Murat BELGE
Son günlerdeki kavgalarımızda ağaç konusu önemli bir yer tutmaya başladı. Bu kavgalarda “nisbet yapma” denecek bir tavır gitgide egemen olmaya başlıyor. O tavırdan pek hoşlandığı anlaşılan Başbakan da “yeşilin hastası” olduğunu açıklamanın yanı sıra, işi “Sen kaç ağaç diktin ki?” üslûbuna getiriyor.
Şimdi ağaç dikmek, yeşilliği yaymak gibi konularda bu iktidarın ciddi çaba gösterdiği doğrudur. Elimde sayısal bilgi yok, ama gözümle gördüğüm şeyler var. Örneğin, Belediye’nin fidanlıkları.
Bizim Bilgi Üniversitesi Silahtarağa’daki santrale (ve onun geniş bahçesine) yerleşince, ben de bahçenin yeşilliğine katkıda bulunmak istedim. Belediye’nin fidanlığına gittik. Yaklaşırken, toprak yığınlarını gördüm: dört ayrı (ama hepsi bitkiler için besleyici) cinsten toprak birbirine karıştırılıyor. Ardından fidanlığın kendisine geldik. Milyonlarca, boy boy, fidan. Her cinsten ağaç. Bir o kadar da çiçek. Bu, bizim okula yakın, galiba en büyük fidanlık, sanırım. Ama başka yerlerde de benzerleri kurulmuş.
Bunu anlatıyorum, çünkü bu örnekler olayın ileri derecede sistematikleştiğini gösteriyor. Böyle olması da çok önemli.
Tabii “fidanlık” deyince, kentlerin yeşillendirilmesinden söz etmiş oluyoruz. Kırsal alanlarda ormanların oluşması, bir türlü önü alınamayan yangınlarla çıplaklaşan alanların yeniden ağaçlandırılması ve ormanlık alanların genişletilmesi daha da önemli bir konu. Orada neler yapıldığını kendi gözümle görmedim ama bir şeyler yapıldığından şüphem yok.
Bunlar hepsi çok iyi.
Ama bunları yapmak, olan ağaçları kesme hakkı vermez kimseye. Dolmabahçe- Beşiktaş arasına kimbilir kaç yıldır gölge veren devasa çınarları keserek “belediyecilik” yapılır mı, örneğin? Ya da Gümüşsuyu’ndaki çınarları? Bunlar, kentin simgeleşmiş ağaçları, ağaçlarıyla simgeleşmiş semtleri.
Burada, “Ben bin ağaç diktim, on tane de kesiyorum, çok mu? Ne olmuş yani?” diye kavga etmek çok anlamlı bir iş değil.
“Acaba,” diyorum, “‘Park’ kavramımızda mı bir fark var?” “Park” denince ben doğanın kendi kendine aldığı biçimlere müdahalenin asgari düzeyde kaldığı bir yer anlıyorum. Bizim belediyeciler galiba daha çok “asfalt yol” anlıyorlar.
Bir yandan Taksim’de kıyamet kopuyordu; Mısır Çarşısı’nın oralara yolum düştü. Çarşı’nın bir “L” çizdiği, çiçek, tohum vb. satılan dükkânların olduğu alana baktım. Burada eskiden ağaçlar altında kahveler vardı. Gördüm ki gene tonlarca beton dökülmüş, yeraltında galiba “otopark” yapılmış ve bu işler henüz devam etmekte. Ağaç sayısı iyice azalmış.
Daha da yakın bir zamanda, Kâğıthane Deresi’nin ağzıyla Miniatürk arasında yer alan parkta bir inşaat faaliyeti başladı. Gene tonlarca beton döküldü, geniş asfalt alanlar ortaya çıktı. O geniş alanların yerinde ağaçlar yok muydu? Kesin bir şey söyleyemiyorum, ama, galiba vardı girip yakından bakamıyoruz: “İnşaat alanına girmek tehlikeli ve yasaktır!”
Zaten, bu örnekler yeni ama, bu uygulama epeydir var. Kuzguncuk’taki Fethi Paşa ya da Mocan Korusu, Belediye’ye verilmişti. Bir tarihte oraya da kamyonlar daldı, bir yığın asfalt yol yapıldı.
“Park” diye bildiğin bir yerde yürürken (özellikle biz “kentli”leri kastediyorum) ayağının toprağa, çıplak toprağa basması güzel bir şeydir.
Ama daha güzeli, böyle işleri konuşarak, danışarak, özellikle de uzmanından (ama, “zevk sahibi uzman”ından) fikir alarak iş yapmaktır.
“Sen kaç ağaç diktin?” gibi bayağı bir üslûba başvurmadan...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025