Sezin ÖNEY
“Gezi Ruhu”na olağanüstülük kazandıran şeylerden biri, “dünyaya” mal olması.
Floransa’dayım; üniversitenin duvarlarında, “Rivolta!” (Baş Kaldır!) yazıyor.
Kızıl tuğlalar ve koyu yeşil ağaçların renkleri hâkim yoldan sınıfa yürürken, gençler neşeyle sohbet ediyorlar, kahkahaları üniversite duvarlarında yankılanıyor.
Başkaldıransa onlar değil; uzakta, onlarla aynı imkânlara sahip olmayan akranları.
Bu üniversitedeki gençlerin birçoğu, tüm Avrupa’yı veya dünyada nereyi istiyorlarsa gezerek, birkaç dil öğrenerek, her gittikleri yerden farklı kültürden insanlarla dostluklar kurarak “yetişecekler”.
Belki, Avrupa’nın onlara sunduğu “köşe dönme”, “paraya para dememe” gibi “voleyi vurma”hayalleri olmayacak. Ama çalışınca para kazanma, çalışamazsa devletleri tarafından temel ihtiyaçlarının karşılanması, temel haklarının, özgürlüklerinin korunması, onlar için “çantada keklik”olacak.
Üniversite koridorlarında, dönem sonunun keyifli yorgunluğu var; baharların kaprisli sürprizli belirsizliği geçmiş, yazın tatlı rehaveti kapıda.
Dersten sonra, kentin en büyük parkı, Le Cascine boyunca yürüyorum.
Akasyalar başta çiçeklerin, koyu, ballı kokusu parkta nefes almayı bile zorlaştıran yoğunlukta bir rayihası var.
Aklıma tabii, Vali Hüseyin Mutlu’nun “ıhlamur kokulu” Twitter mesajları geliyor.
Cascine, “çiftlik” demek; aristokrat Medici Ailesi’nin, 16. yüzyılda meyve-sebzelerini yetiştirdiği bahçe bu.
Parkta, bir poster dikkatimi çekiyor; “Italia- Turchia/ Firenze- İstanbul/ Le Cascine- Gezi”, İtalya ve Türkiye, Floransa ve İstanbul, Cascine ve Gezi’yi “manen” birleştiren, diğer posterler, pankartlar, elde desenlenmiş kartlar, şehrin çeşitli yerlerinde göz kırpıyor.
Türkiye’den olduğumu duyan herkes, sözü hemen Gezi’ye getiriyor.
Bir haftadır, Almanya ve ardından İtalya’da olduğum süreçte, AKP ile ilgili olumlu bir söz eden kimseye rastlamadım; ben kendi görüşümü, izlenimlerimi aktarmadan, sokaktaki insanlardan, üniversitedekilere, öğrencilerden tezgâhtar, hatta polislere, herkes “Gezi’ye desteğini” belirtiyor.
Konuyu yeterince takip etmediğini söyleyenler bile, sanki yanı başlarında olan bitenden bahsediyormuşçasına detaylara hâkim.
Üniversitedeki İtalyanlardan birkaçı, bana ülkenin iki önemli gazetesinden biri olan La Repubblica’da yer alan resme atfen, Gezi’deki annelerin oluşturduğu zincirin kendilerini ne kadar duygulandırdığından bahsetti.
Belli ki, Anadolu Ajansı’nda birileri tam tersine, bu tablodan rahatsız olmuş olacak ki; Meydan’dan geçtikleri bir fotoğrafa not olarak, “Kendilerini ‘Anneler’ olarak niteleyen bir grup kadın el ele tutuşarak Taksim Meydanı'nda halka oluşturdu” sözlerini uygun görmüştü.
Kendi insanına ne bu hoyratlık?
Sovyetler Birliği zamanında totaliter rejimin haber kaynaklarını yok ettiği Demir Perde ülke vatandaşları gibi, CNN International’ın yaptığı canlı yayınlara mahkûm edilmekse, bu ülkenin tüm (gerçek) gazetecilerine müthiş bir hakaret. Ki, CNN Int’in yayınlarında, Kanada’nın kamu yayın kuruluşu CBC’in iki muhabirinin gözaltına alınması, “flaş haber”olarak yer buldu. Ancak, gösterilerde ölen dört kişi, kör olan en az 10 kişi, yaralanan sekiz bine yakın insandan hiç bahsedilmedi. CNN Int de, Amerika merkezli bir medya kuruluşu olarak, önce kendine yakın dünyanın insanlarının dertlerine öncelik veriyor.
Bir de üzerine, Başbakan Erdoğan’ın, başka ülkelerde “biber gazı bile sıkmıyorlar, doğrudan alıp götürüyorlar” açıklamasını, gene CNN Int’ten simültane tercüme ile izlemek ayrı bir aşağılama idi.
Kendi insanını, nedir böyle değersizleştirme, demokrasiye, evrensel insan hakları değerlerine layık görmeme?
Ancak, dünyada dertleri “insanlık” olanlar birbirlerini sahipleniyor.
Geçen hafta, “Türkiye, model ülke oldu ama beklendiği şekilde değil” diye yazıyordum; Gezi, gerçekten de küresel çapta bir sembole dönüştü.
Almanya’da da, Gezi’ye benzer şekilde çok farklı kesimleri aynı çevre eksenli harekette biraraya getiren bir öyküsü olan “Stuttgart 21” hareketi göstericileri, geçen hafta, her pazartesi gerçekleştirdikleri eylemlerini “Stuttgart- Taksim Elele” sloganı ile gerçekleştirdiler. Bu hareket, Stuttgart’ta tren garının yer altına alınması ve hızlı tren hatları yapılmasını öngören yaklaşık yedi milyar avroya mal olacak bir projeyi, çevreye vereceği zarar nedeniyle üç yıldır protesto ediyor.
Brezilya’da zamlara karşı yapılan gösterilerde, protestocuların “Aşk bitti, burası Türkiye” diye slogan atması da, dünyanın öteki ucundan başka bir etkileşim örneği.
Türkiye’nin Ankara’da planlandığının aksine farklı, çevresine tepeden bakan yüce bir “çakma demokrasi” değil, samimi, “damardan” bir insan hakları hareketinin merkezi olarak, eşitlikçi, dayanışmacı, “insani” bir model olarak ortaya çıkması da, “nazar eksenli” yorumlara nazire,“kaderin bir cilvesi” olsa gerek.
Floransa’daki Cascine Parkı’nın bir ucunda ötekisine yürürken, Fontana di Narciso’ya denk geliyorum. Kendi yansımasını suda görüp âşık olan Narsis’in de, bazı siyasetçi ve “gazetecilere”verdiği bir mesaj var Cascine’den.
Anlayana...
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTrump Nobel'i alıp barıştan kaçarsa 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaYPG silah bırakır mı? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÇözümde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024