Hasan CEMAL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, beş Millet Bahçesi açtı ve “Gezi olaylarını yapanlar, ülkenin hayrına her işin karşısına dikilenler gelip şu millet bahçelerine baksınlar” dedi.
Ben Gezi olaylarını yapanlardan biri değilim. Çadırda bekleşen çocuklara bir iki kez börek götürmüşlüğüm var sadece.
Ülkenin hayrına yapılan her iyi işin de karşısına geçmek gibi bir adetim yoktur.
Ama buna rağmen bir ara bir foto muhabiri arkadaşım ile birlikte gidip millet bahçelerinden bir – ikisine bakmayı düşünüyorum.
İzlenimlerimi burada da aktaracağım doğal olarak. İyiyse iyi, kötüyse kötü.
Cumhurbaşkanı çevreci olmasının en güzel göstergelerinden birinin bu bahçelerin açılışı olduğunu da söylüyor.
Kusura bakmasın ama beş bahçe açmak ile çevrecilik aynı şey değil.
Hatta hatta 1275 millet bahçesi de açsa, çevreci sayılmayacaktır, bana inansın.
Şimdi Türkiye’nin en güzel koylarından birinde bir saray yaptırıyor.
Bu saray 300 odalı olacak. Demek ki içinde neresinden baksanız 300 – 500 kişinin yaşayacağı, çalışacağı bir saray kompleksi. Yazlık külliye!
Bu saray için dünyanın en güzel doğal limanlarından birinde iki tane dev iskele yapılacak.
Bu iskeleler için kazıklar çakılacak, kıyı şeridine beton dökülecek, kayalar taşınıp dolgu yapılacak.
Saray’a ulaşmak için açılan yollarda ve saray binalarının oturacağı alanlardaki güzelim çam ağaçları kesileli çok oldu.
Millet bahçesi yaptığınız Baruthane’de dikeceğiniz 100 ağaç, oradaki bir tek ağacın bedeli de sayılmaz.
Bu koca sarayın atık sularını arıtmak için bir kimyasal arıtma tesisinin de getirilip, o eşsiz ormanın içine konması gerek. Yani yine ağaçlar kesilecek.
O orman ve o koyun gerçek sahipleri olan sincaplar, kertenkeleler, su kaplumbağaları, balıklar, ayılar, tilkiler, türlü çeşitli kuş, cırcır böcekleri ve aklıma gelmeyen daha başka birçok canlı deyim yerindeyse yuvalarını kaybedecekler.
Oradaki küçük yazlık evi kullanan ilk Cumhurbaşkanı da siz olmayacaktınız. Sizden öncekilerin boncukları dökülmedi, oralarda tatil yaptılar diye.
Ama o evi yıktırıp, bir saray yaptırıyorsunuz.
O saraya harcanacak paranın sadece faiziyle, siz ve sizden sonra gelecek Cumhurbaşkanları memleketin en iyi otellerinde 100 sene tatil yapabilirdi.
Üstelik bir yazlık saray da İstanbul’da emrinize hazır iken!
“Çevreci oldum” demekle çevreci olunmuyor ne yazık ki.
***
Söyle söyle, ipe diz!
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Mevlid – i Nebi haftasının tanıtım toplantısında şöyle konuştu:
“Kapitalizmin hayatı her yönüyle kuşattığı günümüzde, fark edilmenin bir aracı olarak lanse edilen tüketim ve gösteriş propagandasına en çok gençler maruz kalmaktadır.”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da New York Başkonsolosluğunu ziyaret etti ve yıllardır biriktirdiğini tahmin ettiğim bir bilgiyi bizlerle paylaşmak inceliğini gösterdi:
“Tasarruf yapmasını toplum olarak da ülke olarak da hep birlikte öğrenmemiz gerekiyor” dedi.
Söylediklerini bulundukları makamlarda rahatlıkla gerçekleştirebilecek olanların kamuoyunun karşısına çıkıp böyle dersler vermeleri bana çok komik geliyor.
Gerçi gülünebilecek bir komiklik değil bu ama başka da bir kelime bulamadım, doğrusunu isterseniz.
Komik olan her şeye gülmediğimiz gibi bu komikliğe de gülmemiz gerekmiyor.
Diyanet İşleri Başkanı 57 yaşında ve gençlere “tüketim ve gösterişten uzak durmayı” öğütlüyor.
Ama kendisi manda kasa Mercedes makam aracı kullanıyor. Niye?
Mercedes’e değil de memleketimizde üretilen bir araca mesela Doblo’ya binerse söylediklerini ciddiye almayacağımızdan mı çekiniyor?
Dışişleri Bakanı “tasarruf edin” diyor ama tasarruf etmeyen bir yer varsa o da bir parçası olduğu Saray’dan başka bir yer değil.
Tarifeli uçaklarla rahatça gidilebilecek yerlere özel uçaklarla uçuluyor. Saray’ın garajı Mercedes’ten, Audi’den, BMW’den geçilmiyor. Saray bütçesi her sene katlandıkça katlanıyor.
Merak ettim, Dışişleri Bakanı’nın bir yıllık özel uçak masrafı ne kadar? Bunlar yerine tarifeli uçakla uçsaydı kaç lira harcayacak, kaç lira tasarruf etmiş olacaktı?
Beyler, oturduğunuz yerden atıp tutmak kolay.
Önce siz gereksiz harcamalardan kaçınarak topluma örnek olmalısınız ki ondan sonra verdiğiniz bu öğütlerin bir anlamı, bir değeri olsun.
Boş lafları, gaz bulutlarına sarıp ipe dizmeyi öneren atasözünü hatırlatmak istemem ama icraatla desteklenmeyen sözler, ciddiye alınacak sözler değildir, söylemiş olayım.
***
Diyanet ne diyor bu işlere?
Konya’daki Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Karalı dün bir tweet attı:
“Aile hayatına yönelik bazı politikaları yanlış buluyorum. İyi bir çocuk yetiştirmek, iyi bir ev hanımı olmak, Bakan ya da Başkan olmaktan veya başarılı bir iş kadını olmaktan elzemdir, seçimlerde kadınlara oy vermeyeceğim.”
Fotoğrafı dün t24’deki haberde vardı, sakallı bir zat.
Pozitif bilimlerle uğraşmış, akademik kariyer yapmış, Havacılık ve Uzay bilimleri Fakültesi’ne dekan olmuş.
Böyle bir akademik kariyerden sonra fikirlerinin, İslam’ın kadınlarla ilgili bir dar bir yorumunda kalması tuhaf geldi bana.
Bunu eleştirebiliriz elbette ama sonuç olarak adam buna inanıyor ve inandığını doğru kabul ettiği için de açıklamaktan kaçınmıyor.
Peki memleketimizin diğer iman sahipleri ne yapmalı bu durumda?
Görev, kuruluş kanunu gereği Diyanet İşleri’ne düşüyor.
Diyanet bu görevini ihmal etmemiş ve Fetullah Gülen’in fikirlerinin, sözlerinin İslam dışı olduğunu zamanında söylemiş olsaydı, belki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve daha birçok insanı kandırması da mümkün olmayacaktı.
Nitekim eski Diyanet İşleri Başkanı, Diyanet’in bu konuda eksiklikleri olduğunu söylemişti, hatırlarsınız.
Diyanet İşleri Başkanı çok geç olmadan bu soruların yanıtını vermeli.
Kendisi vakit bulamıyorsa bir yardımcısı da bu açıklamayı yapsa olur tabii.
Prof. Dr. Mehmet Karalı haklı mı? Müslümanlar, bu belediye seçimlerinde kadın adayları seçmeli mi, seçmemeli mi?
Kadının evi dışında bir iş hayatı olmalı mı? İslam dini bu konuda ne diyor?
Lafı kıvırtmadan bir yanıt verin ki kadın – erkek herkes bilsin, ne yapması gerektiğini.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024