Ahmet ALTAN
Bu gazeteyi çıkartmaya başladığımızdan beri herkesten gazetecilik dersi alıyorum, bir şikâyetim yok, medyada bu gazeteyi benden daha iyi çıkartacak en aşağı yüz kişi vardır, bunu da alaycı bir tonda söylemiyorum, gerçekten buna inanarak, içtenlikle söylüyorum.
Keşke böyle bir gazeteyi onlar çıkarsaydı da ben okusaydım, daha çok tercih ederdim ama öyle olmadı.
Son derslerimi de Stratfor belgeleri ve Başbakan’la nasıl konuşulur üzerinden alıyorum.
Nedense hep “susmam” öneriliyor bana.
Dağlıca’da da, Aktütün’de de, Hantepe’de de, Ergenekon’da da, Balyoz’da da, Lahika’da da, Uludere’de de, Başbakan’ın başdanışmanı hakkında da aldığım öğüt hep aynı, “bunları yayınlama”.
Eskiden general yandaşlarının, şimdi de Başbakan gazetecilerinin önerileri geliyor hep aynı yere çıkıyor, “güç sahiplerini rahatsız etme”.
Eskiden generaller, şimdi de Erdoğan aynı şeyi söylüyor, “ben her şeyi yaparım, hiçbir şeyin hesabını vermem”, ben de eskiden generallere, şimdide Erdoğan’a aynı şeyi söylüyorum, “her şeyi yapamazsınız, yaptığınız her şeyin de hesabını verirsiniz”.
Kavganın özeti bu.
Ben “yönetenler hesap vermeli” diyorum, bana gazeteciliği öğretenler de “vermeyiversinler, şimdi eleştirirsen onun yerine çok korkunç bir şey gelir” diye beni korkutuyorlar.
Aktütün’de öldürülen insanların hesabını vermeyen generallerle, Uludere’de öldürülen insanların hesabını vermeyen Erdoğan arasında nasıl bir fark var?
“AKP’yi ve Gülen’i Bitirme Planı” hakkında “kâğıt parçası” diyenle, “Başbakan’ın başdanışmanı en büyük kaynağımız, kaynaklarımızı görevlendiririz” diyen Stratfor belgesine “dedikodu” diyenler arasında nasıl bir fark var peki?
Aktütün’ü yayımladığımızda bize “küstah” diye bağıran generalle, Stratfor belgesini yayımladığımızda küstah diye bağıran Başbakan arasında nasıl bir fark bulunuyor?
Ben bu haddini bilmez laflara cevap verdiğimde o zamanki yandaşlar “koskoca generale böyle söyleyemezsin” diyorlardı, şimdiki yandaşlar da “koskoca başbakanla böyle konuşamazsın”diyorlar.
Başbakan’ın bir yazarla haddini aşan bir üslupla konuşması onlara doğal geliyor da, yazarın Başbakan’a“kendine gel,” demesi onların gözlerini faltaşı gibi açıyor.
Bana gazetecilik öğretenlerle benim aramda, “saygı hiyerarşisi” anlayışında önemli farklar var sanırım, biz, “sanatçıların, yazarların, yaratıcıların, güçsüzler için dövüşenlerin” saygı merdiveninin en tepesinde durduğunu öğrenerek büyüdük, siyasetçilerin yeri bu sıralamada çok aşağılarda gelir bizim anlayışımıza göre.
Ben hayatımda hiçbir biyografide, tarih kitabında, bir yazarın başbakana saygı gösterdiği için övüldüğünü okumadım ama tersine, yazarlara, sanatçılara saygı gösterdiği için övülen krallara, sultanlara, başbakanlara çok rastladım.
Başbakanlar gelir gider, iyi işler yaparlarsa alkışlanırlar, kötü işler yaparlarsa eleştirilirler.
Referandumdan önceki Erdoğan’ı sonuna kadar alkışlarım, bugünkü Erdoğan’ı da sonuna kadar eleştiririm.
Bu ülkeye barışı, demokrasiyi getirsin, “güçsüzün hakkını” korusun, Uludere’de öldürülenlere, Dink’e, AB yasaları kabul edilmediği için ölen işçilere, Kürtlerin, Alevilerin hakkına sahip çıksın gereken saygıyı gösteririm, çünkü saygıyı hak ettiğine inanırım ama şimdi yaptıklarıyla saygıyı hak etmediğini düşünüyorum.
“Ben halka hesap vermem” tavrına hiç saygı duymadım, bundan sonra da duyacak değilim.
Bu ülkenin egemenlerinin içyüzünü ortaya koyan her belgeyi de yayımlarım.
Benim bu yeni öğretmenlerimin çoğunu tanırım, severim de, aralarından kalem sahibi, edebiyata yatkın olan biri “benim ağırlığımı kaybettiğimi” yazmış, ona küçük bir anekdot anlatayım; bir gün Necip Fazıl babama, “Çetinciğim” demiş, “ben düşmem, niye biliyor musun çünkü ben yerde oturuyorum”.
Ben ağırlığımı kaybetmem çünkü bir ağırlığım yoktur, hiç olmadı, hiç olmayacak, ağırlığı olan adamlardan da pek hoşlanmam, ben hafifliği severim.
Bana akıl öğretenlerin bir ağırlığı olduğunu görüyorum, uzaktan bakıldığında, boyunlarına asılmış bir zincirin ağırlığını taşıyorlarmış, o ağırlıktan dolayı başları öne eğiliyormuş gibi görünüyorlar.
Başbakan’ı eleştiremeyip, yazarları eleştirmek adama böyle bir görüntü verir.
Benim hakkımda yazabildiğiniz üslupta Başbakan’a da yazabildiğinizde zincirlerinizden kurtulur, başınızı dik tutar, saygı görürsünüz.
Başbakan’ın zincirleriyle ağırlık kazanmaktansa, kendi özgürlüğünüzle hafif kalmak, içinizde kendinizle ilgili beslediğiniz o “dik adam” hayaline daha uygundur bence.
Ama karar sizin.
Neticede ne yapılıp ne yapılmayacağını hepiniz benden daha iyi biliyorsunuz anladığım kadarıyla.
Bir de cesaretinizi toplayıp şu Uludere katliamını Başbakan’a sorabilseniz de, biri size “Uludere”dediğinde hık diye sesiniz kesilmese...
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları


























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018