Türkiye'nin de aralarında olduğu pek çok ülke, Başkan Donald Trump'ın tutarsız ve kural tanımaz kararları yüzünden ABD ile ilişkilerinde krizler yaşıyor. Bu arada Trump'ın avukatının yargılanması sırasında onun yasadışı seçim harcamaları yaptığı da ortaya çıktı. Yani şu anda Başkan olmasaydı Trump da yargılanacaktı.

Başkan olmasaydı 
Aslında bu adam ABD'nin başkanı olmasaydı, onu kimse ciddiye almazdı. Bu adam şu anda tıpkı 1'inci Dünya Savaşı sonrasında olduğu gibi ABD'yi izolasyonizme itiyor ve "Amerikan ekonomisini yabancı rekabetindenkurtaracağım" diyerek bu ekonomiyi korumacı duvarlarla kuşatıyor... Ancak şimdiki ABD askeri açıdan süper güç olduğu için, Trump politikaları ile dünyadaki barış tehdit ediliyor.

Fıkra üretimi 
ABD'de Trump hakkında o kadar çok fıkra üretilmekte ki... Ağzını yüzünü büzereksaçma sapan konuşmalar yapmasını değerlendiren uzmanlar, "Trump'ın İngilizcesi sanki onun ana dili değil gibi" şeklinde yorumlar yapıyorlar.

Başkanlar 
Trump hakkındaki fıkralara gelince... Beyaz Saray'ın salonları eski başkanların adlarıyla anılır. "Lincoln Odası" veya "Roosevelt Odası" gibi... Başkanın çalışmalarını yaptığı salonun adı da "Oval Ofis"tir. Amerikalı mizahçılar şimdi "Trump, 'Oval'i de eski bir başkanın adı zannediyor" diyerek onu alaya alıyorlar.

Kısa kısa...
Donald Trump "Amerikalıların hayat standardını yükselteceğim" derkensadece porno yıldızlarının hayatlarından söz ediyormuş... Donald Trump iki Kore'nin barışması gerektiğini söylerken bunların Doğu ve Batı Kore'ler olduğunu zannediyormuş... Donald Trump okulları hedef alan katliamları önlemek için silahların toplanması yerine öğretmenlerin de silahlandırılmasınıöneriyor. Eğer bu görüş 70 yıl önce egemen olsaydı Trump'ın öğretmenlerininöfkelerinden kurtulması çok zor olurmuş...

Farklı bir başkan 
Bütün ABD başkanları Trump gibi yarım akıllı değildiler... Mesela Soğuk Savaş'ıABD'nin zaferi ile sonuçlandıran Başkan Ronald Reagan, anlattığı fıkralar ile siyaset dünyasına renk katardı. Özellikle Sovyet rejimini konu alan bu fıkralardan biri şöyleydi...

Devlet çiftliğinde 
Orta Asya'daki bir devlet çiftliğini ziyaret eden yerel komünist partinin sekreteri, çiftliğin başkanına "Bu yıl patates üretimi ne durumda" diye sormuş. Başkan da "Sayın sekreter, patates üretimi öylesine fazla ki, patates stokumuz Allah'ın eteklerine kadar yığıldı" demiş. Bu açıklamaya öfkelenen parti sekreteri "Yoldaş, biz komünistiz, bizim Allah'ımız yok" diye bağırınca başkan gülmüş ve "Zaten patates de yok" demiş.