Hilâl KAPLAN
Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu sıklıkla tekrarlanan güzide ülkemizde, millet iradesinin tecelli etmesine engel olan kurum sayısında hiç sıkıntı çekmiyoruz maşallah. Yine bir YSK kararı, yine bir siyasî kriz. Delik bohça, yama tutmuyor işte.
Siyasetin millet iradesine bırakıldığı ilk seçimlerde Demokrat Parti'nin kullandığı "Yeter, söz milletindir!" sloganı, bazıları tarafından "Sonun Adnan Menderes gibi olmasın" diye tehdit edilerek göz dağı verilmeye çalışılan Başbakan Erdoğan tarafından da sahiplenildi. Bu "Senin arkanda ordun, yargın, medya güçlerin, 'silahsız kuvvetler'in, vb. varsa; benim arkamda da halk var" diye özetlenebilecek haklı bir meydan okumaydı. Yargı eliyle halk iradesinin hiçe sayıldığı bugünlerde, bu türden bir meydan okumaya ihtiyaç duyuyoruz.
Hatip Dicle hakkında 22 Mart'ta kesinleşen mahkumiyet kararı üzerine BDP'nin oluşacak bir krizi öngörüp kendisini aday listesine almaması tercih edilirdi, olmadı. YSK'nın daha önce diğer bağımsız adaylarla birlikte veto ettiği isimlerden olan Dicle hakkındaki kararı verirken, Dicle'nin mart ayındaki mahkumiyet kararında imzası olan YSK üyesi Halim Koşaner'in bu durumu gündeme getirip mevzunun seçimlerden önce görüşülmesi uygun olurdu ama yapmadı. Ve seçim yapıldı. Diyarbekir'de en fazla oyun verildiği Dicle'nin vekilliğinin, seçimlerin hemen ertesinde iptal edilmesi, en başta kendisine oy veren 76.000 vatandaşımıza bir hakarettir. Hiçbir yargı organının halkın oylarını çöpe atmak gibi bir yetkisi olmamalı, özellikle bu yargı organının kararları her tür yargı denetiminden münezzehse...
İşin daha da vahim yanı, Radikal'in dünkü haberinden öğrendiğimize göre Ak Parti milletvekili Haluk İpek'in, karar öncesi YSK'ya başvurup Dicle'nin vekilliğinin iptali için dilekçe vermiş olmasıdır. İpek, YSK'ya başvuru nedenini şöyle anlatıyor:
"Dosya YSK'da devam ederken Hatip Dicle'ye mazbata verilmesi hukuka aykırıydı. Biz bu aykırılığı YSK'ya bildirdik. Birisi seçilme yeterliliğini kaybetmiş ama mazbatayı alıyor. Aday (Oya Eronat) bizim adayımız. Bu yanlışlığı YSK'ya bildirmemiz gerekiyordu. YSK'nın kararı da Anayasa ve yasalara uygundur."
Üstelik Dicle'nin vekilliğinin düşürülmesi için, yemin edemeden meclisten kovulan Merve Kavakçı hakkındaki karar da emsal olarak gösteriliyor. Ne acı, değil mi? Bu sistem tarafından en çok dışlanan, partisi kapatılan kesimler hep dindarlar ve Kürtler oldu. Şimdiyse, bu eski yanlışlar bugün de aynen devam ettirilsin, geçmişteki kanayan yaralar günümüzde tekrarlansın diye örnek gösteriliyor. Bu ne yaman çelişki böyle...
Bağımsızlar, arkadaşları meclise girmeden, kendilerinin de girmeyeceğini ilan etmişler. Bu karardan geri dönülmesini temenni ederim. Ancak bu kararda ısrar edilir ve hatta bir adım ileri götürülürse, siyasî istikrar açısından oldukça problemli bir döneme girebiliriz. Çünkü yasaya göre 28 milletvekilinin (meclis toplamının %5'i) istifası, o illerde ara seçime yol açabilir ve tutukluları saymazsak BDP destekli bağımsızların sayısı şu anda 30'u buluyor. Bu tabloya bir de düşe kalka götürülen tek taraflı ateşkesin tamamen bozulmasını ekleyince durumun vahameti ortaya çıkıyor.
Bu noktada Ak Parti'den ve önceki YSK vetosu karşısında aslan kesilen "yeni CHP"den ve MHP'den "iyi niyet mesaj"ları beklemek en doğrusu. Böyle bir mesajı vermek sanırım en çok, siyasete girmesinin önü benzer anti-demokratik yasalarla kesilen ama meclisin sahip çıkmasıyla siyasete girip tarihî başarılar elde eden Başbakan Erdoğan'a yakışır. Seçilmiş bir milletvekili hakkındaki kararı ancak meclisin verebileceği -ki yasaya göre olması gereken de bu- ve mevcut probleme derman olabilecek bir düzenlemenin meclis tatile girmeden çıkarılabileceği sözü çok derde deva olabilir. Geçtiğimiz günlerde, daha Dicle hakkındaki karar kesinleşmeden, "devlete karşı işlenen suçların affedilebileceğini" söyleyen Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün açıklamasını bu yönde umut verici bir beyanat olarak okuyorum. Umarım meclis tatil edilmeden gereği yapılır.
Son olarak bir öngörümü paylaşayım. Kanaatimce, DTP kapatıldığı zaman olduğu gibi, meclis boykotu kararına yine Öcalan itiraz edecektir. Zira sadece diğer partiler için değil, aynı zamanda BDP için de en doğru olan çözüm yolu budur. Halkın oylarının bir kısmını çöpe atma cüretine zemin hazırlayan yasaların değiştirileceği yer meclistir. YSK'nın, İpek'in başvurusunda olduğu gibi Ak Parti'nin ve bu başvuruya destek veren CHP ile MHP'nin mevcut kanunlar yüzünden halkın oylarını yok saymayı desteklemesi kendi açılarından bir ayıptır. Ancak aynı şekilde, mevcut hukuk sistemin adaletsizlikleri yüzünden BDP'nin de kendisine oy veren milyonların oyunu yok sayması ayıptır. Unutmayalım ki, o oylar, mücadele sokakta veya dağda değil; siyasî zeminde yapılsın diye verildi.
"Yeter, söz milletindir!" deme zamanı tüm siyasî partiler için geldi de geçiyor bence, ne dersiniz?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları








































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019