Namık ÇINAR
Üretim ve gelirleri bakımından toplumlararası küresel eşitsizlikler, kendisini aşağı yukarı üç kategoride gösterir.
Kişi başına geliri ayda 150-250 euro düzeyinde olanSahra altı Afrika’sı ve Hindistan gibi yoksul ülkeler.
Kişi başına geliri aynı zamanda dünya ortalamasını da ifade eden, Çin gibi, Türkiye gibi, aylık 600-800 euro dolayındaki gelişmekte olan ülkeler.
Ve Batı Avrupa, Kuzey Amerika, Japonya gibi kişi başına aylık 2.500- 3.000 euro düşen zengin ülkeler.
Ayrıca o zengin ülkeler, tüm diğer toplumlardan ilâve “artı değer”ler de transfer ederler.
Çünkü paçalarından dahi öylesine bol miktarda tasarruf ve sermaye akmaktadır ki, kendi memleketlerine yatırımı sürdürecek olsalar, marjinal verimlilik noktasına gelip dayandıklarından dolayı artık daha fazla kâr elde etmeleri mümkün olmaktan çıkmıştır.
O yüzden, yurtdışına yatırım yapmak suretiyle, ekonomik coğrafyalarını yüksek getiri elde edecek şekilde genişletme olanağı arayacaklardır.
Bunu eski sömürgecilik dönemlerinde zorla yaparlardı.
Fakat artık, tasarruf ve sermaye birikimi konusunda yıllarını nal toplamakla geçirmiş, lâkin şimdilerde aç insanlarına karın tokluğuna iş yaratma çaresizliğindeki bizim gibi ülkeler sayesinde, bu sefer gönüllülük esasına dayalı bir sömürü düzeniyle sağlamaktadırlar.
Bu yatırımların teoride yararlı olacağı ve gelişmiş ülkelerle geri kalmış ülkelerin arasındaki uçurumu kapatacağı öngörülmekte ise de, buna dair bir istifadenin henüz örneğine rastlanmamıştır.
Japonya, G. Kore, Tayvan gibi Uzakdoğu ülkeleri, yabancı sermayenin serbest dolaşımından ziyade, kendi yatırımlarını kendi tasarruflarıyla finanse ettikleri için başarmış görünmektedirler.
Tarihsel tecrübe bize, zenginlerle yoksullar arasındaki mesafenin, ancak aynı teknolojik bilgi ve beceriyi edinmekle giderilebileceğini haykırmaktadır.
Ama gelin görün ki, tepemize musallat olmuş hesap kitap nedir bilmez bir anlayış, çektiğimiz yoksulluklar azmış gibi, “üç de yetmez beş tane” diyerek Yedi Kocalı Hürmüz’le yarışırcasına önüne geleni çocuk yapmaya azmettiriyor.
Bir ülkenin gerçek büyümesi, nüfusunun şişirilmesiyle değil, yalnızca ekonomisinin ve yaşam koşullarının iyileştirilmesiyle kotarılabilir.
Demografik büyüme, çıplak gözle değerlendirerek kararları alınacak bir alan değildir.
En az bir nesle tekabül eden otuz senelik periyotlar hâlinde ölçümlemeyi gerektirmektedir.
Nitekim 2015 itibariyle 77 milyon olan Türkiye’nin yıllık nüfus artış oranı 1,34’tür ve bu da hayli yüksek bir rakamdır.
Bu gidişle nüfusumuz 2050’de 120 milyon, yüz sene sonra 2115’te ise 340 milyon olacaktır.
Lâkin Erdoğan bunu dahi yeterli bulmamaktadır.
Sadece onu mu?
Binden fazla odalı sarayına, niyetine girdiği dünyanın en büyük havalimanına, niteliğine değil de niceliğine önem verdiği duble yollarına, lise düzeyindeki üniversitelerine, yani kalkıştığı ne iş varsa hepsinin kumaşına bakıldığında, dejenere bir tatminsizliğin sarmalına kapıldığı gözlenecektir.
Başkan’ı olmak için çırpındığı 1071 ruhunun, Asya’nın aç kalmış kavimlerinin Batı’ya doğru bir göçü, övünmeyi gerektirmeyen bir saldırısı olduğunun acaba ne derece farkındadır?
Biliyorsunuz, iştihası itibariyle şimdi de 400 tane milletvekilliği istiyor.
Ama çevresinde o kadar çok at hırsızı kılıklı adam var ki bekleşen; sadece TV’lere çıkan, gazetelerde yazı yazan yalakalarına bile yetmez bu sayı.
Hem sonra onlar da haklı sayılmazlar mı, kuzum?
Bunca zaman ne akla, ne ahlâka, ne de vicdana sığan nice utanmazlıkları göze alıp da neler söylemediler, neler savunmadılar!
Ben adaletliyimdir.
Gördükleri işlevin bir karşılığı olarak koparacakları vekillikler, manda tersine dikilmiş tüy misali, pek de yakışacaktır o karakter fukaralarına.
twitter@cinarnamik
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2022
24.03.2022
6.02.2016
30.05.2016
24.05.2016
13.05.2016
10.05.2016
8.02.2016
3.02.2016
29.04.2016