Neşe Düzel
“Atatürk kendi medyasını kuruyor. Atatürk’ün, ‘Bu Cumhuriyet, kendi mizacında kendi basınını meydana getirecek’ diye de bir konuşması var. Nitekim 1925 ve 1926’daki yargılamalardan sonra ülkede basın sustu.”
“Hüseyin Cahit, A. Emin Yalman gibi laik gazeteciler rejimi eleştirdikleri için suçlandılar. ‘Siz, hükümeti eleştirerek otoritesini sarstınız. Şeyh Sait de sizden cesaret alarak isyan etti!’ diye Şark İstiklal Mahkemesi’nde yargılandılar.”
“İstiklal Mahkemesi, İzmir Suikastı davasından Sivas milletvekilini on yıla mahkûm ediyor. Adam, ‘Ben Atatürk’e nasıl suikast yaparım’ diye karara itiraz ediyor. ‘İtiraz mı ediyorsun’ deyip adamı asıyorlar.”
***
NEDEN TAHA AKYOL
Atatürk’ün dönemi toplumun geneli açısından hâlâ kapalı bir kutudur. Onun, spordan müziğe hayatın pek çok alanındaki vecizelerini biliriz ama bu toplumun en temel meselesi olan demokrasi, hukuk ve yargı konularındaki düşüncelerini ve yaklaşımını bilmeyiz. Sanki Atatürk demokrasi, hukuk ve yargı konularında hiç konuşmamıştır. Ama öyle değil. Gazeteci, yazar, araştırmacı Taha Akyol bir ilki gerçekleştirdi ve Atatürk’ün resmî kaynaklarda yer almayan konuşmalarını arşivlere ve belgelere inerek ortaya çıkardı. Atatürk’ün demokrasi, hukuk ve yargıyla ilişkisini ve bunun günümüz Türkiye’sine etkisini bütün berraklığıyla gözler önüne serdi. Taha Akyol’un, Atatürk’ün ve Kemalizm’in içini dolduran bu muhteşem çalışması, “Atatürk’ün İhtilal Hukuku” adıyla Doğan Kitap’tan yeni çıktı. Acaba Atatürk milli egemenlik, demokrasi, hak ve hürriyetler, hukuk, yargı konularında neler dedi? Bu kavramların içini nasıl doldurdu? Atatürk’ün bağımsız ve tarafsız yargıya bakışı neydi? Nasıl bir yargı istedi? Atatürk baştan beri nasıl bir sistem tasarladı? Kendisine karşı çıkıldı mı? Karşı çıkanlara ne oldu? 1920’de açılan Meclis 1925’e dek neler tartıştı? Cumhuriyet’in ilanı ve anayasalar nasıl yapıldı? Muhalefet ne istedi? Kemalistler ne dedi? 1925’ten 1938’e dek nasıl bir yasama organı ve yargı oluşturuldu? Hukuk nasıl iktidarın hizmetine sokuldu? Hangi kanunlar, kim ve kimler için, niye çıkarıldı? Nutuk’ta yapılan suçlamalar gerçek miydi? Taha Akyol, bütün bu sorulara belgelere dayanan çok net, çok çarpıcı cevaplar verdi.
***
-3-
Taha Akyol’la yaptığımız ve önceki gün birinci dün de ikinci bölümünü yayımladığımız konuşmayı bugün tamamlıyoruz.
***
İstiklal Mahkemeleri önce firari askerleri yargılamak için kuruluyor. Daha sonra nasıl biçim değiştiriyor?
İstiklal Mahkemeleri, Birinci Meclis döneminde (1920-23) Meclis’in denetimi altında bulunuyor. İki ayda bir Meclis’e rapor veriyor ve vatandaş şikâyet edebiliyor ve Meclis, gerektiğinde “sen adil davranmıyorsun” deyip mahkemeyi lağvediyor ve yerine başka bir mahkeme kuruyor. Fakat bu Meclis denetimi 1925’ten itibaren bitiyor. Artık bu mahkemeler İsmet Paşa’yı, Karabekir’i bile tutukluyor. Zira 1923’te seçimlerden önce Hıyanet-i Vataniye Kanunu değiştiriliyor.
Vatana ihanet kanunu niye değiştiriliyor?
Görüntüde saltanat ve irtica taraftarlığı vatan hainliği sayılacak ama tabii böyle olmuyor. Kanun her türlü muhalefeti içine alacak şekilde tatbik ediliyor. Sonuçta rejime muhalefet eden herkes hıyanet-i vataniye suçundan İstiklal Mahkemeleri’ne sevk ediliyor.
İstiklal Mahkemeleri tam olarak kimleri yargılıyor?
Meclis’in içindeki ve dışındaki muhalefeti, İttihatçıları, basını ve Şapka Kanunu’na direnenleri, bütün muhalefeti yargılıyor. İsmet Paşa ise İstiklal Mahkemeleri’ni şöyle savunuyor: “Şeyh Sait isyanı basit bir hadiseydi. Normal, basit askerî tedbirlerle çözülebilirdi. Esas büyük hadise ise memlekette umumi bir muhalefet ve kargaşa olmasıydı. Biz onun için İstiklal Mahkemeleri’ni devreye soktuk” diyor. Bakın...
Evet...
Bir inkılâpçı bütün bunları savunabilir, Fransız ihtilalinde bu uygulamaların çok daha fecileri var. Ama bunları bir kültürel değer olarak günümüzde de kabul ettiğiniz takdirde, işte o zaman siz tarafsız ve adil bir yargı kuramıyorsunuz. Maalesef işte bu yargı kültürünün oluşturduğu hukuk fakülteleri, 27 Mayıs ve sıkıyönetim mahkemelerini savundular. Bugün de özel yetkili mahkemeleri savunuyorlar.
İstiklal Mahkemeleri gazetecileri niye yargılıyor peki?
Edeplendirmek, hizaya getirmek, yıldırmak için onları da Diyarbakır’a götürüyorlar. Hüseyin Cahit, Ahmet Emin Yalman gibi çok laik insanlar hakkındaki suçlama ne biliyor musunuz? “Siz, hükümeti eleştirerek onun otoritesini sarstınız. Şeyh Sait de bundan cesaret alarak isyan etti.” Aslında İstanbullu gazeteciler, rejime karşı yönelttikleri genel liberal eleştirilerden ötürü Şark İstiklal Mahkemesi’nde işte böyle yargılandılar.
Hizaya geldiler mi peki?
Atatürk’ün basın hakkındaki tavrı asmak, kesmek, hapsetmek değil, onları hizaya getirmektir. Bunlara, “Gazi Paşa’ya müracaat edin af talebinde bulunun” dendi. İlk müracaattan bir şey çıkmadı. İkincisinde adeta yalvaran bir müracaat yaptılar ve onun üzerine affedildiler. 1925-26’daki yargılamalardan sonra basın sustu.
Kitabınızda var. Gazetecilerin Atatürk’e yalvardıkları o mektup gerçekten çok acıklı. Peki, bugün Kemalistlerin savunduğu İstiklal Mahkemelerinde kimler yargıçlık yaptı?
Hukuk fakültesini bitirmiş kadrolu yargıçlar değildi bunlar. Kılıç Ali, Kel Ali gibi partinin en militan mebusları yargıçlık yaptı bu mahkemelerde.
İstiklal Mahkemeleri kimin denetimi altındaydı?
Atatürk’ün denetimi altındadır. Fransız devrimindeki ihtilal mahkemeleri örnek alınmıştır ve bu mahkemeler yüz yıl sonra bizde kurulmuştur. Bu mahkeme, Milli Mücadele kahramanları Karabekirleri, Orbayları İzmir Suikastı davasında İzmir’de yargıladı. Sonra Ankara’da da eski Maliye Bakanı Cavit Bey ve arkadaşlarını, liberal İttihatçıları yargıladı. İnsanları idam etti. Mesela İzmir İstiklal Mahkemesi’nde Sivas milletvekili on yıl hapse mahkûm ediliyor. Ben Atatürk’e nasıl suikast yaparım, yok böyle bir şey diye itiraz ediyor. Sen itiraz mı ediyorsun deyip adamı idam ediyorlar. Bu mahkemelerin temyizi yok. Avukat yok, delil yok. Bütün amaç muhalefetsiz bir rejim kurmak!
Atatürk idam cezasından yana mı?
Muhakkak. Biz İtalya’dan 1926’da liberal bir ceza kanunu aldık. Ama Mahmut Esat’ın deyimiyle, Cumhuriyet’i, inkılâbı korumak için siyasi suçları arttırdık. İtalyan Ceza Kanunu’nda siyasi suçlar için idam yoktu. Biz koyduk. Liberal Feridun Fikri Bey Meclis’te bunu eleştirir. “Medeni âlem artık siyasetten dolayı adam asmıyor. Siz hem medeni âlem diyorsunuz, hem de idam cezası getiriyorsunuz” der.
Bizim İtalya’dan faşist ceza kanunu aldığımız söylenir. Doğru değil mi bu?
Mussolini’nin çıkardığı kanundan 141 ve 142. maddeler alındı. Faşizm orada devreye girdi.
Her sesi susturan Takrir-i Sükûn Kanunu nasıl çıkıyor peki?
Bu kanunu, istisnai uygulama yapmak için çıkarıyorlar. İstiklal Mahkemeleri’ne, temyiz mahkemesine gitmeden, delil aramadan idam yetkisi vermek için çıkarıyorlar bu kanunu. Karabekir ve Orbay gibi muhalifler şiddetle karşı çıkıyorlar. “Bu kanuna ihtiyacınız yok. Aradığınız suçların hepsi Ceza Kanunu’nda yazılı. Ceza Kanunu’nu uygulayın” diyorlar.
Atatürk’ün tek adamlığının yerleşmesinde Takrir-i Sükûn Kanunu’nun rolü var mı?
Kesinlikle var. Falih Rıfkı yazıyor. “Milli hâkimiyet kavramı muhalefet tarafından kullanıyordu, onların işine yarıyordu” diyor. İstiklal Mahkemeleri olmasaydı muhalefet devam ederdi. Muhalefetli bir cumhuriyet olurdu. Daha demokratik, daha yumuşak geçişlerle gelişen bir cumhuriyet olurdu. 1950 beklenmezdi. Keşke olsaydı. Ama şunu da söylemek gerekir. Cumhuriyet otoriter bir modernleşme projesidir. Bizim, bu cumhuriyetin otoriterliğini bırakıp modernleşmeyi devam ettirmemiz lazım. Mesela milli hâkimiyet, milli irade, Meclis’in üstünlüğü prensibi çok önemlidir.
Ama bu kavramlar o dönemde uygulanmadılar ki!
Bu kavramlar o zaman uygulanmadılar ama Cumhuriyet sayesinde olumlu kavramlar olarak zihinlere öyle yerleştirildiler ki, biz demokrasiye geçtiğimizde hazır kavramlar bulduk. 1950’den itibaren bunların içeriğini demokratikleştirmek kolay oldu. Nitekim “yeter söz milletin!” sözünün referansı aslında “Meclis’in üstünlüğü” ilkesinden başka bir şey değildir.
Kürt meselesine gelirsek... Atatürk, Kürt meselesine nasıl bakıyor?
İki ayrı dönemde incelemek lazım bunu. Milli Mücadele döneminde Kürt varlığını kabul ediyor. Bunlara çok sıcak davranıyor, mektuplar yazıyor. Hatta Meclis’te yaptığı konuşmada, “Sadece Türk değil, Kürt, Laz, Çerkes vardır. Bunların karşılıklı hukuku zaferden sonra konuşulacak bir konu” diyor.
Kürtlere özerklik verileceğini söylüyor mu?
Ocak 1923’te İzmit’te yaptığı basın toplantısında Ahmet Emin Yalman’ın Kürt meselesini sorması üzerine, “Kürtlerden bahsetmezseniz, bunlar kendileri için problem çıkarırlar. 1921 Anayasası’nda vilayetlerin özerkliği vardır. Vilayetlerin özerkliği hayata geçtiğinde Kürtler de kendilerini bu özerklik çerçevesinde yönetirler” diyor. Atatürk’ün Kürtlere doğrudan verdiği bir özerklik sözü yok. Bu özerklik Türkiye’nin geneli içindir. Bu özerklik, 1924 Anayasası’nda kaldırılıyor.
Atatürk özerklik vermeyi gerçekten düşünüyor mu yoksa Kürtleri o dönemde yanına çekebilmek için mi bunu söylüyor?
Muhtemelen ikincisi. Gerçek şu ki, liberallerde de homojen bir ulus-devlet fikri var o dönemde. Sadece kullanılan yöntemlerin yumuşaklığı ve sertliği konusunda liberallerle Kemalistler arasında bir fark var. Mesela liberaller, Şeyh Sait isyanını bastırmak için sıkı yönetimin kâfi olacağını söylüyorlar. Radikaller, Atatürk ve İsmet Paşa ise bunu yeterli görmüyorlar.
Onlar ne diyorlar?
“Hayır, İstiklal Mahkemesi kurulacak” diyorlar. Dersim Kanunu’nda ise idamları onaylama yetkisini komutana veriyorlar. Genel bakış, kuvvet kullanarak bu işi çözmek. 1935’te Dersim Kanunu çıkarken, Şükrü Kaya yaptığı konuşmada “irtica” kavramını kullanıyor. Onlar meseleye, biz bunlara aydınlanmayı, eğitimi, pozitivizmi götürürsek, bunları şeyhlerin etkisinden kurtarırsak Şark meselesi çözülür diye bakıyorlar. Bunu da silahla yaparız diyorlar. Oysa... 1934’te Celal Bayar Şark vilayetlerini geziyor ve bir rapor yayımlıyor. “Ben burada Kürtlere kötü davranmaktan kaynaklanan bir sorun görüyorum. Bu sorun ileride büyük bir tepki doğurabilir” diyor. İyi davranmayı öneriyor.
İsmet Paşa da 1935’te Şarkı geziyor ve o ünlü sertlik yanlısı Doğu raporunu hazırlıyor... Peki, Atatürk verdiği sözlerden sık sık dönüyor mu?
Atatürk, değişen şartlara göre tavır alan ve söylem geliştiren bir liderdir. Şunu söylemeliyim. Bütün modern devletlerin kuruluşunda bir merkezîleşme ve standartlaşma boyutu vardır. O dönemin neslinde de homojen bir ulus fikri vardır. “Üç yüz yıldır mağlup olan bir millete akla gelmeyen bir zaferi nasıl kazandırdıysak, Türkleştirmeyi de yaparız ve bu Türkleştirme de herkesin lehine olur. Kendimize güvenli bir vatan kurmuş oluruz” diye düşünüyorlar. Liberaller de bu görüşte. Onların şiddetin dozuna karşılar. Unutmayın ki, bunların hepsi Balkanlar’da savaşmış adamlar. Bu yüzden Şeyh Sait isyanıyla ilgili Meclis’te yapılan konuşmalarda Anadolu için Balkanlaşma tehlikesinden bahsedenler de var.
Basına gelirsek... Atatürk’ün basınla ilişkileri nasıl?
Atatürk’ün, “Cumhuriyet kendi mizacında kendi basınını meydana getirecek” diye de bir konuşması var. Çok önemli bir gazeteci olan Hüseyin Cahit, mutlaka Atatürk’ün emriyle İstiklal Mahkemeleri tarafından Çorum’a sürgüne gönderildi. İsmet Paşa sonradan, “Biz ona çok zulmettik” dedi.
Atatürk kendi medyasını kuruyor mu?
Tabii.
Medyayı besliyor mu?
Medyaya birtakım ödemeleri var. Bu besleme lafı mıdır bilmiyorum ama Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Yunus Nadi’ye Hint Müslümanlarının Milli Mücadele için gönderdiği paradan bir miktar para ödeniyor.
Atatürk’ün bütün yetkileri kendinde toplayan “tek adam” olmak istediği ilk ne zaman fark ediliyor?
Atatürk’ün bütün yetkileri kendi şahsında toplayacağını ilk fark edenler, 1922’de Birinci Meclis’teki muhalifler oldu. Bütün yetkilerin bir elde toplanmasının istibdat yaratacağını, bu yüzden kuvvetler ayrılığını kabul etmek gerektiğini söylediler. Atatürk ise “kuvvetler ayrılığı irticadır” dedi. Zaten Birinci Meclis’te bütün tartışmaların arkasında bütün yetkiler Atatürk’te toplansın mı, toplanmasın mı tartışması yatar.
M. Kemal’in birkaç kez Meclis’i kapatmayı düşündüğü diye yazıyorsunuz kitabınızda. Meclis’i niye kapatmak istiyor?
İsmet Paşa söylüyor bunu. Sakarya Savaşı’ndan önce büyük taarruza hazırlanırken, istediği kanunların çıkartılmaması, istediği yetkilerin verilmemesi sebebiyle Meclis’i dağıtmayı düşünüyor. Ordu komutanlarının fikrine danışıyor. İsmet Paşa ve Karabekir “çok yanlış olur” diyorlar.
Meclis’i feshetme yetkisi var mı?
Hayır yok. Orduya dayanarak feshedecek. Vazgeçiyor, kapatmıyor Meclis’i.
Darbe yapmak değil mi bu?
Yapmıyor yani. Vazgeçiyor.
Darbe yapmak istiyor ve yapmıyor. Orduyla ilişkileri nasıldı M. Kemal’in?
Hiçbir zaman problemli olmadı. Önemli bir karar alacağı zaman ordunun önceden desteğini sağlamaya her zaman özen gösterdi...
Otoriter bir sistemin, istibdat rejiminin kurulması neden önlenilemiyor?
Bunun birçok sebebi var. Birincisi, M. Kemal, Meclis’teki en yetenekli asker. Zaten hiç kimse, o gitsin de başkası gelsin demiyor. Sadece onun yetkileri sınırlandırılmaya çalışılıyor. İkincisi, M. Kemal, bir mutlak lider. Milli Mücadele’nin politikalarını formüle edebilen, ortaya buna göre politik hedefler koyabilen ve o entelektüel kapasiteye sahip olan bir lider. Üçüncüsü, M. Kemal bir karizmatik otorite. Bir Weberyen otorite o. Yani kanunun, nizamın üzerindedir. Kanunu, nizamı kendisi koyar, kendisi değiştirir.
Atatürk’ün istibdada yol açan tek adam yönetimi önlenebilmiş olsaydı bugün nasıl bir Türkiye olurdu sizce?
Ancak spekülasyon yapabiliriz. Bu konuda Eric-Jan Zürcher’in görüşünü nakledebilirim. Öyle bir Türkiye’nin Fransa’dan çok İngiltere’ye benzeyen bir Türkiye olacağını söylüyor. Yani daha demokratik, daha liberal ama bazı kurumları daha geleneksel kalmış bir Türkiye bu. Belki o zaman harf devrimi yapılamazdı. Medeni Kanun’u İsviçre’den almak yerine yerli bir medeni kanun yapılırdı... 1946’da demokrasiye geçmeye karar verince, İsmet Paşa, aslında sizinle konuştuğumuz bütün bu dönemin çok önemli bir özetini yapıyor Faik Ahmet Barutçu’ya...
Sonuç olarak ne diyor İsmet Paşa?
“Biz ihtilal devrinden kanun devrine girdik. Evvelce vatandaş hakları yalnızca kanunda yazılırdı ve biz onu istediğimiz gibi tatbik ederdik. Artık Atatürk dönemine dönemeyiz. Vatandaş hakkını istediği gibi alacak. Reyini istediği gibi kullanacak” diyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.12.2013
15.09.2013
23.04.2013
22.04.2013
15.04.2013
25.03.2013
18.03.2013
11.03.2013
10.12.2012
4.12.2012