Sezin ÖNEY
Parrhesia, Antik Yunan’dan gelen bir kelime.
“Herşey” ve “söylemek” kelimelerin birleşiminden oluşuyor. Açık seçik, hiçbir şeyi saklamadan konuşmak manasına geliyor. Dürüstçe, doğruları söylerken, can yakmaktan da korkan bir itinayla, ancak söylediklerinin sonuçlarından da korkmadan, aklındakileri söylemek; ama aklına geleni söylemek de değil.
Parrhesia, Atina’da demokrasinin temellerindendi.
Tiyatroda, mahkemelerde ve tabii ki, meclislerde, Atinalılar her şeyi dile getirmekte özgürdü. Elbette, bu kavramın sembolik ve ideal bir yanı vardı; gerçekte, insanlar doğru söylediklerinde başları fena hâlde belaya girebiliyordu. Örneğin filozof Sokrates hakkında, doğru bildiğini konuştuğu için hakkında ölüm kararı çıkmıştı.
Ondan asırlar sonra filozof Michel Foucault, yaşamının son döneminde, yirmi yılı aşkın süre toplumdaki güç ilişkileri üzerine kafa yorduktan sonra, daha çok “kişi”, insanın kendi içi, kendi kendine verdiği hesapların tarih boyu dönüşümüne odaklanmaya başlamıştı.
Parrhesia kavramına da, kafası bu süreçte takılmıştı.
Foucault, 1983 ekim-kasım döneminde California’da Berkeley Üniversitesi’nde verdiği konferanslarda, “doğruyu söylemek”, “özgür konuşmak” olarak tanımladığı Parrhesia’yı masaya yatırdı.
Foucault, bir yaşam biçimi, “insan olma” hâlinin bir tezahürü olarak, doğru konuşmayı, doğruları söylemeyi konu ediyordu.
Sokrates, sonunda ölüme mahkûm edildiği mahkeme sürecinde de, “aklını konuşmanın” kendisi için kaçınılmazlığından, böyle yapmaktan başka çaresi olmadığından bahsediyordu.
Foucault da, durumu şöyle yorumlamıştı;
“Görüyorsunuz ki, ‘parrhesiastes’ [doğruyu konuşan], risk alan biridir. Elbette, bu risk her zaman yaşama ilişkin değil. Mesela, bir arkadaşınızın yanlış bir şey yaptığını gördüğünüzde, yanlış yaptığını söyler ve şimşeklerini çekme pahasına bunu yaparsanız, ona bir parrhesiastes gibi davranmış oluyorsunuz. Böyle bir durumda, yaşamınızı tehlikeye atmıyorsunuz, ancak arkadaşınız sözlerinize alınırsa, dostluğunuz tehlikeye girer. Siyasi bir tartışmada da, konuşan, eğer düşünceleri çoğunluğun düşüncesinden farklıysa, popülaritesini yitirebilir veya sözleri, politik bir skandala yol açabilir; o zaman bu kişi parrhesia kullanıyordur. O zaman parrhesia, tehlike karşısında cesaretle ilintilidir: tehlikeye rağmen doğruyu konuşma cesaretini gerektirir.”
Parrhesia’yı bir yöntem olarak kullanan kişi, aslında en özgür kişidir. Karşılığında gördüğü sadece kayıp olsa bile... Durumu idare etmek, susmak, yalan söylemek, kıvırmak yerine, dürüstlüğünü, vicdanını, yaşamını, güvenliğini, rahatını tehlikeye atarak konuşmak...
Parrhesia, “barış” sürecinde Türkiye’nin üzerine çok düşünmesi gereken bir kavram.
Bu süreç, hiç de kolay geçmeyecek deniyor ama şu noktaya dikkat çekilmiyor. PKK’nin, yasal dünyanın kapsama alanına gireceği bu süreçte, para meselelerinden, politik güç alanlarının paylaşımına kadar pek çok mevzuda, dağlarda değil, Ankara’da, Diyarbakır’da ve Avrupa’da, hatta Erbil, Bağdat ve daha birçok yerde gözle görünmez çatışmalar yaşanacak. Her taraftan güç sahipleri arasında yaşanacak bu çatışma; örgüt içi olmayacak, değil de zaten.
Bugün Diyarbakır’da anısına tören düzenlenecek suikast kurbanlarından Sakine Cansız da, doğruyu konuşan biri olarak anlatılıyor. Bu tanımlama da, aslında cinayetlerle ilgili çok şeyi dile getiriyor.Fidan Doğan ve Leyla Söylemez ile beraber Sakine Cansız, ölümleriyle “barışa giden yolun” aslında uzun ve karanlık bir tünel olduğunu ortaya koydu.
Ve, faili meçhuller devrinin daha henüz bitmediğini.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024