Hilâl KAPLAN
Başbakan Davutoğlu'nun, Alevi kesime yönelik güven tesis etme ve telafi çabaları devam edeceği, kendisinin bundan sonraki durağının bir cemevi ve sonra da muhtemelen Dersim olacağı söyleniyor. Daha önce yazdığımız üzere, kim yıpratmaya çalışırsa çalışsın, bu oldukça kıymetli ve sürdürülmesi gereken bir gayret.
Ben de bu hususta kafamdaki bazı önemli gördüğüm notları paylaşmak istedim:
İlk soru topluma: 'Alevilerle Sünniler kardeş mi?' Bence bunun üzerine iki kesimin de kafa yorması gerekiyor. Mevcut durumda Ak Parti, Aleviliği din kardeşliği söylemi içerisinde çözmek noktasında ilerliyor. Ancak sivil toplum, bu hususta hükümet kadar bile adım atmış değil. Bu akim kalmışlığı nasıl okumak gerekir? Üstelik, Osmanlı döneminden bu yana birikmiş olan önyargıların Cumhuriyet dönemiyle pekiştiği bir ülkede yaşıyorken, sivil topluma düşen vazife, en az hükümetinki kadar hayatî olsa gerek.
Bugün, örneğin Tokat merkeze giderseniz, restore edilmiş güzel evlerin olduğu bir sokağın 'Yahudi sokağı' diye anıldığını görürsünüz. Bu Osmanlı'nın çok dilli, çok etnili ve ve çok dinli yapısının güzel bir göstergesi ve hatırlatıcısıdır. Ancak aynı zamanda pek çok Alevi yerleşiminin/ köyünün merkezden uzak, ücra noktalarda olduğunu da görürsünüz. Ya da Alevi arkadaşlarınızın bazısı, atalarının/ dedelerinin şehir merkezine indiği dönemler, yaşadıkları sıkıntılardan ve hatta sakallarıyla alakalı aşağılayıcı bazı muamelerden geçtiğinden bahsederler. Yani Alevi toplumsal hafızasında oldukça farklı çeşitleri olan kötü muamele ve dışlanma örnekleri mevcuttur. Bunun ne kadarı hangi dönem başlamıştır, araştırmacıların konusu ama son 50 yıl dışında, Sünnilerin yoğunluklu yaşadığı şehir merkezlerinin Alevilerden yoksun oluşunu iyi değerlendirmemiz gerekir.
Zaten adına 'Alevi sorunu' denen meselenin ortaya çıkışı da Alevilerin şehirleşme noktasında mesafe kat etmesinin ardından başlar ve görünürlük kazanması 90'lara tekabül eder. Cemevi faktörü, bu süreçte ortaya çıkmış, nevzuhur bir kavram olsa da, eskiden cem yapılan köy odası, dergâh, tekke ve zaviyenin muadili sayılabilecek, şehirleşmiş ve modernleşmiş Alevilerin ibadet mekânına işaret eden bir anlama sahiptir. Nitekim bu isimlendirme de, 90'lı yılların başında, yine Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan'ın vesilesiyle ortaya atılmıştır.
Sünnilerde, Alevilere yönelik önyargı ölçülebilecek boyuttayken ve yapılan araştırmalara göre gittikçe azalmaktayken, Alevilerde Sünnilere yönelik önyargının tavan yaptığı günlerden geçiyoruz. Örneğin 2010'da yapılan bir araştırmaya göre, Alevilerin sadece %10'u başörtüsü yasaklarının kalkmasını savunurken, Sünnilerin %34'ü cemevlerine ibadethane statüsü verilmesine sıcak bakmaktadır.
Alevilerdeki, uzun bir zaman boyunca daha çok eziklik ve çekingenliğin domine ettiği 'azınlık psikolojisi', bugün yerini hınç ve öfkeye hatta kine terk etmiş gibi görünüyor. Ve bunun özellikle genç nesillerde daha yoğun yaşandığı anlaşılıyor. HDP'nin bahsettiği ve 'fırtına gençlik' diyerek mazur göstermeye çalıştığı yıkıcı öfkenin bir benzerinin Alevi gençlerde neşvü nema buldurulmaya çalışılması da söz konusu.
Ak Parti'nin Sünni kimliğinin taşıyıcısı ve temsilcisi olarak görülmesi, Nusayri-Şii çizgisinin bizdeki Alevilikten farkı büyük olmasına rağmen Alevilerin bir zamanlar 'tehlikesinin farkında oldukları' İran ve onun uydusu Esed rejimine angaje edilmesi, Suriye meselesinde Ak Parti hükümetinin diktatör Esed'e karşı takındığı net insanî tavrın Alevilerce bir 'Alevi karşıtlığı' gibi okunması, Gezi kalkışması sırasında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın büyük bölümünün Alevi olması gibi sebepler de bu öfkeyi harlayan faktörler olarak görünüyor.
Ancak bu sebepler ortada olmamış olsaydı bile, Alevi kimliğini 'Sünni karşıtlığı' üzerinden kurgulayan, küçümsenmeyecek bir kesim olduğu da gerçek. Sünniliği, Alevi kimliğinin kurucu dışarısı olarak gören bu kesime dert anlatmak, el uzatmak sonuç vermesi en zor alan. Yine de Alevilerin daha büyük gövdesine yönelik adımlar devam ettikçe, bu dışlayıcı eğilimde de azalma meydana gelmesi ya da en azından bu tavrın giderek marjinalleşmesi beklenebilir.
Nasipse kaldığımız yerden, mevzuun bamteli olan cemevi meselesiyle devam edeceğiz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019