Ahmet ALTAN
Siyaset, kendi sefaletinin içine her gün biraz daha fazla dalıyor.
Biz, Bahçeli’nin “Çakallar” lafına şaşarken, Kılıçdaroğlu o çelebi görünüşüyle fevkalade çelişen bir üslupla Başbakan’a “Ananın” diyerek en arkadan gelip herkesi geçti.
Bütün ülkelerde seçime doğru siyasetin kiri pası artar.
Ama “ananın” düzeyine indiğine pek fazla şahit olunduğunu sanmam.
Kılıçdaroğlu’nun Zonguldak mitingdeki üslubu epeyce sorunluydu ama bence Haberal’a sahip çıkışı “fikriyat” açısından daha da büyük bir sorun yaratıyordu.
Haberal’ın “CHP’nin, Zonguldak’ın ve Türkiye’nin onuru” olduğunu söyledi.
“Valla, o sizin onurunuz Kemal Bey” demek geliyor insanın içinden; bizim onur ölçümüz daha değişik ve Haberal bizim onurumuz değil.
CHP’nin Ergenekon’la böylesine iç içe girmesi, “demokrasi” isteyenler için CHP’yi bir seçenek olmaktan çıkarıyor haliyle, aksine iktidara gelmesi halinde yapacakları konusunda ciddi kuşkular yaratıyor.
İşte Ergenekon, işte CHP, işte sandık.
Bakalım, “bir azınlık sultasını” silah zoruyla sürdürmek isteyen Ergenekon’a bu halkın “çoğunluğu” oy verecek mi?
Başbakan’la Bahçeli “bozkurt, çakal” kavgasını, Kılıçdaroğlu Ergenekonculuğunu sürdürsün, bu ülkenin ve bu ülkeyi ciddiye alanların daha ciddi sorunları var.
Öyle siyasetçilerin laf çakıştırmasıyla iyileşmeyecek sorunlar bunlar.
Dün, Neşe Düzel’in Profesör Nurhan Yentürk’le yaptığı, muhteşem konuşmayı yayımladık.
Yentürk, AKP’nin en büyük günahlarından birini eleştiriyordu.
Şu korkunç Sayıştay Kanunu’nu.
Nedense hiçbir muhalefet partisinin ilgilenmeye değer bulmadığı kanun.
AKP, yeni çıkardığı Sayıştay Kanunu’yla, Sayıştay’ın devlet kurumlarının harcamalarında “performans denetimi” yapmasını engelledi.
Bu, şu demek, herhangi bir devlet kurumunun harcadığı paraların doğru amaçlar için harcanıp harcanmadığını denetleyemiyorsun.
Yentürk’ün benzetmesiyle söylersek, bir devlet kurumu “Ben yüz bin liraya koltuk aldım” derse, Sayıştay, “Yüz bin liraya koltuk olur mu, sen yüz bin liralık koltuğu ne yapacaksın, böyle bir koltuğa ihtiyacın var mı” diye soramıyor, sadece “Faturası var mı” diye sorabiliyor.
Anlayacağınız “işlemler düzgün olduğu” sürece paraları nasıl ve niye harcadığınız denetlenemiyor.
Yentürk, bu tuhaflığa bir de örnek veriyordu.
Çocuk Esirgeme Kurumu’nun çocuk başına dört bin lira harcadığını söylüyordu.
Buna karşılık Aziz Nesin Vakfı, bir çocuğa bin beş yüz lira harcıyordu ve bu para çocukların sadece insanca bakılmasını değil, yazın “Avrupa’ya götürülmesini” de sağlamaya yetiyordu.
Biz tam bu konuşmayı okurken bir haber geldi.
Adana’da Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı Sevgi Evleri’nde kalan çocuğa iki bakıcı “kızgın çatalla” işkence yapmıştı.
Bu örnekle, bu gerçek yan yana geldiğinde korkunç bir hakikat çıkıyordu ortaya.
Çocuk Esirgeme Kurumu, kendisine ayrılan bütçeyi çocukları mutlu ve güvenli yaşatacak biçimde kullanmıyordu.
Bunun üzerine biz, “Yetimlerin hakkını kimler yiyor” diye sorduk manşetten.
Yentürk böyle bir söz söylememişti ama onun verdiği rakamlarla, işkenceye uğrayan çocukları birlikte düşündüğünüzde bu hakkaniyetli ve sorulması gereken bir soruydu.
Bunun üzerine dün Çocuk Esirgeme Kurumu, çocuk başına dört bin lira değil iki bin lira harcadığını ve hem Profesör Yentürk’ü hem de bizi mahkemeye vereceğini açıkladı.
Yentürk de karşı açıklamayla, “dört bin” rakamının Kurum’un daha önce açıkladığı “Strateji Belgesi’nde” yer aldığını söyledi.
Bizi mahkeme versinler, bunun için minnettar kalırız.
AKP’nin yasası yüzünden Sayıştay’ın soramadığı hesabı mahkemede sormak imkânı doğar böylece.
Ama o mahkemeye kadar da bu sorunun peşini bırakacak değiliz, Çocuk Esirgeme Kurumu o paraları ne yapıyor, nerelere harcıyor, kadrolaşma politikası doğru mu, kaliteli eleman çalıştırıyor mu, neden çocuk başına dört bin ya da iki bin lira harcayacak imkânları varken bu çocuklar işkence görüyor?
CHP’nin ve MHP’nin de düzeysiz atışmalar yerine bu ciddi sorunun üstüne gitmesini, Sayıştay Yasası’nın, Çocuk Esirgeme Kurumu’nun harcamalarının, sahipsiz çocukların başına gelenlerin hesabını sormasını isterdik doğrusu.
Bu, hem onları düzeysizlikten, hem de çocukları kötü muameleden kurtarırdı.
Gerçek birer parti olurlardı o zaman.
Ama “gerçek” bir parti olmak, ana avrat sövüp, çakal çukal atışmalarına girmek kadar kolay değil, dürüstlük, vicdan ve çalışma gerektiriyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018