Ahmet TAŞGETİREN
Cumhurbaşkanı Erdoğan referandumun getirdiği yeni düzenleme içinde önce partisine döndü, sonra Ak Parti genel başkanı oldu ve nihayet dün Meclis'e gelip Ak Parti grup toplantısında konuştu.
Belli ki Cumhurbaşkanı, halk oyu ile seçilmiş Cumhurbaşkanı olarak icranın “Etkin” başı olmayı istedi. Bunu “fiili” olarak uyguladı. Sonra MHP'nin sağladığı bir anayasa değişikliği imkanı ile bunu yasal zemine oturttu. Böyle bir konumun sürdürülebilir olması için “Parti desteği”ni şart gördü ve anayasa değişikliği içine “partili olma” imkanını koydurdu.
2019'da yeni statüye göre gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50 artı 1'in sağlanmasının kolay olmadığını düşündü, buna ulaşmak için Ak Parti'nin tempolu bir çalışmaya mecbur olduğunu, bunun için de “At sahibine göre kişner” özdeyişi gereği dizgini ele almayı gerekli gördü.
Şu anda dizgin bütünüyle Tayyip Erdoğan'ın elinde.
Konuşmalarına bakılırsa sayın Cumhurbaşkanı'nın yüreğinin “2019 ve yüzde 50 artı 1” diye attığı düşünülebilir. Buna ulaşılacağına inanıyor ama kolay ulaşılır bir hedef olarak da görmüyor. Konuşmalarının ruhuna bu ümit ve kaygının yansıdığı hissediliyor.
Kuşkusuz kendisini bir misyon içinde görüyor. 2023, 2053, 2071... yürüyüşün vizyon boyutu.
İstiyor ki “Liderliği” ile Ak Parti bu hedeflerin gerçekleşmesinin motor gücü olsun.
Baktığında partide gördüğü şeye “Metal yorgunluğu” teşhisini koyuyor.
Evet, çelik bile yorulur.
İnsan da yorulur.
“Yorgunluk” başlığı atılan şeyin içine de pek çok alt başlık girer.
“Yorgunluk”en insani tanımlamadır. Hakikaten insanlar yorulur. Başlangıçta “misyonheyecanı” ile yola çıkan insanlar bile, irade aşınması, iktidarın nimetleri ile buluşup dünyalık gevşemesi içine sürüklenebilirler.
Dün Sayın Cumhurbaşkanı Ak Parti için “Devrimcidir” tanımlaması yaptı. Bilinir ki pek çok devrimcinin hayatında konfora yöneliş gibi bir aşındırıcı virüs zaman zaman devreye girmiştir.
(İslam tarihinde Abdurrahman bin Avf'ın, insanların zenginleştiği sonraki dönemlerde, Uhud'da şehit düşen Mus'ab bin Umeyr'in üzerini örtecek bir elbisesi olmadan defnedilmesini hatırlayıp ağladığı anlatılır.)
Kaldı ki, 15 yıldan bu yana iktidarda bulunan bir kadro için zaaf diye nitelenebilecek pek çok savrulma alanı olacaktır.
En kötüsü kirlenmedir. İktidar imkanını kişisel çıkarlar için kullanmadır.
Benzer bir kötülük, iktidarla gelen kibirdir.
Benzer bir kötülük, hesap vermeyebilme, yaptığının yanına kar kalma algısıdır.
Bir yanılgı, vatandaşın oyu çantada keklik yaklaşımıdır.
Bir risk, muhalefetin sergilediği zaaf ve bundan kaynaklanan kolay zafer beklentisidir.
Belli ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplumla ilişkide bunların aşındırıcı etkisini görüyor ve derlenip toparlanmayı kaçınılmaz olarak değerlendiriyor.
Bütün bunlara bir de, en azından 16 Nisan'da devreye giren, hatta yeni süreçte MHP'nin sergilediği rolü dikkate alıp farklı siyasi yapılarla işbirliğini kaçınılmaz kılan olgu dikkate alındığında 2019'a kadar oldukça kritik dönem yaşanacağı aşikardır.
Bu arada MHP alanının ne olacağı sorusu da, belli ki Sayın Cumhurbaşkanı'nın hesapları içinde önemli bir başlık oluşturmaktadır. Eski 10 Ülkü Ocakları Başkanının referandumdaki “Hayır” tavrı o alandaki sancının göstergesi olmalıdır. Mesela önceki gün bir tv kanalında eski başkanlardan birisi olarak Azmi Emirmahmutoğlu, MHP alanında farklı gelişmeler olacağını ifade etti.
Dün sayın Cumhurbaşkanı'nın Ak Parti grubunda kürsüye çıkması, şüphesiz Türkiye için farklı bir durumdur. Bunun toplumdaki yansıması ne olacak sorusu da, hem Ak Parti için hem muhalefet partileri için cevabı önemsenecek bir sorudur.
Dün yaşananlar için “Yeniden Tayyip Erdoğan rüzgarı” cümlesi kurulabilir.
Doğrusu bu cümle 1994'ten beri tazelene tazelene kuruluyor.
Bu defa sınav büyük sanki.
Yüzde 50 artı 1.
Buna rağmen, muhalefetin zaman zaman birbiriyle buluşması imkansız görünen dağınıklık içinden bir “Çatı aday” için yüzde 50 artı 1 çıkarmasından Tayyip Erdoğan'ın buna ulaşması çok daha mümkün görünüyor. Ama Tayyip Bey asla işi şansa bırakmak gibi bir riske girmekten yana gözükmüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025