Yalçın AKDOĞAN
Türkiye içinde sıkışan ve etkisizleşen terör örgütü, Ortadoğu’daki gelişmeleri fırsat bilerek kendisine yeni bir çıkış kapısı aralamaya, yeni ittifaklar kurmaya çalışıyor. PJAK’ın İran’la anlaşması, sadece örgütün kayıplar vermesini engellemeyi ve enerjisini ilave kulvarda heba etmesini önlemeyi hedeflemiyordu. PJAK’ın İran karşısında kayıplar vermesi elbette ki örgüt açısından can sıkan bir durumdu. Türkiye’nin tam saha presine ilave olarak İran’ın da aktif mücadelede bulunması örgütü zora sokmuştu. İran’la yapılan ateşkes örgüte böyle bir fayda sağlamış oldu. Ama örgütün asıl beklediği fayda bunun çok ötesinde... PKK, İran-Irak-Suriye denkleminde yeniden kendisini var etmeye, yeni müttefikler bulmaya çalışıyor. Maliki yönetiminin Türkiye karşıtı söylemleri, İran’ın Suriye ve Irak yönetimine destek vermeye çalışması, örgüt tarafından yeni bir zemin ve fırsat olarak görülüyor. Esad yönetiminin kendisine alan açmasından medet uman PKK, Kuzey Irak’ta yaşanabilecek bir alan kaybını Suriye üzerinden telafi etme ümidinde. Türkiye’nin Kuzey Irak yönetimiyle ilişkileri yoğunlaştırması, örgütü ciddi şekilde rahatsız ediyor. Bunun son örneğini, Barzani’nin ev sahipliği yaptığı Suriyeli Kürtler Konferansı’na KCK’nın verdiği sert tepkide gördük.
PKK ve DTK çırpındıkça batıyor
Geçen hafta başında Barzani, Suriye’deki Kürt grupları üç gün süren bir Konferans’ta bir araya getirerek önemli mesajlar verdi. Özetle söyledikleri şunlardı: “Suriye’de değişikliğe hazır olun”, “Tek ses olun ve birlikte hareket edin”, “Silahın ve şiddetin zamanı geçti”, “değişimi biz değil siz yapacaksınız, kararı da siz vereceksiniz”, “Türk, Arap ve Fars kardeşlerinize dostluk elini uzatarak barışsever bir halk olduğunuzu gösterin”... KCK (PKK), yaptığı açıklama ile bu Konferansa sert tepki gösterdi, toplantıyı “Kürt birliğini dinamitleyen girişim” olarak niteledi. Böylece Barzani yönetimiyle iyi geçinmeye, karşı karşıya gelmemeye çalışan PKK, “birliğe ve çözüme hizmet etmeyen, parçalamayı esas alan tehlikeli bir girişim ve dış müdahale” şeklindeki söylemle Kuzey Irak yönetimine tavır takınmış oldu.
Bölgesel Yönetimin Başbakanı Berham Salih’in de katıldığı toplantının Suriyeli Kürtlere alaka göstermesi ve Barzani’nin verdiği mesajlar PKK’nın kimyasını bozdu. Suriye’de bulunan 2 milyona yakın Kürt, aslında PKK zihniyetine yakın değil ama PKK içindeki Suriyeliler şu an örgüt içinde ağırlık kazanmaya ve Suriyeli Kürtleri kendi yörüngesine sokmaya çalışıyor. PKK, Suriye’deki Kürtlerin Esad’a karşı direniş içinde olan muhalif gruplarla birlikte hareket etmesini istemiyor, vakti saati geldiğinde kendi gündemlerine göre harekete geçmelerini istiyor. Sünni olan Kürtler Esad yönetiminden rahatsız oldukları gibi, İran’ın yönlendirmesindeki Şii blokla aynı konuma da düşmek istemiyor. PKK’nın rahatsızlığının bir sebebi kendine yakın oluşumların Konferansa davet edilmemesi, bu girişimin arkasında ABD ve Türkiye’nin olduğu zannı ve Barzani’nin Suriye Kürtlerini PKK’nın işine gelmeyen bir mecrada tutmaya çalışması...
PKK’nın Ocak ortasında yaptığı yıllık değerlendirme toplantısından çıkan açıklama, Şubat ortasından itibaren eylemlerin hız kazanacağı ve Devrimci Halk Savaşı stratejisinin sürdürüleceği yönünde. 2011 yılında örgütün taktik hatalar sebebiyle başarısız olduğunun kabullenildiği değerlendirme yeni hamlelerle amaca ulaşılabileceği yanılgısını içeriyor. Oysa PKK’nın temel stratejisi son derece yanlış. 2011 başından itibaren tırmanan terör eylemleriyle büyük bir kalkışma başlatacağını düşünen terör örgütü, hem çözüm süreçlerini hava uçurmuş hem de kendi hezimetini hazırlamıştı. Bu anlayışın devam edeceğinin deklare edilmesi, çırpındıkça daha da batacaklarını gösteriyor. Bu strateji hem BDP’nin alanını daraltacaktır, hem de Öcalan’ı daha da etkisizleştirecektir.
Yalanları artık tutmuyor
Geçen hafta içinde toplanan DTK ise durumu doğru okuyamadığını gösterdi. BDP’nin siyasi bir aktör olarak kendisini öne çıkarmasının yerine yine Öcalan’ın adres gösterildiğine ve çözümün Apo’nun siyasi aktörlüğünden geçtiğine dair bildik ifadeleri ortaya koydu. Hem diyalog çağrısı yapmak, hem de Öcalan’ı muhatap göstererek muhatap olmaktan çıkmak büyük bir çelişkiyi yansıtıyor. Başbakan Erdoğan’ın Salı günkü grup konuşmasında ‘terörle mücadele, siyasi temsilcileriyle müzakere’ söylemini tekrarlaması önemli bir duruş teyididir. BDP bunu da doğru yorumlayamamakta, adeta sürece müdahil aktör olmaktan korkmaktadır. “Kürtler dilsiz, kimliksiz ve statüsüz bir birlikte yaşamayı reddetmektedir. Birlikte yaşam önerimiz ve arzumuz ‘demokratik Türkiye, özerk Kürdistan’ şeklinde formüle edilmiştir” şeklindeki DTK açıklaması, siyasi statü olarak ‘özerklik’ projesini öne çıkarıyor. Türkiye içinde çözüm olarak yansıtılan bu projeye karşı Kandil’den gelen açıklamalar dört ülkedeki Kürtleri çatısı altına alacak farklı bir yapılanmaya işaret ediyor. Bağımsızlık ve ayrılma gibi çağrışımların kendi alanını daraltacağını düşünen ve bu yüzden özerkliği gündemde tutan BDP, PKK’nın bu hedefine ulaşmak için bir basamak sunmaya çalışıyor. Oysa PKK’nın ipuçlarını verdiği ütopyası, BDP’nin Türkiye içinde çözüm istediği söylemini çürüttüğü gibi, demokratik haklar için değil kendi tahakkümünde bir egemenlik alanı için mücadele ettiklerini de ortaya koymuş oluyor.
Son dönemde yürütülen operasyonlarla etkisizleştirilmeye başlayan terör örgütü, kamuoyundan beklediği desteği bulamamasını devletin yürüttüğü psikolojik harekata bağlıyor. Kurmaya çalıştıkları ‘yalan dünyası’nın yıkılmaya başlamasını, güvenlik güçlerinin başarılı operasyonları kadar devletin iletişim politikasına mal ediyorlar. Bu çerçevede geçen hafta Özgür Gündem’de yazılan bir yazıda ‘soğukkanlı bir katliam savunucusu’ olarak devletin yürüttüğü psikolojik harekatı yönlendirildiğim iddia edildi. Bu yazıyı yazan Koli Müdür, Zafer veya Tahir kod adlı örgüt üyesi, nasıl bir acziyet içinde olduklarını da ortaya koymuş oldu. Sabri Ok’un yamağı olarak Ergenekon-Öcalan bağlantısını kuran bu cinayet mahkumu örgüt üyesi, Kürt İşadamları Birliği KAR-SAZ’ın başına getirilerek, örgütün paralarıyla sefa sürdüğü Avrupa’dan ahkamlar kesiyor. Kan ve göz yaşı üzerinden yükselen bu cinayet şebekesinin Kürt meselesinin çözümüne hiçbir katkı yapmadan, çözüm için uğraşan ve taşın altına elini koyan insanlara dil uzatması, açık bir alçaklıktır.
Kürt yazarlara PKK baskısı
PKK’nın nasıl bir faşist baskı uyguladığı, sadece kendi adamlarını aşağılamasından değil, farklı düşünen yazarları tehdit etmesinden de görülüyor. “Halkımız tarafından çok iyi tanınan bazı marjinal çevre ve kişiler” olarak ifade edilen Kürt kökenli yazarlar, ‘psikolojik savaş saldırısı’nın parçası olma iddiasıyla hedefe konuluyorlar. Kemal Burkay, Orhan Miroğlu, İbrahim Güçlü, Ümit Fırat gibi aydınlar, susturulmaya, devlet yanlısı olarak gösterilerek etkisizleştirilmeye çalışılıyor. Kendi adamlarını aşağılayan, hakaret eden, şahsiyetini ezen bu vahşi ve gaddar yapı, gün geçtikçe halkın da sabrını taşırmaya başlıyor.
Bölgede görülen bıkkınlıkta, örgütün estirdiği ceberut rüzgarların da etkisi büyük. BDP gösterilerine katılımın minimum düzeye düşmesinde sadece KCK operasyonlarıyla kitleye baskı uygulayanların gözaltına alınmasının etkisi yok, aynı zamanda halkın da bu eylemlerden ve söylemlerden bıkmasının da etkisi var. Halk üzerinde biraz sempati toplayan BDP’li isimlerin Apo’nun hakaretlerine maruz kalması, şahsiyetleri ezen bu ceberut anlayışı gözler önüne seriyor. Burkay ve Miroğlu gibi isimlerin susturulmaya çalışılması kadar vahim olan BDP içinde suskunluğa mahkum edilen isimlerin varlığıdır.
Kandil’in estirdiği sertlik rüzgarları karşısında BDP farklı bir çıkış yapamamakta, Öcalan ise görüşme trafiğine ara vererek oyuna girmek istememektedir. Elinde silah olan adamın öne çıkması ise ister istemez güvenlik politikalarının ağırlık kazanmasını beraberinde getirmektedir. BDP’nin topu taca atmak veya dağdaki adama yaranmak şeklindeki politikası ise miadı çoktan dolmuş bir siyasetsizlik hali üretmektedir.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019