Kurtuluş TAYİZ
BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak ile Mardin Milletvekili Ahmet Türk’ün ABD’ye gerçekleştirdiği ziyaret, Kürt hareketi açısından önemli bir dönüm noktası olma özelliğini taşıyor. Soğuk Savaş döneminin şekillendirdiği PKK ve onun etkisinde siyaset yapmaya çalışan BDP, bu ziyaret ile ilk defa kendi sınırlarını da aşmış oldu. Çift kutuplu dünyadan kalan ve Kürt hareketini de damardan etkileyen ideolojik kalıpların ve siyasi alışkanlıkların aşılmasında bu ziyaretin domino etkisi yaratacağını düşünüyorum.
Ziyaretin ayrıntılarına gelirsek. Demirtaş ABD’ye uçarken temaslarının amacını “Derdimizi dünyaya birinci elden anlatmak istiyoruz. Bu ne Türkiye’yi şikâyettir ne de çözümü başka yerde aramaktır” diyerek özetledi. BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da, ABD ziyareti için “Kürt sorununun çözümünde demokratik kanalları açmak, barış için yeni bir anayasa sürecinde uygun iklimi yaratmak açısından çok önemli” değerlendirmesini yaptı.
Selahattin Demirtaş’ın başkent Washington’da görüştüğü önemli isimler arasında ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Philip Gordon da vardı.Brookings Enstitüsü’nde “Türkiye’nin Kürt Liderleriyle Müzakere” başlıklı panelde konuşan Demirtaş Türkiye’deki Kürt sorunu, Öcalan ve PKK’yla ilgili görüşlerini paylaştı. BDP lideri, aslında Türkiye’de konuştuğundan çok farklı bir şey söylemedi. Ankara ve Diyarbakır’da ne söylüyorsa, Washington’da da aşağı yukarı aynı mesajları verdi. Burada önemli olan bence BDP liderlerinin, bu sorunu Amerika’ya taşıması. Altı çizilmesi gereken nokta burası. Bu ziyaret ABD’de, Kürt sorunuyla ilgili algıyı büyük oranda değiştirecek, zira bugüne kadar Türkiye’deki Kürt meselesi okyanus ötesinde sadece terör ve güvenlik meselesi olarak ele alındı, değerlendirildi. Sürekli böyle algılandığı için de BDP’den PKK’ya mesafe koyması talep edildi. Kürt sorunu ikinci planda kaldı. PKK’yla arasına mesafe koyamayan BDP ise, ABD’ye mesafeli kalmayı seçti. Ancak bu ABD ziyaretiyle BDP, ciddi bir duvarı aşmışa benziyor.
Sadece BDP için değil elbet, bütün Kürt hareketi için bu ziyaret çok önemli. PKK’nın değişim sınırlarını ne kadar zorlayabileceği bu ziyaretle daha iyi anlaşılacak. Kandil’in silahlı mücadeleden demokratik mücadeleye geçiş kararını, bu ve benzeri temaslardan çıkan sonuçlar belirleyecek. Değişim iradesi ve gücü varsa, dünyaya ayak uydurmak için dönüşecek, yoksa, zaten kendisini tüketmeye devam edecek. Ancak, en azından bu ABD ziyareti, Kürt hareketinin “değişme isteği” duyduğunu bize gösteriyor. BDP’li eşbaşkanların ve Ahmet Türk’ün ABD’de yaptıkları temaslar sırasında PKK’ya olmasa bile silaha karşı olduklarını içeren mesajları da önemli. Bu iyi niyetli olduklarını gösteriyor. PKK’nın da aynı niyeti taşıması halinde silahların tümden devreden çıkması çok geçmeden gündeme gelebilir. Yeter ki Başbakan Erdoğan ve tabii ki hükümet, Kürt isyanının silahtan demokratik siyasete geçişine destek versin, dağlardan düz ovaya inişine sıcak bakarak önünü açsın. Bu konuda açık-gizli atılacak adımlardan sonuç alınmaz ve PKK silahta ısrar ederse, zaten kendi sonunu da getirmiş olur. Önemli olan devletin, PKK’nın silah kullanma bahanesini ortadan kaldıracak niyet ve adımları atması. Hükümet, bu konuda Kürtleri ikna ederse, sanırım PKK da daha fazla direnme şansı bulamaz.
Mesud Barzani’nin “Bağımsız Kürdistan” ile ilgili son açıklamalarını değerlendiren Demirtaş’ın şu sözleri bence çok ilginç: “Irak’taki halkların yeni bir statüyle kendisini yönetmek istemesi, eğer barışçıl yöntemlerle gerçekleştirilecekse, sonuçta oradaki insanların hakkıdır. Ama bu, bölgesel düzeyde daha kanlı savaşlara, etnik çatışmalara yol açacaksa, böyle bir risk varsa, bu konuda çok daha dikkatli olunması lazım. Elbette şu anda Suriye, Irak, İran’daki gelişmeler bütün ve birbiriyle bağlantılı olarak ele alındığında, böyle bir risk vardır. Bugün Irak’ın üçe bölünmesi beraberinde huzur getirmeyecektir. Şu anda tehlikeli bir durumdur. Ama ülkeler gönüllü biçimde de ayrılabiliyorlar fakat şu anda Ortadoğu böyle bir şeye çok müsait görünmüyor.”
Demirtaş’ın bu sözlerine katılıyorum. Ancak şu soruyu sormadan da edemiyorum: Irak Kürdistan’ı için kanlı olacaksa bağımsızlık çıkışını doğru bulmayan ve Barzani’ye karşı çıkan Demirtaş, nasıl oluyor da demokratik özerklik için yıllardır kan akıtan PKK’yı mazur görebiliyor? Doğru olan düşünce bence kanlı olan her çözüme karşı çıkmaktır. Demirtaş’ın da böyle düşündüğü anlaşılıyor. ABD ziyaretinden sonra artık Kürt hareketi içinde bu düşünce ve görüşün güçleneceğini ve PKK üzerinde de silah bırakma baskısının daha çok artacağını düşünüyorum.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019