M.Şükrü HANİOĞLU
"Arap milliyetçiliği"nin "klişeleşmiş Osmanlı/Türk yorumları"nın BAE DışişleriBakanı Abdullah bin Zayed tarafından dile getirilmesi toplumumuzun bilinçaltında yerleşik "arkamızdan vuran Araplar" söyleminin yükselmesine yol açtı. En yüksek perdede "Beyaz Türk" mehâfilinde haykırılmasına karşılık toplumun genelinde kabul gören bu söylemin üç açıdan değerlendirilmesianlamlı olur.
Bu söylem, "Ortadoğu"nun kendimiz dışında kalan kısmını "Doğu (Orient)" haline getiren, ona kültürel üstünlük iddiasıyla yukarıdan bakan bir "Oryantalizm"i yansıtmaktadır. Söz konusu yaklaşım bunun yanı sıra Michael Meeker'ın ifadesini kullanacak olursak, bir ulus-devletteki güçlü "emperyal millet" olma arzusunu ortaya koymaktadır. Nihayet, zikredilen söylem "tarih"in romantik ve milliyetçi zaviyeden inşa edilmesine aynı yöntemle verilen bir cevap olma özelliğini taşımaktadır. Kamuoyunda bu nedenlerle revaç bulan söz konusu söylem dış politika yapımında ciddî sorunlar doğurmaktadır.
"Doğulular" olarak Araplar
İmparatorluğun son dönemlerinde yükselen, Cumhuriyet ile de resmî ideolojinin temel dayanaklarından biri haline gelen Türkçülük, bir milliyetçilik hareketi olmanın yanı sıra "kültürel aidiyetimizin bulunmadığı coğrafyadaki kavimlere üstünlük" temelli bir "medenîlik" iddiasını sahiplenmiştir.
Bunun neticesinde Türkçülük, coğrafyanın diğer kavimleri ile "Batı"nın "Türkler" ile kurduğu "medenîleştirme" merkezli ilişkinin benzerini tesis etmiştir. Bu da "Ortadoğu"yu "Doğu"muz, "Arap," "Fars," "Kürt" benzeri etnik grupları ise kültürel hiyerarşideki "astlarımız" haline getirmiştir.
Bunun Arapların imparatorluktan ayrılan bâzı etnik gruplardan farklı biçimde değerlendirilmesine neden olduğu şüphesizdir.
Rum ve Bulgarların ayrılıkçılığı, bağımsız devletler kurmalarına tepki duyulmakla yetinilirken, çok daha sınırlı destek gören, Arapların büyük çoğunluğunun imparatorluğun sonuna kadar sahiplenmediği Arap separatizmi bu nedenle değişik bir yoruma tabi tutulmaktadır.
Arapların çoğunluğunun Müslüman olmasının "ihanet" söylemini tahkim ettiği doğruysa da Balkan Harbi'nin ortasında Avlonya'da Osmanlı sancağının yerine İskender Bey'in bayrağını çekerek imparatorluktan ayrılan Arnavutlara yönelik "ihanet" söyleminin günümüze gelmemiş olması "din" temelli açıklamalara ihtiyatla yaklaşılmasının gerekliliğini koymaktadır.
Bu açıdan bakıldığında çok uluslu bir imparatorluğun çöküş sürecinde ondan ayrılmaya çalışan milliyetçi hareketler içinde, yarattığımız "Doğu"da yaşayan ve "kendilerini yönetemeyecek oldukları düşünülen" "Araplarınki"nin farklı bir sınıflamaya tabi tutulduğu ortadadır.
Bu nedenle Şerif Hüseyin'in İngilizlerle ilişkisi ve "isyan"ı, İsmail Kemal'in Avusturya-Macaristan, İtalya ve Yunanistan ile gizli görüşmeleri ve "bağımsızlık ilânı"ndan farklı biçimde değerlendirilmekte, biri tarihselleştirilirken diğeri "ihanet" sorunsalı çerçevesinde yeniden üretilmektedir.
?Emperyal millet
Toplumumuzda "Osmanlı mirası"nı sahiplenmek ile coğrafyamızdaki kavimlerle ilişkimizi emperyal bir hiyerarşi dahilinde yorumlama birbirine karıştırılmaktadır. Bunlardan birincisi anlamlı, ikincisi ise fazlasıyla sorunludur.
Çok uluslu bir yapı olan Osmanlı Devleti milliyetçilik çağının ötesine geçememiştir. Tarihi kendimiz merkezli biçimde inşa etmediğimiz zaman bunun özgün bir gelişme olmadığını görebilmek zor değildir. Avusturya- Macaristan da 1918 sonrasını görememiş, Rus Çarlığı ise küçülmek, ideolojisini değiştirmek ve farklı bir yapı haline gelmek zorunda kalmış; ancak o da yirmi birinci yüzyıla ulaşamamıştır.
Dolayısıyla Türkiye'nin diğer Osmanlı mirasçılarıyla ilişkisini "imparatorlukmerkezi" imişcesine şekillendirmesi sorunlu bir yaklaşımdır. Rumlar, Bulgarlar, Arnavutlar, Arapların bir bölümü milliyetçilik çağında kendi devletlerini kurmak istemişler ve bu nedenle de Macarlar, Sırplar, Çekler, Lehler, Finler gibi emperyal merkez ile çatışmışlardır.
Bu çatışmaların acı hatırâlar içerdiği şüphesizidir. Ama bunları tarihselleştirmemiz ve günümüzde mevcut olmayan bağlamlarda değerlendirmekten kaçınmamız gerekmektedir. Bu nedenle ayaklandıkları için Rum ve Bulgarlar, bağımsızlık ilân ettikleri için Arnavutlar, ayrılmak istedikleri için Araplara, Osmanlı mirasçılarından birisi olarak değil de "emperyal merkez" gibi tepki göstermek anlamlı değildir.
Bu, günümüzde İngilizlerin ayaklanıp bağımsız devlet kurdukları için Amerikalıları ya da İsveçlilerin 1905'te birlikten ayrıldıkları için Norveçlileri "ihanet" ile suçlamasına benzer bir yaklaşımdır. "Arap İsyanı" bir asır önce ve artık varolmayan çok uluslu bir yapı içinde yaşanmıştır, dolayısıyla tarihselleştirilmesi gereklidir.
Tarih inşaı ve dış siyaset
Bu tarihselleştirmeyi yapamayan sadece toplumumuz değildir. Diğer Osmanlı mirasçıları da inşa ettikleri tarihler ile geçmişin özgün bağlamındadeğerlendirilmesini imkânsızlaştırırken, dış ilişkilerde gereksiz gerginlikler yaratmaktadırlar.
Arap ülkelerinde inşa edilen tarih; gelişmiş dili, edebiyatı ve kültürü olmayan barbarların "Arap medeniyeti"ni yıkması, Arapların gelişimini durdurması ve onları köleleştirmesi merkezli, fazlasıyla romantik ama gerçeklikle ilişkisi zayıf bir anlatımı içermektedir. Günümüz Arap tarihçiliği, George Habib Antonius'un "Arap Uyanışı" söylemini yeniden üretmenin ötesine geçememektedir.
Bu yaklaşımın temel sorunu, büyük çoğunluğu milliyetçilik öncesi dünyasında yaşanmış 400 yıllık bir ilişkiyi, retrospektif bir yaklaşımla son on senesi üzerinden değerlendirmesidir. Ancak Türk tarihçiliğinin de bunu "ihanet" sorunsalı çerçevesinde yaptığı ve "arkadan vurma" söylemini aşamadığı gözden uzak tutulmamalıdır.
Siyaset yapıcıları ve tarihçilerin bunun düzeltilmesi için çaba göstermeleri anlamlıdır. Ancak dış siyaset, son tahlilde, realpolitik temeline dayanmaktadır. Bu çerçeveden bakıldığında tarihi farklı biçimde inşa eden Arapların "Osmanlı"yı bizim bakış açımızdan ya da "objektif" biçimde değerlendirmelerini beklemek gerçekçi değildir. Coğrafyamıza, özel olarak da Arap dünyasına "Osmanlı" üzerinden yaklaşmanın Türkiye'ye kapılar açmak yerine sorunlar çıkartacağı ortadadır.
Dolayısıyla Türkiye bir yandan "Ortadoğu"yu "Doğusu" haline getirmeden, Araplar, Kürtler benzeri halklara "medenîleştirilmesi gereken hiyerarşik astları" olarak ve kültürel üstünlük taslamadan yaklaşır, imparatorluğun diğer mirasçılarına "emperyal merkez"mişcesine tepki vermezken, öte yandan da tarihî gerçeklikle uyumsuz "Osmanlı" algısının düzeltilmesine gayret etmelidir.
Bu yapılırken "Osmanlı geçmişi"nin dış siyaset için araçsallaştırılmasındankaçınılması anlamlı olacaktır. Onun olumlu biçimde araçsallaştırılmasının "dış alıcısı" fevkalâde sınırlıdır. Buna karşılık "arkamızdan vuranlar" söyleminin de en azından onun kadar sorunlu olduğu unutulmamalıdır...
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2018
12.11.2018
5.01.2018
29.10.2018
22.10.2018
15.10.2018
24.09.2018
16.09.2018