Sezin ÖNEY
İster HDP'li olun, ister HDP'den nefret edin: Bir yılı aşkın bir süredir Türkiye'de büyük bir haksızlık yaşanıyor. Bu partinin seçilmiş siyasetçileri ve iki Eş Genel Başkanı "içeride", tutuklu. Ve yakın zamanda, CHP'li bir milletvekili de, Enis Berberoğlu da, tutuklu milletvekilleri kervanına katılıverdi. Şimdi, tam bir düzine milletvekili cezaevinde...
6 Aralık 2017 günü, Türkiye'nin yegâne kadın parti lideri Figen Yüksekdağ'ın duruşması vardı. 7 Aralık 2017 günü ise, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en genç parti liderlerinden Selahattin Demirtaş'ın yaklaşık 400 gün tutukluluktan sonra hâkim karşısına çıkması söz konusu olabilecek. O da, düşük bir ihtimalle...Zira, bilindiği gibi, bir "SEGBİS çekişmesidir" gidiyor.
Demirtaş, SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile bağlantı ile duruşma yapılmasını reddediyor; ancak, "güvenlik gerekçe" gösterilerek duruşmaya getirilmemesi yönündeki beklenti daha kuvvetli. Amerika’nın Sesi’nden Mahmut Bozarslan'a konuşan Demirtaş’ın avukatlarından Mehmet Emin Aktar, duruşmaya saatler kala şöyle dedi:
“Biz mahkemeye getirilmesini bekliyoruz ama büyük ihtimalle getirilmeyecek. Şimdiye kadar yazışma yok. Gizli yazışma yapılıyorsa bilmiyoruz. Eğer gelmezse duruşma ertelenecek. SEGBİS’le kesin olarak ifade vermeyecek. Bizim talebimiz de o yönde. Dava, güvenlik gerekçesiyle nakledildi, kendisi Edirne’ye götürüldü. Bu durumda güvenlik gerekçesiyle getirilememesini anlaşılır bulmuyoruz, rehin tutma gibi. Eğer gerçekten suçluyorlarsa açıkça mahkeme karşısına çıkarıp, bu suçlamalara karış cevap verme hakkı tanımalıdırlar".
Bir de, Aktar'ın giderayak Diyarbakır'daki bürosu soyuldu ve Demirtaş'ın da savunmasının bulunduğu dizüstü bilgisayar çalındı.
1250 avukatı var Demirtaş'ın ama mahkemesi, ertelenmez de yapılırsa, 20 kişilik bir salonda gerçekleşecek; bunu da HDP MYK üyesi ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran'ın yaptığı açıklamasından öğreniyoruz:
"Sayın Demirtaş’ın halktan kaçırılması, duruşmaya çıkartılmamasıyla sınırlı değildir. Yargılamanın herkese açık olması gerekir. Aksi durum aleniyet ilkesine aykırılık teşkil eder. Sayın Demirtaş’ın dosyası basından, uluslararası gözlemci heyetlerden, ailesinden ve avukatlarından da kaçırılmaktadır. Ankara Adliyesi Adalet Komisyonu, Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonunun küçük olduğu iddiası ile duruşmanın Sincan Cezaevi Kampusu içerisindeki 20 izleyici kapasiteli en küçük baraka salonda yapılmasına karar vermiştir.
Adalet Komisyonu’nun bu kararı hukuki gerekçelerden uzak siyasi amaçlarla alınmıştır. Tahsis edilen salon savunma hakkını da ihlal eder niteliktedir. Sayın Demirtaş’ı savunacak avukat sayısı 1250’nin üzerindedir. Tahsis edilen salonla avukatların davaya dahil olması engellenmeye çalışılmaktadır. Eş Genel Başkanımızın tutuklu olarak yargılandığı davanın soruşturma aşamasında, 11.01.2017 tarihinde iddianame düzenlenmesi sonrasında, Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyası ile yargılamaya geçilmesine karar verilmiştir. Yargıtay, Selahattin Demirtaş’ın yargılamasının 'kamu güvenliği için tehlikeli' olması gerekçesi ile dosyanın Diyarbakır’dan Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne nakline karar vermiştir."
Görüldüğü üzere, dava sürecinin yılan hikayesine dönmesi için ne karışıklık çıkabilecekse çıkıyor.
Bir ironik nokta da şu; duruşma salonunda olamayacaklardan biri de, Yunanistan'ın iktidar partisi SYRIZA'nın temsilcisi. Ve tam da, aşağı yukarı duruşma yapılırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Yunanistan Başbakanı ve SYRIZA lideri Aleksis Çipras ile Atina'da görüşüyor olacak.
Yazının başında yaptığımız vurguya geri dönelim ve tekrar edelim:
İster HDP'li olun, ister HDP'den nefret edin: Bir yılı aşkın bir süredir Türkiye'de büyük bir haksızlık yaşanıyor.
Bu partinin seçilmiş siyasetçileri ve iki Eş Genel Başkanı "içeride", tutuklu.
CHP'nin bir vekili de dahil olmak üzere tam 12 milletvekili cezaevinde; halk tarafından seçilmiş TBMM temsilcileri hapis...
Ancak, "halk iradenin temsili" yönünde, buzdağının gene de bir tek ucu tutuklu milletvekilleri konusu.
Hatırlanabileceği gibi, Ekim sonunda, Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen "Prof. Dr. Erdal İnönü’nün İzinde Siyasette Uzlaşma Kültürü" başlıklı anma toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, “Nüfusun yüzde 50’si kendi seçtiği belediye başkanı tarafından yönetilmiyor” demişti.
Doğruluk Payı tarafından yapılan araştırma ise, "nüfusun yüzde 43’ünün seçilmiş belediye başkanları tarafından yönetilmediğini" ortaya koymuştu. Doğruluk Payı hesaplamalarını paylaşırken; “Bu oran CHP liderinin iddiasındaki yüzde 50 ifadesinin altında kalsa da, ciddi bir oran olduğundan ve işaret ettiği sorunu yansıtan bir oran olduğundan ötürü oldukça önemlidir” demişti.
Doğruluk Payı'nın yaptığı hesap, kayyum atanan, istifa ettirilen ve son yerel seçimlerin ardından milletvekili seçildiği için veya farklı nedenlerle istifa eden belediye başkanlarının bulunduğu bölgelerin nüfusu ile Türkiye genel nüfusunu karşılaştırılmasına dayanıyordu. Hesaba göre, toplamda 34 milyon 362 bin 498 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, seçilmiş belediye başkanlarının artık görev yapmadığı yerlerde yaşıyor. Bu orana, İstanbul, Ankara ve Bursa gibi nüfusu yüksek iller de dahil: oralarda "kayyum" ataması yaşanmadı ama "emir demiri keser" tarzı görev değişiklikleri yaşandı.
Türkiye’nin güncel toplam nüfusu, 79 milyon 814 bin 871 kişi olarak alındığında, bu nüfusun yüzde 43’ü farklı sebeplerle kendi seçtiği siyasetçilerce yönetilmiyor artık.
Ve bu durum, gittikçe "normalleşiyor". Öyle ki, bu yıl ilki düzenlenen İstanbul Marka ve Kariyer Zirvesi etkinlikleri çerçevesinde dağıtılan 1. Türkiye Altın Marka Ödülleri'nden biri, "En iyi kayyum belediyesi ödülü" idi. Ve bu ödülü, Diyarbakır'ın Bismil İlçe Belediyesi aldı.
Gene aynı noktayı ve en can alıcı noktayı vurgulayalım: İster HDP'li olun, ister HDP'den nefret edin: Bir yılı aşkın bir süredir Türkiye'de büyük bir haksızlık yaşanıyor.
Bu partinin seçilmiş siyasetçileri ve iki Eş Genel Başkanı "içeride", tutuklu.
Ve eğer sadece ve sadece demokrasiyi seviyorsanız, Türkiye'de giderek artan oranda "atanmışın", "seçilmişin" yerini aldığı, halkın iradesinin temsiliyetinin Meclis'ten belediyelere giderek düştüğünü gerçeğini de kaygıyla karşılıyor olmalısınız...
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTrump Nobel'i alıp barıştan kaçarsa 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaYPG silah bırakır mı? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÇözümde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024