Halil BERKTAY
Madalyonun bir yüzünde, hükümetin Terörün Finansmanı Yasa Tasarısı var; diğerinde PKK’nın “kendi” bölgesi ve tabanından, henüz topraksız bir devletin iktidarı olarak, saf gönüllük değil, çoğu zaman cebir temelinde “vergi” toplaması gerçeği. Bu da ister istemez, “ezilenlerin haklı şiddeti”ne ilişkin bir dizi inancı yeniden gündeme getiriyor.
Doğuşu, yayılması ve yozlaşmasıyla “haklı savaş”
Geçmişte uzun uzadıya yazdım: “haklı savaş” kavramı Erken Ortaçağda doğdu. Kavimler Göçü sonucu eski Roma topraklarının tepesine oturan Germen soyluluğunun, başta dur durak bilmeyen bir kavgacılığı vardı. Küçücük maiyetleriyle yerel savaş başbuğlarının birbirlerine kıyasıya saldırıp topraklarını genişletmeye çalıştığı, çapulcu ve yağmacı bir “kahramanlık çağı” yaşanıyordu.
Bu kuralsız ve sınırsız yıkıcılığı kısmen de olsa törpülemek içindir ki Kilise, 11. ve 12. yüzyıllarda “Tanrının Barışı” ve “haklı savaş” kavramlarını geliştirdi. Amacı, “haklı savaş” apolojisiyle savaşın daha fazla önünü açmak değil, savaşın ve şiddetin bir bölümünü “haksız” diye tanımlayıp dışlamak ve azaltmaktı. Ne ki, bir kere daha hükmünü yürüten “öngörülemeyen sonuçlar yasası” oldu. Feodal derebeylerinin (meselâ Fransa’ya) içsel, yatay şiddeti biraz yatıştı gerçi. Ama savaş, “haklı savaş” teorisiyle o zamana kadar varolmayan bir ideolojik desteğe kavuştu. Ortaçağ Avrupası kendi içindeki şiddet potansiyelini bu sayede dışına çevirdi. Daha 11. yüzyıl sonlarından itibaren, İslâm’daki cihadın simetriğini oluşturan Haçlı Seferlerinin dehşeti ortaya çıktı.
Zaman içinde bu “haklı savaş” kavramı başka ideo-politik programlara önce milliyetçiliğe ve millî devrimciliğe, oradan da Marksizme sıçradı ve her seferinde etkisi, “öteki”lere, “düşman”larımıza karşı “bizim” şiddetimizi meşrulaştırarak “bizi” daha kararlı ve inançlı (= daha katı ve yüreği nasırlaşmış) kılmak yönünde oldu. 20. yüzyılda özellikle Marksizm-Leninizm, (a) sosyalist devrim uğruna; (b) emperyalizme karşı; (c) Faşizm ve Nazizme karşı “haklı savaş”a geniş bir geçerlilik alanı yarattı. Böylece yayılan “haklı savaş,” kendine hayat vermiş olan tarihsel zeminin giderek ortadan kalkmasına inat, 70’lerden itibaren sonsuz dek çoğalan fraksiyonların elinde çığrından çıktı; aşırılaşıp ufalanarak yozlaştı; yeni muhafazakârlık dalgasına malzeme oldu.
Organize suç olarak savaş ve devlet kuruculuk
Benim kuşağım ve bizden sonrakiler de 50’ler ve 60’lardan başlayarak gözlerimizi dünyaya hep aynı Leninist paradigma içinde açtığımızdan, hiç doğru dürüst eğilmedik, idealize ettiğimiz savaş ve şiddet biçimlerinin temeline, enfrastrüktürüne, alt bağlantılarına. Dışarıdan bakıp yüzde yüz mert bir cengâverlik, modern bir şövalyelik ve uğrunda savaşanları topyekûn destekleyen tertemiz halklar gördük. Önderliği, ilkeleri, programı, “tarihin yönü”ne göre nerede durduğunu önemsedik. Bunlara onay verdik. Böyle örgütlerin iç gerçeği nedir; nereden para toplar ve silâh alırlar; iktidar organlarını nasıl kurar, “üs”leri veya “kurtarılmış bölge”lerini nasıl yönetirler... Ezilen halkların “içişleri”ne ilişkin bu gibi soruları, olsa olsa hâkim sınıflar, ABD emperyalizmi, CIA, MİT ve Kontrgerilla sorar ve tabii birtakım iftiralarla cevaplardı. Tehdit, zoralım, bölgesinde bütün siyasî rakiplerini yatay şiddet yoluyla yoketme gibi işlere, devrimciler asla tevessül edemezdi. Bunları “bizimkiler” değil ancak “onlar” Falanjistler, Çetnik’ler, Balli Kombetar’cılar yapabilirdi.
Charles Tilly 1980’lerdeki bir makalesiyle tarihsel sosyolojide çığır açtı: War-making and state-making as organized crime (Organize suç olarak savaş işi ve devlet kuruculuk). Özel olarak 17. yüzyılda (diyelim 1618-48 Otuz Yıl Savaşları sırasında) modern devletin nasıl uç verdiğiyle ilgileniyordu. Geleneksel tarım toplumunda ve egemenliğini henüz mutlaklaştırmamış yarı-feodal bir hanedan devletinde, belirli bir ortamda bir dizi rakip şiddet odağı olabiliyordu. Bunların hepsi son tahlilde birer örgütlü suç çetesiydi. Zaman içinde ya (varsa) eski devlet çekirdeği bunların hepsini, ya da içlerinden biri diğerlerini yutup elimine ediyor; emirlerindeki “özel silâhlı unsur”larını kendi “meşru şiddet tekeli”ne katıp massediyor; özetle, bu hengâmeye bir uçtan bir gangster gibi giren, başarıyla kutsandığı takdirde diğer uçtan “devlet kurucusu” saygınlığıyla çıkıyordu.
Bu, hemen bütün modern devlet kurma süreçlerinin bir bakıma benzer, aynı derecede pis ve kanlı olması demekti.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- PKK ve Türk solcuları (3) Silâh, savaş, “Önderlik
10.03.2025 - Yarısı biten sürecin kalan yarısına dair
8.03.2025 - PKK ve Türk solcuları (2) “Adam öldürmeyi oyun mu sandın?”
8.03.2025 - PKK ve Türk solcuları (1) Silâh ve şiddet fetişizmiyle dolu otuz yıl
6.03.2025 - Trump’ın, yeni tip Hitler ve bilinçsiz Leninist olarak portresi
10.02.2025 - Bir demokrasi ve mücadele alanı olarak “ahlâklı denetim”
29.01.2025 - Eksik ve kaygılı bir devrimperestlik: Amerikan Devrimi
25.01.2025 - Marksizmden önce devrim, terör, diktatörlük
16.01.2025 - “Bir günde giriverdik demektir Şamı Şerif şehrine”
24.12.2024 - Kültür Bakanına birkaç soru
20.11.2024
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları























































































Ad Soyad Giriniz...
Nietzche dine inanmadigi icin mi cildirdi? Dindar olup da cildiran yok mu? Senin gibi iktidarin propagandasini yaparak para kazanan bir entel bozuntusunun, dunya tarihinin en buyuk filozoflarindan birini elestirmesi gulunc. Boyunu cok asar bu isler.