Melih ALTINOK
"...Neden geri kalıyorsun?" diye devam ediyordu Oğuz Atay'ın Oyunlarla Yaşayanlar'daki meşhur karakteri Coşkun Ermiş.
Geçen televizyonu açtım, bir de ne göreyim, ekranda! Cemaat'in kanalında Erdoğan'ı ittihatçılara benzetiyor.
O da ittihatçılar gibi iktidarı almış, aynen onlar gibi hukuku çiğnediği için de "gönderilecekmiş!"
Çaktım köfteyi tabii. Adını ve kılığını değiştirmiş bu yazarı tanıdığımı anlayınca diyaloglara dikkat kesildim.
Biraz daha dinledikçe, aklıma, bir oyununda seyircilere dönüp "Aklınıza gelen her hangi bir şey söyleyin" diyen Ferhan Şensoy geldi. Koltuklarında ne diyeceğini bilmeden oturan insanları şu sözlerle yüreklendirmişti Şensoy:
"Rahat olun, ne söyleseniz olur. Nasıl olsa Türkçe sözlü hafif batı müziği güftesi yapıyoruz!"
Tarihmiş, siyaset bilimiymiş, asgari mantıkmış falan boş verin. Nasıl olsa Cemaat kanalında hükümete çakıyoruz.
Osmanlı dönemine dair hikâyeler anlatan bir romancının bu anakronik örnekleri çekinmeden dillendirmesi, okurları için nasıl bir hayal kırıklığıdır bilemiyorum. Aşkı bilmem ama belki de aşk romanı her şeyi affediyordur. Dün yazdığı, "Cemaatle hükümet birbirine girse, sandık meşruiyetinden ötürü hükümeti desteklerim" satırlarını bile unutturuyordur.
Ama iktidarı darbeyle alan ve halk tarafından da oradan indirilmeyen İttihatçılarla, 9 seçim kazanıp halen de koltuğunu koruyan bir siyasiyi aynı kefeye koyanı mülkiye 1. Sınıftan geçirmezler değil mi?
Peki, o halde, seçimler öncesi yağ çıkartmak isteyen siyasi muhalefet nasıl olur da şu sözlere dört elle sarılabilir?
"İktidarı alma başarısıyla devleti yönetme kabiliyeti farklı şeyler. Demek ki bunların eline nasıl yöneteceklerine dair bir reçete vermek lazım!"
Seçmenlerinin "Ulen bu adamlar benim iradem olan oyuma zerre önem vermiyor" demesinden korkmuyorlar mı?
Öyle ya, halkın seçtiği siyasilere, nasıl hareket etmesi gerektiğine dair "birilerinin" vereceği o reçeteye dünyanın her yerinde "muhtıra" deniyor.
Meşruiyetin kaynağı benim!
Evet, bizler anlamakta güçlük çekiyoruz ama evrensel demokrasinin abc'sini eğip bükenlerin ve bunu yapanları destekleyenlerin meşruiyet algısı çok farklı.
Onlara göre demokratik meşruiyetin ve buna bağlı yönetme ehliyetinin yegâne kaynağı halk iradesi değil. Bu gücün tek kaynağı var, o da ekonomik, politik ve kültürel hegemonyayı sandık dışında ele geçirmiş olan elitler.
Dolayısıyla onların arzuladığı sistemde, halk yan yana gelip iktidarı kursa da, kendisini yönetemez. Çünkü "halkımız" değil onlar bilir. Mutlak doğru kendileridir!
Geçtiğimiz günlerde T24 isimli internet sitesine röportaj veren ünlü post Marksist Chantal Mouffe, bu ideolojik sefaletin kökenini çok güzel özetliyordu.
"Solun en büyük hatası, kendi görüşlerinin mutlak doğru olduğuna inanmasıdır."
Marksist sıfatından ötürü Mouffe'tan Ak Parti hakkında kullanışlı yanıtlar alabileceğini düşünen muhabir zorluyor ama nafile. Mouffe ne yapsın, sonuçta demokrasi ve siyasi mücadele dediğiniz şeyin, eğilip bükülemeyecek ilkeleri var.
"Fakat Türkiye'de Erdoğan'a destek hâlâ çok büyük, değil mi?.. Evet, bu durumda Erdoğan'a karşı olanların, birleşmesi gerekiyor. Ben başka bir çözüm göremiyorum!"
Ah be Chantal Hanım, onca sözün içine halkın yüzüne bakmadıklarının "tarihsel haklılığı" türünden bir cümlecik ekleyemez miydiniz? Bakın boynu bükük bıraktınız, halka rağmen halkçılık yapmaya çalışan sonra da halkın oyuyla seçilenleri ittihatçı ilan edip oyunlarla yaşayanlarımızı.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019