa daha vurulacak?
Bilmiyorum. Bilmiyoruz...
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.04.2024
14.04.2024
8.04.2024
5.04.2024
25.11.2023
16.11.2023
12.11.2023
9.05.2023
7.05.2023
2.05.2023