Ali BAYRAMOĞLU
Hrant Dink davası nerede durdu ya da duruyor sorusu, bir başka soruyla yüzleşme, arınma, temizlik nerede durdu ve duruyor sorusuy-la eşdeğerdir.
Çünkü çıplak bir cinayetti bu.
Devletin tüm kurumlarının gözetimi altında işlenmiş bir cinayet.
Tekrara gerek yok.
MİT boyutu ortada kaldı…
Emniyet boyutu ortada kaldı…
Jandarma boyutu ortada kaldı…
Hüküm bireysel eylem olarak verildi. Yargıtay mahalle çetesi olması gerekir diye bozdu.
Ve dün yargılama yeniden başladı.
Aynı gün, yani dün ailenin, açıklaması yayınlandı.
'Biz artık yokuz' diyorlardı.
Not düşmek lazım:
'Dink ailesi olarak, bundan böyle, bizlerle alay eden devlet mekanizmalarının oyununa alet olmayacak ve cinayet davasının ye-niden görülmeye başlanan duruşmalarına katılmayacağız…'
'Cinayetten sonra savcılığa verdiğimiz ilk dilekçede, bugün Ergenekon üyesi olarak mahkûm edilen pek çok kişinin adını verip soruşturulmalarını istedik. Hiçbiri soruşturulmadı. Bu davanın hiçbir aşamasında etkili bir soruşturma yürütülmedi.
Şimdiye kadar defalarca mahkemelere girdik çıktık. Üzerimize gülündü, hakaret edildi, 'Ya sev ya terk et' denildi. Ama en büyük alayı mahkeme, 'Cinayette örgüt yoktur' diyerek etti. Son olarak Yargıtay'ın yerel mahkemenin kararını bozan hükmü, sinsice hazır-lanmış yeni bir oyunla, var olduğunu tespit ettiği örgütü birkaç milliyetçi gençle sınır- layarak bizlerle bir kez daha alay etti. Yetmezmiş gibi, Yargıtay'ın bu kararı sanki olumlu bir adımmış gibi yansıtılarak kamuoyu bir kez daha yanıltıldı….'
'Siyasi iktidar, kamuoyu önündeki türlü sözlerine ve vaatlerine karşın, bu iradeyi göstermekten ısrarla kaçındı. İrade göstermek bir yana, cinayette rol alan veya katilleri yücelten devlet görevlilerini terfi ettirdi, emniyet müdürü, müsteşar, vali, ombudsman olarak atadı; bazılarını da kendi bünyesine katarak, milletvekili, bakan yaptı…'
'Muhalefet partileri ise kâh 301. maddeye ilişkin tutumlarıyla, kâh ülkedeki milliyetçi-ulusalcı dalgalanmaları körüklemeleriyle, kâh tetikçileri yetiştirdikleri ocaklarıyla, zaten cinayet ikliminin başaktörle- riydi…'
'Biz artık bu müsamerede yokuz…'
'Ne bekliyorduk ki?
Bir tek bizim mi başımıza gelmişti? Daha önce ne olmuştu ki şimdi ne olacaktı? Ama olsundu. Belki bu kez farklı olurdu. Belki ön-ceki davalara, belki sonraki cinayetlere de bir faydası olurdu. Bir de biz deneyelim dedik. Denedik, olmadı. Acıda akraba oldukla-rımızın yanındaki yerimizi çoktan aldık…'
'Bütün bu yaşananlar içinde bizlere gelecek adına hâlâ umut veren tek şey, halkın çok geniş bir kesiminin bu cinayeti vicdanların-da mahkûm etmesi; ona yüreklerinde yer açması oldu. Bu dava sadece ailemizin değil, Türkiye'de demokrasiye inanan, ayrımcılığı ortadan kaldırmak isteyen, devletin şeffaflaşmasını arzu eden, yüzleşmeden ve barıştan yana herkesin davasıdır…'
İşte size bir 'yüzleşme metni'…
Daha önceki cinayetler diyor Dink ailesi…
Faili meçhul cinayetler, perde arkası malum ama karanlık cinayetler…
Fethiye Çetin, davanın ve ailenin avukatı 'Utanç Duyu- yorum' başlıklı kitabında Ergenekon dosyasına, Özel Harp Dairesi'ne işaret ediyor.
Ergenekon dosyası Susurluk'a, Susurluk faili meçhullere, faili meçhuller JİTEM'e, JİTEM devlete işarete ediyor.
Dink davası tüm bunlara ve onu koruma altına alan tüm siyasi aktörlere işaret ediyor.
Vicdan rahatlamadan yeni sayfa açılmaz.
Yüzleşme olmadan vicdan rahatlamaz.
İrade olmadan yüzleşme olmaz.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Memlekette siyasetin kültürü…
25.12.2025 - Ataerkilliğin cenneti…
20.12.2025 - Ülkenin siyasi şablonu
18.12.2025 - Erdoğan’ın ötesi…
13.12.2025 - Erdoğan Türkiye’nin siyasi serüveni içinde nereye oturuyor?
11.12.2025 - Barış sürecinde iç siyasetin sahne alma zamanı…
6.12.2025 - Bu ne dünya kardeşim böyle…
4.12.2025 - Kürt meselesinde CHP nereye?
30.11.2025 - İmralı ziyaretiyle hangi noktaya geldik?
27.11.2025 - Bravo CHP’ye!!!
22.11.2025
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları































veyselsaka
Nevzat o serefsizi siteye özel olarakmı koydun kürtlere özel olarakmı sövdürüyorsun o tür yorumları yayınlama ben başka türlü saldırırım böyle olmaz ayıp bu gazetenin genel yayın yönetmenisin bu şekil küfürlere yol verir sen bozuşuruz ona göre böyle olmaz bıraz ahlaklı yapın yaptığınız işi adam küfür ediyor sen yayınlıyorsun böyle eleştiri hakkı yok ben senin bu tarzını bilinçli yaptığını zannediyorum bilincli değilse bir daha bu tür yorumları siteye koyma şayet bir anlamım varsa yoksa sen bi