Meclis'teki partiler, anayasa önerilerini sundular. Genel tabloya bakıldığında, CHP ve MHP'nin, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda sürdürdükleri 'yeni anayasa yapıyormuş gibi görünme' tavrının önerilerine de aynen yansıdığı anlaşılıyor.

Darbe anayasasının, bugünkü pek çok sorunumuzun temelinde yatan, vatandaşı ezen ruhu aynen muhafaza edilmiş. İlk üç madde değişmiyor, milleti devletin mülkü gibi yansıtan devletçi tavırdan geri adım atılmıyor, Kuzey Kore ve İran anayasalarından başka örneği olmayan 'şahsa atıf' ısrarla sürdürülüyor. İlginç olan, Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'ndaki çekinceleri kaldırmayı 2011 seçim beyannamesine koyan CHP'nin katı merkeziyetçi ve devletçi tutumunu önerisinde aynen devam ettirmesi elbette. Gerçi, kendi milletvekilini 'CIA ajanı' olmakla suçlayabilen bir partiden artık her tür ilginçlik de beklenebilir.

Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun maddeler üzerinde mutabakata vararak neden yeni bir anayasa çıkaramayacağını Pazartesi günü yazmıştık. Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi'ndeki 'Âkil İnsanlar' toplantısında Başbakan Erdoğan, gönüllerinden geçenin CHP ile ortaklaşarak yeni bir anayasa yapmak olduğunu söylemişti. Ancak bu seçenek tükenirse, BDP'nin desteğiyle yeni anayasayı referanduma götürüp, halkın oyuna sunmayı da düşünebileceklerini belirtmişti. CHP ile anlaşılamadığı takdirde -ki imkânsıza yakın görünüyor- olması beklenenleri şöyle özetleyebiliriz.

Ak Parti, kendi anayasa önerisini Meclis'e sunacak. Meclis'te yapılan gizli oylamada, özellikle CHP içinden gelebilecek bir onay yakalanabilirse, anayasa kabul edilmiş olacak. Bunun olabilmesi için Ak Parti'nin hiç fire vermemesi ve diğer partilerden de 40'ı aşkın milletvekilinin kabul oyu vermesi gerekiyor. Evet, zor ama gerçekleşmesi mümkün bir ihtimal.

Şayet Ak Parti kendi önerisini Meclis'ten geçiremezse, anayasayı sandıkta onaylatması gerekiyor. Referanduma gidebilmek için Meclis'te 330 oyu bulması gerekiyor. Yine Ak Parti kendi içinden fire vermezse, Meclis'ten 5 veya daha fazla vekilin evet oyunu alması yeterli olacak. Anayasa önerisinde hem başlangıçta hem de içerideki maddelerde 'Türk milleti' ibaresi geçtiğinden ötürü BDP'nin destek vereceği tartışmalı olsa da, CHP içinden zımnî ittifaklarla bu sayıyı tamamlaması mümkün olabilir. Ancak bu şekilde referanduma gidilirse, Ak Parti hem BDP'nin hem MHP'nin hem de CHP'nin tabanının önemli kesimini karşısına almış olacak. O yüzden referandum seçeneği değerlendirilmeden bu partilerden birisiyle ittifak arayışına girilebilir. Uzlaşmaya en yakın görünen aday BDP olarak karşımıza çıkıyor. Zira CHP'nin yenilikçi damarının tarumar olduğu günlerden geçiliyor ve gözü kapalı bir Ak Parti karşıtlığı CHP'yi esir etmiş durumda…

BDP ile anayasanın başlangıcında anlaşıldıktan sonra ve vatandaşlık da Türklük üzerinden tanımlanmayacağına göre ittifak edilebilir. Şimdiye kadar parti içinden de bu hususta uzlaşmacı yaklaşımlar olduğu görülüyor. BDP'lilerin, Ak Parti'nin anayasa önerisine yüksek sesle karşı çıkmamış olması, mevcut önerinin süreci de baltalamayacak bir değerde görüldüğüne işaret ediyor.

Yeni anayasa süreci sıkıntılı olsa da, darbe anayasasıyla yönetilen bir ülke olma utancından bizleri kurtaracak. Sırf bunun için bile desteklemeye değer…

Siz de el verin!

Otuz yıldır kanayan yaramıza nasıl merhem olabileceğimizi tartışmak, sizlerle hasbihal ve istişare etmek amacıyla İç Anadolu Bölgesi grubu olarak Cumartesi-Pazar günleri Konya'da ve Pazartesi günü Karaman'da olacağız. Şeyh Edebali'den Tabduk Emre'ye, Yunus Emre'den Mevlana'ya kadar pek çok gönül erinin makamı olan 'Medînetü'l-Evliyâ'dan başlayarak yola çıkmayı uygun gördük. Lisan-ı münasibin tüm lisanların anası olduğunu bilerek geliyoruz. Siz de el verin.