Sezin ÖNEY
Seçimin hemen ertesinden beri hep aynı şeyi söylüyordum; “bu yazın en kritik dönüm noktalarından biri, belki de en önemlisi Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) olacak ve hükümet, o zamana kadar tek başına iktidarını sürdürecek”.
Öngörü bu idi, 7 Haziran sonrasını şöyle bir gözden geçirelim; gerçekte ne oldu?
AKP- CHP arasında kurulması için medyanın bir kanadı tarafından pompalanıp duran koalisyon meselesi, haftalarca sürüncemede kaldı. Bir kere, bu görüşmeler bir türlü başlayamadı çünkü gerekli görevlendirme, ağırdan alınarak, Türkiye siyasi tarihinde rekor bir rötarla, seçimden yaklaşık bir ay sonra yapıldı. Ardından da, süreç, bitmek bilmeyen bir kabul günü merasimi edasında geçti. Çaylar ve börekler eşliğinde, görüşülüp duruldu ve bu sırada, AKP’ye çok değerli bir şey kazandırıldı; toparlanmak ve asıl koalisyonunu kurmak için zaman.
Sahnede, “medeni şekilde yürütülen”, “seviyeli bir ilişki” işaretleri veren AKP- CHP koalisyon görüşmeleri ve MHP’nin papatya falı şeklindeki “destekliyor, desteklemiyor…” şeklindeki hâlleri varken, asıl politika (Ankara’da her zaman olduğu gibi) arka planda, “kapalı kapılar” ardında gelişti.
Ve sonunda, 3-5 Ağustos YAŞ kararları ile Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun asıl hedefledikleri koalisyon kurulmuş oldu: Asker- sivil koalisyonu.
Bu koalisyonun, Erdoğan, Davutoğlu kadar MİT Başkanı Hakan Fidan’ın da kanımca içinde olduğu bir üçlü sivil liderlikle, yeni Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın başını çektiği, ordunun yeni komuta kademesi arasında olduğunu düşünüyorum.
Ben kendi yorumumu, basına tüm yansıyanlar, Ankara’da konuşulanlar ve aktörlerin kimlikleri, yönelimleri, kurumların yapıları ve politikalarını birbiriyle karşılaştırmalı düşünüp, tüm ipuçlarını birbirine ekleyerek geliştirmeye çalışıyorum.
Ankara’daki “asıl koalisyon” sürecinin nasıl geliştiği ve ne yöne evrildiğine ilişkin “parmak izlerini” takip etmek zor değildi; bir örnek vereyim…
Hükümete yakın medya kaynakları, son dönemde Akar ile ilgili pozitif yazılar kaleme alıyor; ondan bahsederken neredeyse abartılı sayılabilecek bir üslup kullanıyorlardı. Bu mübalağalı övgülerin, hiçbir muhalefet liderine yapıldığı vaki değildi.
Bunun gibi izleri takip ederken, benim öngöremediğim şu oldu: Çözüm Süreci’ni temelden çatlatacak biçimde askerî operasyonların başlaması. Bu noktada, ne yazık ki, medya genelindeki “yorumcular ordusunun”, “Çözüm Süreci’nden asla geri adım atılamayacağı” iddialarını ciddiye almamın, bu yanılsamaya neden olduğunu söyleyebilirim.
Türkiye’de, “gerçek olmayan ‘gerçekler’”, bazen o kadar çok yineleniyor ki, sonunda şüpheci yaklaşan biri bile, “benim bilmediğim bir şeyler biliyorlar herhalde” diye kendi kanaatini değiştirebiliyor.
Benim kendi asıl görüşüm, AKP’nin aşırı merkeziyetçi yapısı ile Çözüm Süreci’nde, “ipin elinden kaçtığına”; yani “kendi idealindeki çözüm yönünde bastırmaya yönelik siyasi gücünü kaybetmeye başladığına inandığı vakit, masayı devireceği” idi.
Ama o kadar çok, “AKP’nin asla masayı deviremeyeceği”, “artık çatışmaya girişemeyeceği” söylendi ki, bunun AKP içinde kesin bir yönelim olduğunu zannederek, TSK’nın bir daha çatışmaya sokulmayacağını düşünmeye başladım. Meğer medyatik yorumcular, gene kendi görmek istediklerini aktarıyormuş –gerçekte olanı değil.
Son haftaların çatışmalı görüntüsü malum; TSK devrede. Cumhurbaşkanlığı, hükümet ve orduyu birleştiren ortak bir kaygı ve hedef var: Kürt Sorunu ve bu sorun konusunda devletin gücünü göstermesi.
Milli Güvenlik Kurulu ve diğer mecralarda, siviller ve askerler arasındaki koalisyon kendini sınama imkânını buldu.
Yeni Genelkurmay Başkanı ile Cumhurbaşkanlığı ve hükümetin “çalışabilirliği” ilk denemelerini yaptı.
TSK’nın en tepesine gelen Akar, NATO ve ABD Ordusu ile pozitif diyalogu bir yandan, girişken ve “şahin” kişiliği öte yandan birleşince, bu dönemde hükümet için “biçilmiş kaftan” bir Genelkurmay Başkanı gibi gözüküyor.
“Bu dönemde” diyorum çünkü, eğer ki, Başkanlık sistemi projesi gerçekleşme yolunda olsaydı ve/veya sivil liderlik, bir “koalisyona” ihtiyaç duymasaydı, Akar’ın bu özelliklerine hükümet için handikap gözüyle bakmak mümkün olabilirdi.
Ama siyasi gerçekler, sivil yöneticilerin bir koalisyon ortağı olarak ayaklarını basacakları sağlam bir kaya gerektiriyor; bu “kaya” da TSK olarak bulunmuş gibi.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTrump Nobel'i alıp barıştan kaçarsa 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaYPG silah bırakır mı? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÇözümde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024