Ali BAYRAMOĞLU
2002 Kasım'ında başlayan öykü ilk büyük kırılmayı yaşadı.
AK Parti'nin yüzde 9 civarında oy kaybetmesi, tek başına iktidar olma imkanını kaybetmesi başka türlü tarif edilemez.
Neden?
En önemli neden, son bir kaç yıldır yaşanan seri krizler, AK Parti'nin bu krizlerdeki yeri, bu krizleri yönetme biçimi, tüm bunların seçmende oluşturduğu birikimdir.
AK Parti'nin özgürlükçü iklimden uzaklaşmasının, iktidarın şahsileşmesinin, liderinin keyfi ve çatışmacı davranışlarının bu parti ve demokrasi üzerinde yarattığı “tahribat”ı bu köşede ve başka yerlerde pek çok kez dile getirdim. Özellikle Tayyip Erdoğan'ın son aylarda kişisel tercihiyle başkanlık sistemini zorlaması, çözüm süreci gibi konularda öne çıkması, koyduğu ağırlıkla hükümeti dar bir alana hapsetmesi bunlar arasında ayrı bir yer tutuyor.
Seçim sonuçları bu tahribatın en açık ve yakın tercümesidir.
Türkiye'de toplum, gerekçesi ne olursa olsun, paralel yapıyla mücadele gibi haklı ve kaçınılmaz haller de olsa, otoriterleşme eğilimine ve iktidarın şahsileşmesine belli bir noktada, ölçünün kaçtığı yerde tepki gösterir. Bu tür durumlar bir anda kitlesel tepkilere dönmezler, enerji birikir ve bir anda boşaltırlar.
AK Parti uzun süre toplumun farklı kesimlerini eşitlleyen reformcu ve özgürlükçü politikalar izlemiş, ancak sıra bu farklı kesimler arasında köprü kurmaya, onları aynı anda kuşatmaya gelince sıkıntılar yaşamaya başlamıştır. Ayrıca kendi döneminde doğan yeni talep ve sorunları görmemiş, yanlış tercihler yapmış, kesimler arası değer farkı üzerinden yol almıştır. Bunların yarattığı gerilimleri ise ataerkil bir tepki siyasetiyle yönetmeye kalkmıştır. Dolayısıyla hem bir eşiği geçememiş, hem siyaset tarzında milli irade ve meşruiyet arasındaki bağları sağcı ve otoriter bir yorumla kurmuştur.
Seçim sonuçları bu açıdan toplumun AK Parti'ye yaptığı ciddi uyarıdır.
Bir uyarı olmanın da ötesinde, sıkışan bir siyasi sistemin gerginliğini azaltacak, toplumun çatışma hallerine siyaseten hakemlik yapmasını ifade eden bir durumdur.
En azından böyle okunmalı ve böyle kabul edilmelidir.
Nitekim bu sonuçların bir dönemin sonu olup, bir inişin başlangıcı olup olmayacağına karar verecek olan AK Parti'nin kendisidir.
AK Parti, bu durumu hafifseyip, sonuçları kendisine yönelik komplolarla, psikolojik harekatlarla açıklayıp, siyaset tarzında hukuk ve meşruiyeti dışlamaya devam mı edecektir yoksa bu tarzı gözden geçirip, özgürlükçü iklime ve dile geri dönmeye mi çalışacaktır?
Esas mesele şu andan itibaren budur.
Bu seçimlerin diğer büyük sonucu HDP'yle ilgilidir. Bu siyasi parti oylarını toplamda yüzde 7 civarında arttırmıştır. Bu son derece önemli bir gelişme ve yüksek bir orandır.
Başka bir ifadeyle yükselen siyasal ve toplumsal bir dalgayı ifade etmektedir.
Bu dalganın iki anlamı var.
İlki bir muhalefet arayışıyla ilişkilidir. Bu çerçevede, söz konusu dalganın heterojen bir yapısı vardır ve siyasi taşıyıcıyla ilgili tanım eksiklikleri bulunmaktadır. Zira yükseliş temel olarak bir muhalefet krizinden doğmuştur. AK Parti'nin karşısına çıkabilecek, onu frenleyebilecek bir siyasi partinin yokluğu, artan gerginlik ve kutuplaşma ortamında, dağınık ve tepkisel oyların HDP'ye kaymasına neden olmuştur. HDP böylece bünyesinde hem Kürt meselesine ilişkin hassasiyeti, hem bu meseleye mesafeli kesimlerin AK Parti'ye yönelik tepkilerini barındıran bir yapıya kavuşmuştur. Bu iki çizgi arasında kesişme noktaları olduğu kadar, gerilim noktaları da vardır. HDP'ye akışın sürüp sürmeyeceği, buradan bir bütün çıkıp çıkamayacağı HDP'nin tavrına ve zamana bağlıdır. Ancak Kürt hareketi ile Türkiye'deki beyaz muhalefetin iç içe girmesinin kolay bir proje olmadığı açıktır.
Yeni dalganın ikinci anlamını Etyen Mahçupyan güzel ifade etmiş: “Her ne kadar emanet oylar üzerinden yaşanmış olsa da, sonuçta Kürtler nihayet siyaseten eşit konumda ve belirleyici bir güçle parlamentoda yer alacaklar. Bu noktadan sonra Kürtleri dışarıda bırakacak bir siyaset ne düşünülebilir ne de buna teşebbüs edilebilir. Söz konusu normalleşmeyi hazmedemeyenlerin bu toplumu birlik içinde tutabilme imkânı da artık yok…”
Açıktır: Kürt hareketi ile Türkiye'nin, Kürt meselesiyle toplumun ilişkisi farklı bir aşamaya gelmiştir.
HDP'nin başarısını olumlu ve riskli yanlarıyla, gerektirdiği hamleler ve politik çabalarla böyle okumak gerekir.
Kıyıdan görüntü budur.
Ufuğa bakıldığında ise göze çarpan bir “istikrarsızlık” halidir.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- CHP nasıl iktidar olur?
19.06.2025 - Toplumda esen rüzgarlar
8.06.2025 - Bir korkudan diğerine Türkiye…
5.06.2025 - Çözüm toplumda neden kabul görüyor?
2.06.2025 - Siyasi denge nereye doğru?
29.05.2025 - Lozan meselesi, siyaset ve gelecek…
18.05.2025 - Barış ve yerleşik korkular…
15.05.2025 - Barış süreci şimdi başlıyor…
10.05.2025 - Dünyanın hali
8.05.2025 - Barış sürecine en çok kimler karşı?
4.05.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
hasan fırat
1-siz kendinizi ne sanıyorsunuz. ingiltere yaşlı kraliçe olmaya aday mısınız? ama sanıyorum daha ölmedi. 2-devletin sağladığı hangi güvenlik? 3-ey gafiller barışcıl protesto bir haktır bilir mısınız? aşiret türk devleti dışında protestoya misliyle ölüm diyen var mı? 4-sizden ar,haysiyet var mı demeyeceğim. ama gerçekten susun,çirkin avazınızla kulaklarımızı tırmalamayın...