Ahmet ALTAN
Biz ilk Dağlıca haberlerini yaptığımızda yaşadıklarımızı hatırlıyorum bugünlerde.
Uludere’deki korkunç katliamla ilgili haberleri yaparken de hemen hemen aynı şeyleri yaşıyoruz.
O günlerde merkez medya bizim söylediklerimiz karşısında önce sessizdi, sonra bize saldırmaya başladı.
Başbakan’ın medyası ise o zamanlar daha dürüsttü, konuşmaya ürkseler de gerçeğin ortaya çıkmasını bekleyen mırıltılar çıkarırlardı.
Uludere konusunda şimdi hep birden aynı mevziin içine girdiler.
Bir yandan mümkün olduğunca sessizliği koruyup olayın üstünü örtmeye çalışıyorlar, bir yandan da bize söverek bizi geriletmeye çabalıyorlar.
İşin tuhaf yanlarından biri, biz Uludere katliamını aydınlatmaya çalışırken bazı Kürt siteleri de bize saldırıyor.
Bu ülkenin gazetecileri ne tür bir malzemeden imal ediliyorlar acaba?
O nasıl muhteşem bir malzeme ki içine vicdan ve haysiyet sızdırmıyor.
Göz göre göre öldürülen 34 insana sahip çıkan, bu ölümlerin hesabını soran yok.
Başbakan, Uludere konusunda “tazminat vereceğiz, üç ayrı araştırma yapıyoruz” türünden hiçbir anlama gelmeyen konuşmalar yapıyor.
Bunların manası ne?
Cevaplanması gereken sorular basit.
Açık arazide saat 16:30’da yola çıkıp üç kilometre öteye gittikten sonra saat 19:30’da dönüşe geçen 38 kişiyle 60 katırın sınırı geçip Kuzey Irak’a girdiğini görmediniz mi?
Görmediyseniz, elinizde on gün önce gelen “PKK kaçakçı kılığında gelecek” istihbaratına rağmen kaçakçıların geçtiği o yolu niye izlemediniz?
İzlediyseniz, gidişini gördüğünüz köylüleri dönüşte neden vurup öldürdünüz?
Bu insanların sınırı geçip kaçağa gittikleri sizin elinizdeki Heron görüntülerinde var mı?
Bunların cevabını vermek için “üç ayrı araştırmaya” falan ihtiyaç yok.
Başbakan’ın güvendiği bir adam oturur o dört saatlik Heron görüntülerini izler ve sonucu herkese açıklar.
Köylülerin gidişi kayıtlarda var mı yok mu anlarız.
Başbakan neden “o Heron görüntülerinde kaçakçıların gidişi var mı” sorusunu cevaplamıyor.
Araştırma yaptıracağına o görüntülere bir baksın.
O görüntüleri açıklasın.
Onun üstüne konuşalım.
“Uludere” dendiğinde Başbakan Erdoğan esip gürlüyor, biz “Dağlıca” ya da “Aktütün” dediğimizde de generaller esip gürlerdi.
Erdoğan’ın bugünkü tavrı generallerin o günkü tavırlarına çok benziyor.
Aynen, tutuklu yargılanan Orgeneral Başbuğ hakkında “tanırım iyi generaldir” türü konuşmalarının, Orgeneral Büyükanıt’ın yargılanan sanıklar hakkında “tanırım iyi çocuklardır”demesine benzemesi gibi.
Generaller, “dokunulmaz” olduklarına inandıkları için o zamanlar öyle konuşuyorlardı.
Şimdi de Erdoğan “dokunulmaz” olduğuna inanıyor korkarım.
Bu ülkede “dokunulmaz” kimse yoktur.
Öyle olduğunu sanan çok yanılır ve bu yanılgının bedelini de çok ağır öder.
Biz askerî vesayetin geriletildiği, 12 Eylül’ün yargılandığı, “iyi çocukların” mahkûm olduğu, andıçların hesabının sorulduğu bir dönemi yaşıyoruz, bu dönemin açılmasındaki en büyük pay Başbakan Erdoğan’ın.
Peki, “hesap sorma dönemini” açan adam, neden kendini “hesap sorulacak” bir konuma sokuyor?
Uludere’de kaçakçıların kim oldukları bilindiği halde öldürüldüklerine dair çok korkunç bir kuşku var ortada, açıklanan yolculuk saatleri, yolun kısalığı, dört saatlik Heron görüntülerinin varlığı, bu kuşkuyu besliyor.
Başbakan Erdoğan, o dört saatlik görüntüleri ve gerçeği açıklamak yerine neden kendini bir “suçun”parçası haline getiriyor?
Medyasına ve medyasının sessizliğine mi güveniyor?
Güvenmesin, o medya kimseyi kurtaramadı.
Gerçekten başka güvenilecek hiçbir şey yoktur.
Erdoğan bize gerçeği açıklasın, basit, yalın gerçeği.
Dört saatlik Heron görüntülerinde ne var?
O öldürülen köylülerin gidişini gördünüz mü?
Gittiğini gördüyseniz, dönüşte niye öldürdünüz?
Görmediyseniz nasıl görmediniz?
İstihbaratı on gün önce aldığınızı söylemenize ve kaçakçıların geçtiği sadece tek ve kısa bir yol olmasına rağmen nasıl görmezsiniz?
Bunlar, cevaplarının bulunması için günlerce oyalanılacak sorular değil.
Ortada 34 cenaze var.
Parçalanmış 34 insan.
Bunu ne sessizlikle, ne bağırarak, ne de adamlarınızı saldırtarak geçiştirebilirsiniz.
Biz bunları Dağlıca’da Aktütün’de yaşadık.
Bir daha yaşıyor olmamız ne bu ülkenin yöneticileri, ne de bu ülkenin gazetecileri için övünülecek bir durumdur.
Utanılacak bir durumdur sadece.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları

























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018