Orhan MİROĞLU-Taraf yazıları
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, her yıl Atatürk adına Uluslararası Barış Ödülü veriyor.
Kurumun üyeliğine atanan Mümtaz’er Türköne bu yıl ödülün Kemal Burkay’a verilebileceğini söyleyince aklıma “Dersimli Kemaller” geldi.
Bu “Kemaller”den ünlü olanlardan biri Dersimli Kemal Kılıçdaroğlu, diğeri de Kemal Burkay’dır.
Dersimliler, harekâttan sonra doğan çocuklarına Kemal adını veriyorlardı çokça.
Mustafa Kemal’e duyulan hayranlıktan değildi bu.
Besbelli onun gücünün nelere kadir olduğunu yaşayarak öğrenmiş olmalarındandı.
Türköne bu ödül için uygun adayın Kemal Burkay olduğuna neden kanaat getirmiş bilmiyorum, ama önerisi yeteri kadar ironik ve yeteri kadar da hüzünlü..
Kemal Kılıçdaroğlu ve Kemal Burkay..
İkisi de Dersimli..
İkisi de Dersim harekâtından sonra doğmuşlar.
İkisi de siyasetle uğraşıyor yıllarca.
Kılıçdaroğlu CHP’nin lideri sıkı bir Kemalist, adının hakkını her zaman vermiş biri.
Harekât sırasında, kendi halkına ve ailesine yapılanları, “devrimin kaçınılmaz bir sonucu” olarak kabul ediyor, bize unutmayı tavsiye ediyor ve bu sayfanın kapatılmasını istiyor.
Çünkü tarihimizin o sayfası bugünkü CHP’yi mümkün kılan bir sayfadır.
CHP’nin paradigmasının oluştuğu yerdir Dersim.
Bu paradigmayla gerçek bir yüzleşme yaşanmasını bu yüzden ne Kılıçdaroğlu ne de partisi istiyor. Çünkü böyle bir şey olduğunda CHP’den geriye pek bir şey kalmayacağını biliyor.
Dersim harekâtının mirası, CHP’nin hiç kusur bulmadığı, tersine sahiplendiği bir mirastır. CHP’li vekillerin çoğu, Dersim’in bir uygarlaştırma projesi, bir toplumsal mühendislik projesi olduğuna bugün de inanıyorlar. Kafası kazınıp subaylara teslim edilen Dersimli kayıp kızların trajedisi, bu vekillerin gözünde, kafaların kazınmasıyla beraber uygarlığa atılan bir ilk adım ve yeniden başlayan modern bir hayattan başka bir şey değildir..
Dolayısıyla Kılıçdaroğlu ve partisinin Atatürk adına konulmuş herhangi bir ödülü almayı en çok hak eden kişi ve kurum olduğuna hükmedebiliriz.
Fakat Kemal Burkay’a Atatürk Barış Ödülü’nü reva görmek, valla bu da zulümden farksız bir şey..
Burkay bu konuda bir açıklama yapmadı, ya da ben duymadım, bu yüzden yazacaklarım onun adına konuşmak gibi anlaşılabilir. Ve ben öyle anlaşılmak istemem.
Burkay’ın Türkiye’ye gelişi yeteri kadar sorunlu oldu. Onun istediği bu muydu pek sanmıyorum. Kemal Burkay’ın, kırk yıllık siyasetçi kimliği gitti, onun yerine “Bir Kedim Bile Yok” diyen şair Kemal Burkay kaldı..
Medya, Burkay’ın PKK eleştirilerini çok sevdi ve bunu öne çıkardı. Duymak istediği buydu Kemal Burkay’dan. Duydu ve sanki her şey bitti. Oysa Burkay, ta 1970’li yıllardan bu yana Kürt siyasetinde farklı bir çizgiyi, üstelik federal çözüm temelinde, savunan bir siyasetçidir.
Sosyalisttir ve bu konuda bugün yapılan tartışmalara Murat Belge ve Halil Berktay gibi söyleyecek sözü olan biridir. Ama medya işin bu yanıyla ilgili değil. Bir Kürt aydını ve siyasetçi bizim medyamızda sadece ama sadece “PKK’ye muhalifliği” oranında kabul görür ve ona öyle de muamele edilir..
Otuz yıl sonra ülkesine dönen Burkay, “PKK muhalifi Burkay”, ve şair Burkay’dı.
Hepsi bu.
Bence Burkay’ı bu şekilde sunmak, haksızlık oldu.
Bu yetmezmiş gibi şimdi de hayatı boyunca Kemalizm’e karşı sosyalizmi savunmuş Dersimli Kemal Burkay’a Atatürk ödülü!
Türköne’nin önerisi kurumun icra organından geçmiş bir öneri değil, kişisel bir fikir, ama Burkay’ın böyle bir ödülü ret edeceğinden hiç kuşku duymamak lazım.
Kemal Burkay bu ödülü “hak etmiyor!” çünkü..
Bana kalırsa bu ödülü ilga etmenin de, artık zamanı geldi.
Ödül 1986’dan ibaret verilmeye başlanmış. Arada kopukluklar ve ödülün verilmediği yıllar var. Az da değil, dört yıl. Atatürk Uluslararası Barış Ödülü dört yıl, kimseye verilmemiş. Sebebi nedir bilinmiyor.
Madem geçmişimizle yüzleşiyoruz, hadi gelin bu ödülü de biraz konuşalım.
Ödül gerçekten dünya barışına katkı sunmak amacını mı taşıyor?
Bu ödülü alan kişilerin dünya barışına bir katkıları olmuş mu?
Çok şüpheli.
1990 yılında Kenan Evren’e, 2000 yılında Rauf Denktaş’a verilmiş..
Yaşadıkları ülkenin iç barışını baltalamış ve dolayısıyla uluslararası barışa katkı sunmak bir yana, uluslararası barışa dinamit koymuş yeryüzünde Evren ve Denktaş ayarında iki kişi daha bulmak zordur.
Ödülü verenler bazen de kafalarına göre takılmışlar. Kızılay Derneği’ne de gitmiş ödül, Japon Prensi’ne de. NATO Genel Sekreteri ile ünlü tarihçi Bernard Lewis de ödülü alanlardan..
Peki, adına ödül konulan Mustafa Kemal’in, bir lafın ötesinde dünya barışıyla ilişkisi nedir?
Mustafa Kemal ne yapmış da dünya barışına katkıda bulunmuş?
Anadolu ümmetinden ulus yaratmak, yaratırken de kan dökmek, farklı dilleri ve kültürleri inkâr etmek, ne zamandan beri uluslararası barışa katkı sayılıyor, ben şahsen bilenlerden değilim. Bilen varsa buyursun anlatsın.
Mustafa Kemal bugün kendi ülkesinde barışa dair fikir ve eylemleriyle değil, Dersim’de gerçekleşen katliamlarla, muhalifler için kurulan darağaçlarıyla, inkâr ve imha politikalarıyla anılıyor.
Dolayısıyla Kemalizm, adına ödül konulacak bir akım değil, yeni bir gelecek için, hesaplaşılması gereken bir akımdır.
Mustafa Kemal’in tarihsel kişiliği ve bir devlet adamı olarak giriştiği devlet-ulus projesinin hayata geçirilmesi için gerçekleşen eylemler, ne ülke barışına ne dünya barışına bir katkı olarak görülebilir.
Mussolini veya Franko adına bir barış ödülü koymak ne kadar tuhaf bir şeyse, Mustafa Kemal adına uluslararası barış ödülü koymak o ölçüde tuhaftır.
Dünya barışına gerçekten katkı sunmuş hiç kimse bu ödülü almak istemez.
Nitekim, 1992 yılında Mandela’ya verilmek istenmişti, ama Mandela ödülü kabul etmedi.
Mandela’nın davranışı tekil bir davranış olarak da görülemez. Dünya barışına katkı sunmuş hiç kimsenin bu ödülü kabul edebileceğine ihtimal vermiyorum.
Kemalistler kızmasın ama, Atatürk Uluslararası Barış Ödülü’nün, adı geçen kurumun elinde siyasal bir amaca dönüşmüş olmasına son vermenin ve bu şaka gibi ödülü artık ilga etmenin zamanıdır.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- 2071’ E DOĞRU: TÜRKLER V KÜRTLER..
7.10.2012 - Vur kendini dağlara! Vur kendini Maxmur’a!
3.09.2012 - Kürt aydınının trajedisi (2)
1.09.2012 - Kürt aydınlarının trajedisi (1)
30.08.2012 - Roj baş hevaller!
27.08.2012 - Bu savaş kimin için
25.08.2012 - Zulmedene benzemek ve suskunluk
23.08.2012 - Ruh sağlığım gayet yerinde
20.08.2012 - Ali Fikri Işık
18.08.2012 - Yoksa, Aygün ‘devletin iyi Kürdü’ mü
16.08.2012
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
faruk tuncay
Cemil Ertem, Hilal Kaplan ve benzeri kaliteli kalemler haklıysa, Mayısta Geziyi gaza boğan ve olayları başlatan Cemaat Polisi ve Hocaefendi Faiz Lobisi maşasıdır.