Hasan CEMAL
Dünkü yazım da, bugünkü yazım da, ‘muhafazakâr dünya ve demokrasi’ konusunu ele alıyor. Ahmet Altan’dan da bir alıntı: “Mustafa Kemal’le bugünkü AKP yöneticilerinin talepleri birbirinden farklı ama, ‘model’ seçme yöntemleri aynı, ‘model’ kendileri...”
Anayasa Mahkemesi’nin ellinci kuruluş yıldönümü konuşmaları ilginçti.
Cumhurbaşkanı Gül, anayasalar “hiçbir özel fikrin, partinin, ideolojinin ve doktrinin mührünü taşımamalı” derken, şu isabetli noktayı da vurguluyordu:
“Bugün güçlü olduğumuzda, bizi kendi gücümüzden koruyacak bir anayasal kural, yarın zayıf düştüğümüzde bizi başkalarının haksızlığından da korur.”
Cumhurbaşkanı Gül’ün, demokrasilerde seçim sandığından çıkan ‘çoğunluk’un her şey demek olmadığını, ‘azınlık’ olanın haklarını korumadan demokrasinin gerçeklik kazanamayacağını anlatan bu bakış açısını özellikle şu cümlesi tamamlıyordu:
“Anayasa aracılığıyla bir önceki dönemin mağdurlarını muktedir ve mağrur kılma çabası hep menfi neticeler doğurmuştur.”
Sayın Cumhurbaşkanı’nın demokrasi ve özgürlükler açısından son derece isabetli olan mesajlarını Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın şu sözü tamamlayıcı nitelik taşıyordu:
“Özgür düşüncenin olmadığı yerde tek doğru anlayışı vardır.”
Haşim Kılıç’ın bu cümlesinin altını özellikle çiziyorum. Her şeyin doğrusunu ben bilirim ve her şey benim bu doğruma göre şekillenecektir anlayışı tehlikelidir.
Otoriter, totaliter rejimlerin özünde ‘tek doğru’ anlayışı yatar. “Neyin doğru olduğunu ben bilirim, ölçüyü ben koyarım!” diyenlerin insanlığa çektirdikleri acılarla doludur tarih.
Bunun bir başka adı da, ‘toplum mühendisliği’dir.
Princeton Üniversitesi’nden değerli Osmanlı tarihçisi Prof. Dr. M. Şükrü Hanioğlu, Sabah’taki makalesinde toplum mühendisliği anlayışını eleştirirken şunları yazıyor:
“Toplum mühendisliği, Türkiye’de değişik siyasi hareketler tarafından yirminci asır başındaki anlamıyla kavramsallaştırılmakta ve Karl Popper’ın Tarihselciliğin Sefaleti’nde şiddetle eleştirdiği, ‘geleceğin bilinebileceği’, onun için toplumun hazırlanması, gerekiyorsa da dönüştürülmesinin gerekli olduğu felsefi varsayımına dayandırılmak-tadır.” (*)
Tek doğru anlayışı...
Toplum mühendisliği...
Her şeyi bilirimcilik...
Gerçeği kendi tekeline almak...
Kendi ölçülerini dayatmak...
Bütün bunlar, özgür ve eleştirel düşünceyi kıskaca alan, hatta boğabilen rejimlerin kapısını açmıştır tarihte.
Ve tarihte de kalmış değildir.
Bugün de varlığını sürdürmektedir.
Ayrıca bizim için de geçerlidir.
Kökleri İttihat Terakki’yle Cumhuriyet’in kuruluşuna giden ve ruhumuzda yer etmiş tek doğru anlayışı ve toplum mühendisliği bizi bugün de rahatsız etmeye devam ediyor, demokrasiye köstek oluyor.
Çözülmeye başlamış olan askeri vesayet ve onun temel dayanağı olan Kemalizm iliklerimize kadar işlemiş ‘tek doğru anlayışı’nın ürünüdür.
Ama bununla sınırlı değildir bu konu.
Günümüzde de örnekleri var.
Başbakan Erdoğan’ın Kars’taki heykele ilişkin ucube çıkışı... Şehir tiyatrolarıyla sahne alan muhafazakâr sanat tartışmaları... Bülent Arınç’ın kendilerine benzemeyenlere dönük “Sabırları zorluyorsunuz!” tehdit ya da gözdağı... İçki, aile, dindar nesil konularıyla da kendini belli eden muhafazakâr dalga...
Hepsindeki mesaj ortak sayılabilir:
Ölçüyü ben koyarım, buna uyulur, çünkü doğruyu ben bilirim mesajıdır bu.
Ahmet Altan, Taraf’taki başyazısında dün bu zihniyeti ve ‘muhafazakâr dalga’yı şöyle eleştiriyordu:
“Böylece dönüyoruz 1923’e... Herkesi kendisine benzetmeye çalışan, köylülere zorla Batı müziği dinleten, balo yaparak, dans ederek Batılı olunacağına ve Türkiye’yi Batılı hayat tarzının kurtaracağına samimiyetle inanan Mustafa Kemal’in dindar versiyonu çıkıyor karşımıza... Mustafa Kemal’le bugünkü AKP yöneticilerinin talepleri birbirinden farklı ama model seçme yöntemleri aynı, model kendileri...”
Dünkü yazım da, bugünkü yazım da, muhafazakâr dünya ve demokrasi konusunu ele alıyor. Bu konunun düşünülmesi temennisiyle...
—————
* M. Şükrü Hanioğlu, Türkiye mutlaka birisine mi kalmalı, (Sabah gazetesi, 22 Nisan 2012, s. 25)
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024