Hadi ULUENGİN
SÜRÇ-ü lisan mı eyledi desek? Yoksa kasten mi “ağzından kaçırdı” (!)?
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin bir televizyon mülakatında Suriye’ye ilişkin olarak “eninde sonunda müzakereye oturulacak” diye konuşmasını kastediyorum.
Tabii yer yerinden oynadı!
Fransa’dan Türkiye’ye ve Türkiye’den İngiltere’ye, baştan beri anti-Esad koalisyonun içinde yer alan ülkeler daha anında “n’oluyoruz” diye Sam Amca’ya kazan kaldırdılar.
Hattâ Paris diplomasisinin önderi Laurent Fabius açıkça “skandal” sıfatını kullandı.
***
HAKLILAR, çünkü sen zaten sözkonusu koalisyonun oluşmasına öncülük etmişsin…
Artı, daima da “bu iş Beşar Esad gitmeden bitmez” diye tekrarlamışsın…
Ama iş sarpa sarınca diğerlerini yarı yolda bırakacak lâflar yuvarlamaya başlıyorsun…
Mızıkçılık, oyunbozanlık falan ne kelime, buna haniyse kalleşlik denir.
Gerçi Kerry herhangi bir muhatabın adını telaffuz etmedi.
Dolayısıyla da çok zor duruma düşen dışişleri sözcüsü Jennifer Psaki “canım kimse Şam liderinden bahsetmedi ki… Tavrımızda değişiklik yok” diyerek işi tevil yoluna gitti.
Burada da acaba çevir kazı yanmasın mı, yoksa duy da inanma mı?
***
HER ne olursa olsun şimdiki durumda şu genel olguyu saptamamız gerekiyor:
Zaten baştan beri Suriye rejimini ve sosyolojisini doğru okuyamayan ve gelişmelerin diğer Arap Baharı ülkelerine benzer bir seyir izleyeceğini uman ABD özellikle IŞİD’in zuhur etmesinden sonra Şam konusunda yeni arayışlara girmek zorunda kaldı.
Belki henüz çark etti diyemeyiz. Hattâ illâ edeceği öngörüsünde de bulunamayız.
Zira böyle bir durumda hem başta müttefikleri nezdinde olmak üzere büyük prestij kaybına uğrayacak, hem de “bak eninde sonunda bize karşı yine kâfir Esad’ı tercih etti” diyecek radikal İslamcı kutupların daha da “bilenmesine” zemin hazırlayacak.
Fakat mevcut hercümerç statükosunun da ilelebet sürmesi bir seçenek oluşturmuyor.
***
ÖTE yandan, yine bizzat John Kerry’nin söylediği gibi İran yukarıdaki İslamcı kutuplara karşı mücadeledede facto bir müttefik konumu edindi ve ediniyor.
Bu gelişme de dolaylı yönden Baas diktatoryasını güçlendiren bir faktöre dönüşüyor.
Hele hele, aynı İran hâlen ABD’yle yürüttüğü nükleer müzakerelerin geri planında Beşar Esad’a dokunulmaması şartını dayatır ve Washington da çok önem verdiği antlaşmanın burada tıkandığını görürse, Birleşik Amerika diplomasisi ne dereceye kadar direnir?
Bunu da bilemiyoruz ve bilemediğimiz içindir ki de zaten baştan beri çok çetrefil biçimde ortaya çıkmış olan Suriye krizinde ilk günkü noktadan daha ileri bir öngörüde bulunamıyoruz.
***
İMDİİ, şayet olaylara devlet realpolitikleri açısından değil de, en asgarisinden bile olsa ahlaki kıstaslar çerçevesinde bakarsak bütün bunlar neyi değiştiriyor? Hiçbir şeyi!
Beşar Esad ve lânetli familyası iki yüz bin insanı katletti ve katlediyor diye her türlü insaniyetten mahrum ve bir o kadar lânetli IŞİD ve fasilesinden canilere sineye mi çekeceğiz?
Veya aksine, hiç olmazsa laiklik var diye bu ikinci vahşete karşı Baas dehşetini daha mı evla addedeceğiz?
Böylesine kırk satır mı, kırk satır mı tercihler en son tahlilde ancak ve ancak soğuk, duyarsız ve tabii ki ahlaksız devlet realpolitikleri için geçerlilik taşıyabilir.
Ama o ahlaktan ve hakkaniyetten bir nebze nemalanmış birey insanların Esad’la IŞİD arasında tercih yapmak gibi bir lüksü yoktur ve asla da olamaz.
Kerry şunu demiş, bunu demiş, peki bizim insan vicdanımız ne diyor?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015