Sezin ÖNEY
Türkiye’de Anayasa Mahkemesi, sürekli kabaran taarruz dalgasının hedefindeki hak ve özgürlükleri koruyan bir dalgakırana dönüştü.
Oysa Anayasa Mahkemesi, böyle bir görev üstlensin diye kurgulanmış değil.
Bu Mahkeme, Türkiye’de sağ iktidarların kronik sorunu olan, yürütmenin sürekli yetki alanını genişletmeye çalışması ve yargının da, bu sınır tanımazlığı engelleme çabasının yarattığı gerilime bir çare olarak, 1961 Anayasası ile kuruldu.
Ama bu çatışmanın doğurduğu meseleler süregeldi; Anayasa Mahkemesi de hep, bu gerilimin gergin aktörlerinden bir oldu.
Yalnız, şimdi “eskiyle” “yeni” arasında ciddi bir fark var. Anayasa Mahkemesi tarihi boyunca, hep askerî vesayet sözkonusuydu. Bugün, artık, eli silahlı bir devlet kurumu, siyaset üzerinde baskı oluşturmuyor.
Ancak, eski travmaların cinleri şişeden çıkarılmaya çalışılıyor ki; hak ve özgürlükler alanının, bizzat, ipteki tek cambaz sivil iktidar tarafından boğulmakta olduğu göze batmasın.
Anayasa Mahkemesi’nin, bugün temel hukuki dayanağı 1982 Anayasası. Ve, geçirdiği tüm tadilatlara rağmen, hâlâ bir “askerî darbe anayasası” vasfını koruyan bu hukuki metin bile, içine sürüklendiğimiz bu tuhaf ve korkunç noktada, “özgürlükleri korur” hâle geldi.
Bu utanç da, hepimize yeter herhalde.
Yürütmenin her alanı kaplamaya çalışan hoyrat aşırılığından dolayı, Anayasa Mahkemesi, “Konjonktürel Kahraman Demokrat” olmak zorunda kalıyor.
Yeni anayasa beklerken, eski darbe anayasasının mahkemesi, “demokrasi umudu” oluyor.
2010’daki referandumda anayasaya yapılan “reform” kabilindeki değişiklikler, ne kadar kısıtlı demokratikleşme adımı olsalar da, AKP’ye “fazla” geliveriyor.
Macaristan ve Türkiye; malum, her iki ülkede de, “çoğunlukçu” iktidarlar, “halk devrimi” yaptıkları iddiasıyla, yasama, yürütme, yargıyı tekeline alıyor.
2013’te, Macaristan’da da “Anayasa Mahkemesi Krizi” yaşanmıştı.
Meclis’te anayasal çoğunluğa sahip Fidesz iktidarı, Anayasa Mahkemesi’ni, sürekli ayağına dolaşan bir engel olarak gördü. Gerçekten de, Macaristan Anayasa Mahkemesi, 1989’da demokrasiye geçiş sırasında, ülkedeki demokratik dengelerin sigortası olarak kurgulanmıştı.
Türkiye’de bu denli büyük tartışma yaratan “bireysel başvuru hakkının”, Macaristan vatandaşı olmayanlar için de güvence altına alınmış bir hak olduğuna dikkat çekersek, Budapeşte’deki Anayasa Mahkemesi’nin özgürlükler açısından standart farkı daha iyi anlaşılır herhalde.
2013’te Fidesz, sahip olduğu parlamento gücünü kullanarak Macaristan Anayasa Mahkemesi’ni bir günde, “mega-değişiklikler” adı verilen bir paketle, resmen vitrin süsüne çevirdi.
Zaten, 2012’de Fidesz, başka hiçbir parti, siyasi taraf ya da sivil toplumun görüşünü, rızasını almadan, toplumsal uzlaşma aramadan, ülkenin Anayasa’sını baştan aşağı değiştirmişti. Hıristiyan Muhafazakâr görüşler doğrultusunda yazılan ve hak-özgürlükleri budayan, milliyetçi vurguları pek ağır bu Yeni Anayasa, daha bir yıl geçmeden daha da kısıtlayıcı bir metne dönüştürüldü. Anayasa Mahkemesi’nin, 1989’da öngörülen “demokrasinin koruyucusu” olma özelliği de yok edildi.
Türkiye’deki muadili, bakalım, ısrarlı “gayridemokratik” tsunamiler karşısında, daha ne kadar “ezkaza dalgakıran” kalabilecek?
PINAR SELEK İÇİN
1998’de yeni gazeteciliğe başlarken, Pınar Selek, sanıktı. Yıl 2014, Selek müebbetlik.
Türkiye Hâlâ Tanığız Platformu da, 16 yıldan beri Selek’le dayanışmaya çalışıyor.
Selek ve devletin düşman biçtiği tüm masumlar üzerinde kurduğu tahakkümü protesto etmek isteyenler, 13:00’te Galatasaray Lisesi önünde buluşuyor.
Selek’e karşı dalgayı da artık kıralım.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTrump Nobel'i alıp barıştan kaçarsa 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaYPG silah bırakır mı? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÇözümde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024