Mehmet ALTAN

Mehmet ALTAN
Mehmet ALTAN
Tüm Yazıları
Abdülhamid gelse…
27.03.2016
1837

 Önceki günkü ‘Muhafazakâr Ahlak ve Karaman' yazımda, başlıktaki ‘şapkalı a', yabancı yazılım harflerinde olmadığı için sistemin sosyal paylaşım butonunu felç etti. Yazı Facebook ve Twitter'da paylaşılamadı, çözünceye kadar arkadaşların göbeği çatladı.

Gazetenin başında onca dert varken bir de ‘şapkalı a' sorunu yaşadık.

 

Hâlbuki ‘şapkalı a'dan daha ciddi sorunları var gazetenin… Hiç bir muhalif ve eleştirel sese tahammülü olmayan AKP iktidarının son hedeflerden biri oldu Özgür Düşünce.

 

Bir savcı yazısıyla gasp edilen ve ‘kayyım'a verilen Cihan Medya Dağıtım, şimdi gazetenin alacaklarını ödemeyerek zora düşürme gayreti içinde.

 

Yönetim bu nedenle ‘bir ekmek, bir Özgür Düşünce gazetesi' kampanyası açtı.

 

AKP zorbalığına karşı sivil dayanışma çağrısı.

 

***

 

Siyasal İslamcılar yönetim becerilerini iyice kaybettiler… Kafası kesilen tavuk gibi ihtilaçlı kasılmalarla kendilerini oradan oraya atıyor, eşine rastlanılmamış bir panikle herkesi susturmaya uğraşıyorlar.

 

Her gün artan dozda yasaklardan medet umuyorlar.

 

Her alanda uygulamaya çalıştıkları şiddet ve zorbalık, aslında korkularının büyüklüğünden kaynaklanıyor… Hiç kimse bunlar kadar suç işlemedi, hiç kimse bunlar kadar büyük korkularla debelenmedi.

 

O kadar çok sansür ve yasak uyguluyorlar ki tarihimizin en vesveseli, en baskıcı yöneticilerinden biri olan Abdülhamit canlanıp da bugüne dönse, “benim özgür ülkemi ne hale getirdiler, bu kadar da korkmaya gerek yok canım” diyecek.

 

***

 

Baskı dönemleri yalanın iyice müptezelleştiği, propagandanın arsızlaştığı dönemlerdir… Bu tefessüh eden ortama karşı çıkanlar akıl dışı sebeplerle suçlanır, susturulmaya çalışılır.

 

AKP iktidarı şimdi bunu yapıyor… Yalan bunlar için bir hayat tarzına dönüşür.

 

O nedenle resmi zevatın ve ‘havuz medyası'nın her söylediğini sadece yalan makinesinden geçirmek yetmez… Yalan makinesini de üçkâğıtla bozmuş olacaklarından şüphelenmek gerekir.

 

***

 

Bunların yalancılığının farkında olarak dünya televizyonlarından gerçekleri öğrenmeye çalışırken Belçika Dışişleri Bakanı Didier Reynders'in basın toplantısına rastladım.

 

Belçikalı bakan, Brüksel bombacısı El Bakraoui'nin Türkiye'den sınır dışı edildiğini, Ankara'nın bununla ilgili bir bilgi notunu kendilerine aktardığını, ancak neden sınır dışı edildiğiyle ilgili bir bilgi verilmediğini söylüyordu…

 

14 Temmuz 2015 tarihinde saat 10.15'te büyükelçiliğin resmi diplomatik iletişim portalına Dışişleri Bakanlığı tarafından Türkçe yazılmış bir bilgi notu bırakılmış.

 

O notta, El Bakraoui'nin Amsterdam'a saat 10.40 uçağıyla sınır dışı edildiği belirtiliyor ancak neden sınır dışı edildiği konusunda bir bilgi yer almıyormuş.

 

***

 

AKP'liler “biz onları uyardık” diyordu ama Belçikalıların resmi haber portalında da yayınlanan notta El Bakraoui'nin neden sınır dışı edildiği belirtilmemişti.

 

Ankara, sınır dışı ettiği adamı neden sınır dışı ettiğini bildirmemişti.

 

Sebebini bilmeden sınır dışı etmeyeceklerine göre o ‘sebebi' Ankara biliyordu.

 

Neden bunu ‘müttefiklerine' de söylememişti?

 

Gel de çık işin içinden.

 

***

 

AKP iktidarı hiç bir konuda net ve açık değil.

 

Her söyledikleri bir süre sonra yalan ya da eksik çıkıyor.

 

Gerçeklerden ödü patlıyor bunların.

 

Bir iktidar gerçeklerden böyle korkarak bir ülkeyi yönetemez, bunlar da yönetemiyor zaten… Yolsuzluğu ve yalanı iyi öğrendiler ama dürüstlükle, hukukla, yönetmekle ilgili bildikleri her şeyi de unuttular.

 

Sonunda da ortaya hiç bir konuda gerçeği söyleyemeyen baskıcı ve korkak bir ucube çıktı.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar