Hadi ULUENGİN

SYRİZA sol mu
28.01.2015
1769

 HADİ, “sol” gösterip sağ vuran ulusalcılarıgeçelim… Onların sevincini anlıyorum.

Yunanistan’daki SYRİZA zaferine düğün bayram yapmaları son derece normaldir.

***

ÖYLE, çünkü nüansları saymazsak aslında aynı ideolojik kaba def-i hacet eyliyorlar.

Nitekim pazar akşamından itibaren Avrupa’da da bir yandan ora “egemencileri”, diğer yandan bütün aşırı sağ Alexis Tsipras’ı alkış yağmuruna tutmaya başladı.

Meselâ Fransa’da Marine Le Pen’in demeçlerini okuyun… Madamın ağzı kulaklarına varıyor… Utanmasa çiçeği burnunda Atina liderinin dudaklarına tükürüklü bûse konduracak.

Eh, yeni başbakan da daha seçim gecesi o aşırı sağın temsilcisi Bağımsız Yunanlılar Partisi’yle koalisyon hükümeti kurarak aynı ideolojik paralelizmi sergilemekten çekinmedi.

Dolayısıyla yerli- yabancı ulusalcıları açıklamak mümkün de kendisini özgürlükçü veya sosyal demokrat addeden “sol”a ne oluyor?

***

EVET, ne oluyor, zira eğer ufkumuzu ağacın tekilliğiyle sınırlamaz ve ormanın bütününe genişletirsekTsipras ve partisinin orta- uzun vadede hem genel sol değerler, hem de jeo-stratejik açıdan potansiyel bir tehlike oluşturduğunu mutlaka saptamamız gerekiyor.

Fakat doğru, tabii ki SYRİZA’nın söyleminde son derece haklı talep ve vaatler var!

Faturası ödenmedi diye hane elektriğini kesmek cezasına son vermek yahut asgari ücreti insani bir seviyeye çıkartmak… Hangi “sol vicdan” bunlara itiraz edebilir ki?

Gerçi iflas bayrağı çekmiş bir Yunanistan’da yurttaşı beşikten mezara taşıyan bu tür bir inayetli devlet değirmenin suyunu nereden bulacak, o başka mesele…

***

İMDİİ, Atina ister Euro Bölgesi’nden ayrılsın –ki bugün için uzak bir ihtimal olarak şekilleniyor–, ister ayrılmasın, batı komşumuzdaki gelişme zaten hanidir bir sarhoş gemi rotası izleyen AB’yi mutlaka ve mutlaka çok ciddi biçimde sarsacaktır.

Bu sarsıntının sonsuz şiddetli bir depreme dönüşüp dönüşeceği şimdiden kestirilemez.

Fakat muhtemelen, diğer üyelerin Berlin’i zorlamasıyla ve Almanya’nın da keseyi tekrar açmasıyla mümkün mertebe hafif şekilde atlatılmaya çalışılacaktır.

Ama her hâlükârda kesin olan şey şu ki Yunanistan’daki seçim sonuçlarıyla birlikte Avrupa Ütopyası artık hemen tamamen bir illüzyona dönüşmüştü.

Süpra-nasyonal bir kıta hedefi hayati darbe yedi ve aşınmasına rağmen aşılmamış olan ulus-devlet ivme kazanarak yeniden ilk plana çıktı. Gelecekte daha da çıkacaktır.

Zaten Türkiye’de ulusalcıların, Batı’da da onların hemcinsi “egemencilerin” SYRİZA’nın zaferini davul zurnayla kutlamaları işte buradan kaynaklanıyor.

***

OLABİLİR! Bu da bir tercihtir! Ama asla “sol” bir tercih değildir ve olamaz!

Olamaz, çünkü yine ormanın bütününe bakarsak, yekpareliği yakalayamamış ve teker teker ulus-devlet bencillikleriyle donanmış bir Avrupa’nın orta- uzun vadede bugünkünden çok daha da fazlasıyla ABD’nin yörüngesine gireceğini görmemiz gerekiyor.

Zira aynı Avrupa dünya çapında bir güç değildir ve AB olmadığı takdirde hiç değildir!

Dolayısıyla, yağmurdan kaçarken doluya tutulmak misali, liberal ekonomi politiği eleştirilen ve bundan ötürü de SYRİZA’yı üreten Brüksel’in yerini artık tamamen ultra-liberal politikalar dayatacak bir Washington’un alması hangi sol akla, vicdana ve perspektife sığar?

Üstelik de o Washington demokrasi ve özgürlükler babında AB’yle kıyaslanmayacak ölçüde lakayt ve vurdumduymaz olacaktır ki, sözkonusu sol bugünü fellik fellik arayacaktır.

O hâlde burnumuzun ötesini görmeye çalışalım ve son tahlilde konjonktürel ve popülist bir “hoşnutsuzlar partisi” olan SYRİZA’yı “sol” (!) mol diye baş tacı yapmayalım.

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar