Kurtuluş TAYİZ
PKK, ne zamandır CHP’yle ittifak yapmak istediğini dile getiriyor. Kandil’den bu yönde yapılan açıklamalar neredeyse rutin bir hal almaya başladı. Son olarak da PKK’nın en üst yöneticilerinden Bese Hozat CHP ve ÖDP’yi, olası bir erken seçimde HDP’yle ittifak yapmaya çağırdı. CHP, Kandil’den gelen “seçim ittifakı” teklifine şu ana kadar açıktan olumlu bir yanıt veremedi; ancak bu, CHP ile HDP’nin zaten ittifak halinde davrandıkları gerçeğini değiştirmiyor. 7 Haziran seçimlerinden önce başlayan CHP-HDP-PKK ittifakı, 1 Kasım seçimlerinden sonra da devam etti.
Gezi kalkışması, farklı uçlardaki siyasi parti ve örgütlerin bir araya gelmesini sağlayan sürecin miladı sayılır. Gezi provokasyonunun en önemli hedefi, tüm ülkeyi Erdoğan karşıtı bir pozisyona çekmekti. Bu projeye AK Parti de dâhildi. Ne var ki Erdoğan, milleti kendi etrafında toplayarak partisini de kontrol etmeyi başardı.
Fakat CHP, HDP, PKK, Gülen grubu ve sol örgütler, Gezi olaylarıyla başlayan dönemde açık-örtülü bir yakınlaşma içine girdi. 17-25 Aralık’taki yargı darbesi girişimiyle tüm muhalif unsurlar aynı ayakkabı kutusunun içine hapsedildi. Muhalefet, Pensilvanya merkezli darbenin peşine takıldı. PKK ve HDP ise Gezi ve 17-25 Aralık darbesini kullanarak Erdoğan’ı dize getirmeye ve onu İmralı ile “müzakere”ye zorladı. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilmesi üzerine ise Davutoğlu hükümetini müzakerelere razı etmeye çalıştılar. Erdoğan’ın müdahalesiyle bu oyun da bozulunca topyekûn terör seferberliği başlattılar.
CHP, o gün bugündür aslında HDP/PKK ile ittifak halinde yol alıyor. “Rüşvet ve yolsuzluk” söylemleriyle ulusalcıları Paralel örgütün hizmetine sokan Kemal Kılıçdaroğlu; “Başkanlık tehlikesi” ve “diktatör Erdoğan” söylemiyle de CHP tabanını, HDP’ye ve buradan da PKK’ya yanaştırmayı başardı. Başkanlık sistemi tartışmasının gündemin baş sıralarına yeniden oturmasıyla birlikte Kemal Bey, bu kez kendini kaybetmişçesine, “kansız olmaz” tehdidi savurdu.
Burada akla gelen soru şu: Kemal Bey nasıl kan dökecek? CHP teşkilatlarını silahlandırarak dağa mı çıkaracak? Ya da DHKP-C adlı örgütü mü harekete geçirecek? Yoksa hazır PKK kendisine bu kadar hevesle bağlanma isteğini belirtmişken, Kandil ile birlikte mi bu “kan dökme” işini yapacak?
Velhasıl, Başbakan Davutoğlu’nun görevi bırakma kararı üzerine Türkiye yeni bir döneme girdi. Dünya bu gelişmeyi yakından izliyor ve Türkiye’nin girdiği bu yeni dönemi engellemek için sadece PKK’ya değil, CHP’ye de gerekli talimatlar verildi. Türkiye’nin Batı’dan bağımsız, özgür ve özgün olarak gerçekleştirmek istediği yeni anayasa yapım sürecini durdurmak için kan dökmeye hazırlanıyorlar. Bunun için PKK’ya uzun süredir hazırlık yaptırılıyor. Kandil, yeni bir şiddet dalgası için karar aldıklarını duyurdu. Ayrıca PKK kamplarında eğitilen sol örgütler, terörü batıya doğru yaymak için harekete geçti. Giresun’daki terör saldırısı bunun ilk işaretidir. Kemal Kılıçdaroğlu da “Başkanlık gelirse kan dökeriz” sözleriyle aslında partisini hızla bu gidişata alıştırmaya çalışıyor. Başkanlık sistemine geçiş kararını, kuşkusuz milletin kendisi verecek. Başkanlık sistemi millete rağmen hayata geçirilemeyeceği gibi milletin bu yöndeki kararını da kimse tehdit, terör ve şantajla engelleyemez.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- 'Ajans' kime bağlı?
15.05.2019 - Erdoğan'ı devirip, Sevr masası mı kuracaksınız?
10.05.2019 - Gidişat nereye?
1.05.2019 - Demirin soğumasını istemiyorlar
22.04.2019 - Seçimleri geride bırakırken...
19.04.2019 - Çözüm seçimin yenilenmesinde
17.04.2019 - Gerçekleri bu kadar kolay çarpıtmak da az hüner değil
15.04.2019 - ABD, İstanbul seçimleri ve Fırat'ın doğusu
12.04.2019 - Yeniden sayım yerine yeniden seçim
11.04.2019 - Dört koldan kıskaç ve anlamı
8.02.2019
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Neslihan ÇINAR
Bu kerpiç kokan hatırlalara yetişememiş olsamda o zamanlarda yaşama isteğimi bir türlü dindiremedim.Riyasız,kibirsiz,çıkarsız,yalansız yaşamak nasıl birşey diye hep merak etmişimdir.Belkide bundandır o zamanda yaşama isteğim. Mavi gözlü can pınarımızla ilgili yazacaklarını merakla bekliyorum.İNAN SENİN KADAR ONU BENDE ÖZLÜYORUM.RUHU ŞAD OLSUN.