Alper GÖRMÜŞ
Bir olay ya da olguda zaten var olan gülünç yanı, o olay ya da olgunun abartılı bir versiyonu üzerinden iyice vurgulayıp açığa çıkarmak, yani parodi, komedyenlerin her zaman “bir koyup üç aldıkları” bir komedi dalı; iyi kotarılmış bir parodi hiçbir zaman müşterisiz kalmaz.
Parodi, politik mizah için de gayet elverişli bir zemin sağlar. Mesela bazı yönleriyle ünlü politik kişiliklerin o yönlerinin abartılı versiyonlarına, “yok artık, o kadarı da olmaz” desek de güleriz... Zekâsının fazla kıvrak olmadığı dilden dile dolaşan eski cumhurbaşkanlarından Cevdet Sunay’a atfedilen şu fıkrada olduğu gibi:
Cevdet Sunay bir yurtdışı gezisine çıkacakmış, fakat karşılama töreninde tören mangasını o ülkenin dilinden selamlamayı bir türlü öğrenememiş. Bunun üzerine bir kâğıda tek kelimelik o selamı yazıp kravatının iç kısmına iliştirmişler... Tören sırasında nihayet o kelimeyi telaffuz ânı gelince, Sunay çaktırmadan kravatını çevirmiş ve askerleri selamlamış: “Travira”... (Travira: O yılların Türkiye’sinin yegâne kravat markası.)
Gerçeğin parodi tadına bürünmesi
Fakat bazen bizzat siyasetçilerin ciddi ve gerçek nitelikli performansları parodi tadına bürünür: Siyasetçiler tarafından gerçek ve ciddi bir tonda ifade edilmeden önce bir parodi sanatçısı tarafından yazılıp oynansaydı güleceğimiz performanslardan söz ediyoruz... Böyle bir “gerçek-mizah”ın eline hangi politik parodi su dökebilir?
Siyasi hayatımızdan, sonradan “gerçek-mizah” olarak karşımıza çıkan iki varsayımsal örnek:
Birinci örnek: Diyelim ki ülkenin ana muhalefet lideri gaflarıyla meşhur bir liderdir... Bir parodi sanatçısı, durumda zaten var olan komik yanı iyice vurgulayıp açığa çıkarmak amacıyla bir parodi tasarlasın... Ülke, bir anayasa değişikliği için referanduma gitmektedir ve oylanacak değişikliğin tartışmasız en önemli maddesi, başbakanlık makamının kaldırılarak yürütme gücünün tamamının cumhurbaşkanının uhdesinde toplanmasıdır... Sanatçımız, parodisini bu madde üzerine kursun ve muhalefet partisi liderini, şayet referandumda değişiklikler onaylanırsa cumhurbaşkanı ile başbakanın çatışma içine girecekleri yönünde konuştursun..
Hepimiz bu parodiye güleriz, fakat biliyoruz ki bu artık bir parodi değil, gerçek.
İkinci örnek: Yine aynı referandum kampanyasındayız... Referandumda “evet” sonucu çıkarsa cumhurbaşkanının aynı zamanda iktidar partisi başkanı olabilmesi maddesi sert eleştirilere uğramakta, böylece cumhurbaşkanının tarafsızlığından söz edilemeyeceği öne sürülmektedir...
Ülkenin, ilk seçimde parti başkanı ve cumhurbaşkanı adayı olacağı bilinen mevcut cumhurbaşkanı ise bu eleştirileri yerinde bulmamaktadır...
Parodi sanatçımız bu kez de böyle bir şeyin cumhurbaşkanının tarafsızlığına halel getirmeyeceğini savunan cumhurbaşkanını şu tarzda konuştursun:
"Ne diyor biliyor musunuz? Partili cumhurbaşkanlığını eleştiriyor. 'Partili cumhurbaşkanlığı olur mu? Partiyi mi yönetecek, ülkeyi mi yönetecek?' diyor. Sanki CHP'nin geçmişini hiç okumamış. Gazi Mustafa Kemal hem Cumhurbaşkanı hem de CHP'nin genel başkanı değil miydi? Ey Kılıçdaroğlu, biraz tarihini, geçmişini oku. Cemâziyülevvelini bir öğren. İsmet İnönü, hem CHP'nin genel başkanı hem de Cumhurbaşkanı değil miydi? Bir bak onlara. (...) Demek ki Gazi Mustafa Kemal tarafsız değildi. Demek İnönü tarafsız değildi. Öyle saçmalık olur mu? Siz hizmette tarafsız olacaksınız... Bu yaptığımız hizmetlerde diyor muyuz Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden, Marmaray'dan, Avrasya Tüneli'nden, Osmangazi'den şunlar şunlar geçer, şunlar şunlar geçemez... Bizde tarafsızlığın daniskası var.”
Şimdi, böyle bir konuşmaya parodi tadı veren iki unsur var... Birinci unsur, parti başkanı-cumhurbaşkanı modelinin tarafsızlıkla bağdaşmayacağı eleştirilerini dile getiren partiyi o partinin tarihiyle vurmaya çalışmakla bağlantılı... Neden? Çünkü cumhurbaşkanı siyasi hayatı boyunca o tarihi tek adamlık ve otoriterlik üretmekle eleştirmişti (zaten şu anda bile sık sık “sen tek adamlık arıyorsan kendi tarihine bak” demektedir).
Parodi sanatçısının tasarladığını varsaydığımız bu konuşmaya parodi tadı veren ikinci unsur ise tarafsızlığın “hizmette tarafsızlık” olarak tanımlanması... Buna göre, bir yönetimin taraflı olduğunun öne sürülebilmesi için, o yönetimin imzasını taşıyan kamu yatırımlarından bazı vatandaşların yararlanamadığının gösterilmesi gerekir... Oysa böyle bir şey olmamaktadır, demek ki yönetim tarafsızdır!
Tıpkı ana muhalefet lideri için yazılıp oynanan parodiye güldüğümüz gibi buna da güleriz... Fakat biliyoruz ki, tıpkı onun gibi bu da artık bir parodi değil, gerçek: Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumartesi gerçekleştirilen Yenikapı mitinginde aynen böyle konuştu.
Hadi siyasette olur da, yargıda olur mu hiç?
Cumhuriyet gazetesi yazarlarıyla ilgili olarak nihayet hazırlanıp mahkemeye gönderilen iddianame de işte yukarıda anlattığım türden olgular arasında müstesna bir yere sahip... İddianamede öyle iddialar ve suçlamalar var ki, yazılıp mahkemeye gönderilmeden önce bir parodi sanatçısı, iddianamenin feci derecede zayıf olacağına dair beklenti zemininde, içinde bu iddialar olan bir metin yazsaydı, hepimiz bu parodiye gülerdik, fakat biliyoruz ki bu artık bir parodi değil, gerçek.
Yazının başlığı Cumhuriyet gazetesi iddianamesinden ama burada, siyasette ve yargıda son dönemde karşımıza çıkan “parodi gibi gerçekler” kategorisinde birinciliği neden bu iddianameye verdiğim üzerinde uzun uzun durmayacağım. Onun yerine Yıldıray Oğur’un bu işi mükemmelen yerine getiren Âdeta bir iddianame ve herkes için adalet başlıklı yazısının linkini vermekle yetineceğim (aynı sitede farklı cümlelerle bir tekrar yazısı yazmayı uygun bulmuyorum):
http://serbestiyet.com/yazarlar/yildiray-ogur/adeta-bir-iddianame-ve-herkes-icin-adalet-777999
Tuhaf, neredeyse sürreel bir dönemden geçiyoruz, siyasette ve yargıda, parodi olarak yazılıp oynansa güleceğimiz kimi durumlar bir bir gerçek kılığında karşımıza çıkıveriyor... Fakat siyasette gülüp geçebileceğimiz kimi durumlarla yargıda karşılaşınca, ister istemez nutkumuz tutuluyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025