Ahmet TAŞGETİREN
Kim?
Tabii ki Cumhurbaşkanı Erdoğan…
Bu çok açık ama yine de “Ne alaka?” diyecekler olabilir. Çok açık, çünkü 2019’da da kendi ağırlığını koydu. Öylesine koydu ki, İstanbullular “Biz kimi seçeceğiz, aday gösterilen Binali Yıldırım’ı mı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı mı?” diye sormak zorunda kaldılar. Hatta siyasi iletişim uzmanları görüntünün Binali Yıldırım için dejavantaj haline geldiğini ifade ettiler.
Ekrem İmamoğlu, “Rakibimi biliyorum” derken, gerçekçi bir tespitte bulunuyor. Bir siyasetçi için rakibi bilip ona göre hazırlanmak da işin tabiatı gereği.
Erdoğan noktasından bakıldığında da, İstanbul işinin herhangi bir adaya bırakılmayacak kadar önemli olduğu kanaatine varabiliriz.
Bir kere kaybedilmiş şehir İstanbul. Rövanş alınacak. Onun ürettiği adrenalin az – buz bir şey olmaz.
Daha önce yazdım “Kriter İstanbul” diye… Diğer iller alınmasın ama, Tayyip Erdoğan için 2024 yerel seçimlerinde 84 il bir yana, İstanbul bir yana, dense yanlış olmaz. Ankara bile bir kere kaybedilse fazla incitici olmaz gibi görünüyor.
Ama İstanbul?
İstanbul bir kere daha kaybedilirse…
Bunu düşünmek bile istemeyeceği tahmin edilebilir Tayyip Bey’in…
2019’da ilçe ilçe dolaşmıştı İstanbul’u, meydanlara çıkmış, halkı Binali Yıldırım’a oy vermeye çağırmıştı.
İlk seçimde 13 bin oyla kaybedilmişti, seçim iptal ettirildi, çünkü kazanılmalıydı İstanbul, ama olmadı, bu defa 800 bin kişi daha “Hayır” dedi…
“Acaba yanlış mı yapıyoruz, Cumhurbaşkanı’nın belediye başkanlığı seçimi için meydanlara çıkması aleyhte mi etki yapıyor, insanlar ‘Cumhurbaşkanı böyle işlere girmemeli mi?’ diyor, sonra bu görüntü Binali Yıldırım’ı düşük profilli bir konuma mı itiyor?” gibi bir soru Ak Parti cenahında, ya da Erdoğan’ın yakın çevresinde sorulmuş mudur?
Hatırlanırsa, Binali Yıldırım, Ahmet Davutoğlu’ndan sonra “Cumhurbaşkanı’nın sözünden çıkmayacak, düşük profilli bir başbakan” arandığında devreye sokulmuştu. Oradan belediye başkanlığı adaylığına geldi ve kaybetti. Mesela o kayıpta Erdoğan’ın payına ilişkin nasıl bir değerlendirme yapılmış olabilir?
Evet, bu ikinci defa ve tam bir rövanş…
Erdoğan’ın konuşmasındaki tonlamalara bakıldığında arkasındaki heyecanı, tutkuyu, hatta hırsı görebiliyorsunuz.
Murat Kurum, Binali Yıldırım’dan daha etkin bir konumdan gelmedi adaylığa…Dolayısıyla bu süreçteki görünürlük ve belirleyicilik noktasında çok daha ikinci planda kalması kaçınılmaz.
-Murat Kurum seçilirse İstanbul’da en belirleyici irade kime ait olacak, sorusunun cevabını tahmin etmeyecek insan bulunmaz sanırım.
Bu, Kurum için avantaj mıdır dezavantaj mıdır? Yani Kurum kalksa, “Verdiğim sözlerin garantisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır” dese, bu lehine mi çalışır aleyhine mi?
Böyle demese de İstanbul’da herkes, Kurum’un kazanması halinde en belirleyici iradenin Erdoğan iradesi olacağını bilir, bunu birileri avantaj olarak görür, başkaları da “Güdümlü bir yönetime merhaba” diye okur. Artık ondan sonrası, bu tercihlerde bulunanların sayısal farklılaşmasına kalmıştır.
Tayyip Bey, İstanbul’u almak ister. Çok ister. Varını yoğunu ortaya koyar. Son konuşmaları “Sisi mi Binali mi?” yi çok andırıyor. “Netanyahu mu Murat mı?” soruları da hazırdır. Şimdiden oralara kadar gelindi.
İmamoğlu’na yapay zeka ile çarpık sözlerin söyletildiğine de tanık olundu. “Bizim çocuklar bunları başarıyor!”
İstanbul, İstanbuuul!
Zor İstanbul.
Emeklilerin kahvehaneye gidip çay içemez hale geldiği, asgari ücretlilerden beri benzer ücret alanlara kadar tüm ücretli çalışanların tıkandığı, orta gelir grubunun bile geçim kaygısına sürüklendiği, kirada oturanların ev değiştirmekten korktuğu İstanbul.
Ya kazanamazsa…
Ya insanların canına tak etmişse… Ya “Bu defa ders olsun” öfkesi İstanbul’da devreye girerse…
Ya normalde Kurum gibi bir simaya gösterilmeyecek tepki, insanların bütün muhalefet gerekçeleri bir araya getirilip Erdoğan’a yöneltilirse…
Tayyip Bey, bu kaygıyı taşıyor. Onun için nerede ulaşılacak bir oy kaynağı var, oranın kapısını çalıyor.
Aslında taaa babadan kalma bir rövanşın domine ettiği Yeniden Refah’ın nazını çekiyor mesela. Bahçeli vs… tüm bunlar siyasi tahammül olayı… Genel seçimde yüzde 50 artı 1, yerel seçimde İstanbul sancısı…
“Kazanamama kaygısı” belli ki hem bir motivasyon kaynağı, hem de aşarı hırs yüklenmesi sebebiyle yanlışlar yapma zemini… “Kendini aşırı önemseme” hissiyatı da benzeri risk ve avantajlara yol açacak bir psikolojik iklim…
Tayyip Erdoğan, İstanbul’da hayatının en zor seçimine giriyor dense yeri… Cumhurbaşkanı olarak, İstanbul Belediye Başkanı ile seçim yarışına girmek kolay verilecek bir karar olmasa gerek.
İstanbul seçimi ile ilgili bir yazıyı şu soruyla bitirmek yerinde olur diye düşünüyorum:
-Acaba Tayyip Bey ya da Murat Kurum seçim meydanlarında bir zamanların “çılgın proje”si Kanal İstanbul ile ilgili bir vaatte bulunacaklar mı?
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
9.09.2025
7.09.2025
5.09.2025
4.09.2025
29.08.2025
26.08.2025
24.08.2025