Hilâl KAPLAN
Devlet, hemen her meselede olduğu gibi, Kürt meselesinde de uzun bir yalanlar manzumesi üretmiştir. Diyarbakır işkencehanesinin bir 'eğitim yuvası', Kürtçe'nin Türkçe'nin bir lehçesi, Kürtlerin de 'kandırılmış dağ Türkleri' olarak takdim edilmesi bu manzumenin önemli bir kısmına tekabül eder.
90'larda bölgede kan gövdeyi götürürken, her karanlık köşeden bir JİTEM timi, her Newroz'dan onlarca ölü gösterici çıkarken, yüzlerce köy yakılıp yıkılarak boşaltılır ve milyona yakın vatandaşımız evlerinden sürülürken 'Anadolu'dan Görünüm' gibi propaganda yayınlarıyla halkı kandırmak hususunda oldukça mahir bir iş becerildiği de malum...
Bu yüzden, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sarf ettiği şu sözlerin dikkatle okunması gerektiğine inanıyorum:
'Ben bir BDP'li kadın milletvekiline kızıyordum, çok beddua ediyordum. Bu insan hâlen milletvekili. Ama onunla ilgili bir hatırayı dinledim, artık kızmıyorum. Çünkü 17 yaşında genç kızken, Diyarbakır Cezaevi'nde ahlaksızca işkenceye maruz kalmış ki, öyle kendisini zorlamışlar ki, ben de aklıma gelse dağa çıkardım. Çünkü Diyarbakır Cezaevi'nden çıkanların yarısı dağa gitti, yarısı da dağdakilere övgüler diziyor. İnsanlara haksızlık yaparsanız, zulmederseniz bunun karşılığı sabır gösterenler de olabilir, bunun hesabını sormaya kalkanlar da olabilir. Biz Türkiye'de 'Ben Kürdüm' diyen insanın rahatlıkla bunu söyleyebileceğini çünkü bu ülkede bin yıldır Kürtlerin var olduğunu, Cumhuriyet'i birlikte kurduğumuzu söylüyoruz."
Bu sözler, kesinlikle silahı meşrulaştırmak anlamına gelmiyor. Bilakis bu sözler, 'Üç-beş şaki'den 'Ben olsam ben de dağa çıkardım' diyen bir Başbakan Yardımcısının yer aldığı bir devlete/hükümete karşı silahla mücadele vermenin nasıl da anlamsızlaştığını kanıtlıyor.
Öcalan'la ilgili sözleriyse, dağa çıkmak bahsinden bile daha önemli:
'Size 3 arkadaştan bahsedeyim. Üç kişi Anadolu'dan gelmişler; Durmuş, Abdullah ve Yakup. Ankara Maltepe'deki Tapu Kadastro Meslek Lisesi'nde arkadaşlık yapıyorlar. Üçü de namaz kılıyorlar, inançlı insanlar. Sonra yıllar geçiyor, bunlardan birisi yurt dışında tahsil yapan, benim de bir yıl arkadaşlığımı yapan Uşaklı Durmuş Yılmaz, bu ülkede Merkez Bankası'nın başkanlığını yapıyor. İkinci arkadaş Yakup İnce, Konya'dan yetişmiş bir mühendis. Üçüncü de Abdullah Öcalan. Tapu Kadastro Meslek Lisesi'nin öğrenci yurdunun birbirlerini çok seven, beraber namaz kılan, orucu beraber tutan bu insanların hayatları hangi noktada kesişmiş, hangi noktada ayrılmış, Türkiye'nin son 50 yılını bu tablonun içinde görebilirsiniz.'
Yıllarca 'terörist başı, bebek katili, bölücü başı' vb. sıfatlarla anılarak 'şeytanlaştırılan' Öcalan'ı sadece ilk ismiyle anarak, bir zamanlar namaz kılan, oruç tutan, Allah'a inanan bir 'insan' olarak anlatıyor Arınç ve devam ediyor:
"Rakel Dink 'Bir çocuktan bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamamız gerekiyor' dedi. İşte Abdullah Öcalan da aynen öyle. Belki bir karanlığın kurbanı olarak bu yollara götürülmüş, sevk edilmiş. İçinde MİT'in de parmağı olabilecek şekilde başkalarının da desteklemesi suretiyle şimdi İmralı'da 11-12 senedir tecrit halinde yaşayan bir insan. Ama bir çocukluğu var, gençliği var. Türkiye'de yaşayıp da idam sehpasına gidenlerin, Hüseyin İnan'larla, Yusuf Aslan'larla tarihte yolu kesişmiş bir insan olarak söylüyorum. Kürtlüğü inkar ederseniz, Kürt yoktur derseniz, senin dilin yoktur derseniz bu işin çözümü olmaz.'
Öcalan'a sempati beslemek zorunda değiliz. Hatta onu 'sistem kurbanı' ilan ederek, onu yapıp ettiklerinden münezzeh değerlendirmek zorunda da değiliz. Ancak yurttaşlarımızın altı-yedi milyonunun saygıyla andığı bir ismin 'bebek katili'nden öte sıfatlandırılmadığı ve insanlıktan temyiz edildiği bir ortamda barışın tesisinden ve silahların bırakılmasından bahsedilemeyeceğinin farkına varmak zorundayız.
Arınç'ın çıkışı, iyi değerlendirilirse taşları yerinden oynatacak güce sahiptir. Bu noktada BDP'den, seçmenini öfkelendirme pahasına bu açıklamayı yapan Arınç'a karşılık, PKK'lılarla kucaklaşma mevzusu başta olmak üzere siyasî iklimi yumuşatacak açıklamalar beklemek hakkımızdır. Örneğin Selahattin Demirtaş'ın Erol Katırcıoğlu'nun da bulunduğu gazeteci heyetine kapalı kapılar ardında söylediği 'Yanlış oldu' cümlesini kamuoyu önünde kurması yeterlidir…
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019