Hüseyin SARIBAŞ
Yetmişli yıllarda Şili’de sosyalist Allende hükümetini darbe ile deviren faşist Pinoşe’ nin insanlık tarihindeki yeri yazıldı. (Allende sarayda Pinoşe darbesine karşı direnirken katledildi.)Yazılmasına yazıldı ama Türkiye sayfası es geçildi. Neydi o? Dönemin CHP’li Ankara belediye başkanı Vedat Dalokay Şili elçiliğinin suyunu kesmişti. Yani Şili’deki faşist darbeye karşı Türkiye’deki demokrasi güçlerinin tepkisini dünya demokrasi güçleri ile paylaşılmıştı. Türkiye’de geleneksel siyaset gündemi maalesef otoriter, tekçi (1.adam,2. adam, tek adam)darbeci anlayışlardan kurtulamadı. İktidarı, muhalefeti ile 12 Eylül Kenan Evren anayasasından güç alarak benmerkezci, lider tapımcılığı ile yönetilen bir ülke görünümünde. Seçilmiş parlamento var, yasama iradesi sıfır. Yargı var, evrensel hukukla tanışmamış, Rize’ye çay toplamaya gidiyorlar… Çaydaki kotanın olmadığı güne denk getirmişler. Herhalde Rizeli sn. Cumhurbaşkanından torpil olmuş… Yürütme tamamen sarayın yönetim ve denetiminde. Bu görüntü dünyadaki ileri demokrasilerle kıyaslandığında vicdanı olan, eşit yurttaşlık bilinci olan, az çok dünyaya açık penceresi olan her bireyin sorması gerekmez mi? Bu nasıl yönetim? Hadi ben yazmayayım! Dünyada ve Türkiye’de ki siyaset bilimcilerin yazdıklarına göre bu düpedüz otokrat, faşist uygulamaları çoğalan, savaşan, komşu ve uluslararası ilişkilerde sıfır barışçı politika izleyen otokrasi… Biraz daha gerilerden başlarsak sanırım fotoğrafı daha iyi görebiliriz… Reel sosyalizmin çöküşü ve soğuk savaş döneminin sona ermesiyle küreselleşme süreci ile tanıştık. Doğal olarak eski dünyanın baş aktörlerinden Türkiye bu değişimin dışında kalamazdı. Doksan yıllık vesayet sistemi kendini batı ile endekslemeye çalışmış, modernleşme adına, çağdaşlaşma adına tek devlet, tek millet, tek din anlayışında epey mesafe aldı… Üstelik Kemalizm’ le sol, sosyalist kesimleri de baskıya maruz kalmalarına rağmen gönül bağlarını geliştirdi. Darbeler, ekonomik yapı, yani sermaye birikimi küresel kapitalizmle entegreyi zorunlu kıldı. Bunun için de yeni bir siyasi yapıya, AKP ye ihtiyaç duydu. CHP’yi de eski görevi ile birlikte Kılıçdaroğlu’ na teslim etti. Şimdi esas sorun demokrasinin neresinde kaldık. AKP tekçi yönetim anlayışıyla siyasal islamı, yeni Osmanlıcılığı milliyetçi söylemle milli irade diyerek dayatıyor. CHP’de eski rejimi savunuyor. Kurgu bu. Ancak dikiş tutmuyor. Kürt halkı bu kurguya sığmıyor. Özgürlük ve eşitlik talebi demokrasi güçleri ile birlikte Türkiye partisi olma yapılanmasıyla HDP’ de var oldu. Bu var oluş sistemi, kurumları rahatsız etti. Her iki koldan, AKP ve CHP tarafından muhafaza edilmeye çalışılan vesayet siyasetleri küresel demokratik siyasette de yer bulamıyor. Kürt sorunu ile baş edemezken Ermeni sorunu uykularını kaçırıyor. Sevgili Garto Paylan’ ın meclisteki sempatik tavrı ile çoğulculuk anlayışına tahammül edemeyenler çareyi dokunulmazlıkların kaldırılmasında buldular. Komisyonda Garo’ ya saldırı “ soykırım “ gerçeğinin kapıya dayandırdığı korkudan mı diyelim! Devletin bütün kurumlarındaki temsilciliklerinin açık siyasete yönelmeleri onların kirli siyasetten arınma isteklerinin olduğunu göstermiyor. Çünkü hukuk yok, çoğulcu, eşit, özgür yeni anayasa yok. Belki de yolsuzlukların üstünün örtülmesi için siyasetin kutuplaştırıcı, antidemokratik görüntü sergilemesi kurtuluş olarak tercih ediliyor.
Sonuçta, darbe geleneği yolsuzluk ve baskılarla sürdüğüne göre ufukta yeni bir demokratik değişim olabilir mi? Umudu ve barışı büyütmekten başka seçeneğimiz yok.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Hemşin kültürü ve aydınlanma!
24.10.2016 - “MAHREMİN ARKA BAHÇESİ”
30.09.2016 - VESAYETİN VESAYETİ!
29.08.2016 - SEVİM KIRGEZEN’İN ŞİİR ÇALIŞMASI: BAHAR SENFONİSİ
22.06.2016 - 12 EYLÜL +(ARTI) SARAY
1.02.2016 - NEREDE KALMIŞTIK?
1.02.2016 - “ENSEYİ KARARTMAYIN” SEÇİM VAR!
28.10.2015 - BARIŞIN NERESİNDEYİZ?
- Büyük insanlık çağrısı, en uçtan Datça’dan
4.02.2015 - “NE GEÇMİŞ TÜKENDİ, NE YARINLAR”
5.04.2015
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Ro$ev sîtav
"İslam’da yalan söylemek caiz mi Sayın Erdoğan!" Uzun uzadiya yazmaya gerek görmedim.. Islamda "takiye", yalan söylemek anlamina gelmiyor mu.?