Ayhan BİLGEN
Hükümete karşı olmak hatta onu yıkmaya çalışmak, muhalif olmanın gereğidir. Tartışılması gereken hangi yöntemlerle yıkmaya çalışıldığı konusudur. Demokratik muhalefet çalışmalarını darbecilikle suçlamak son dönemin yaygın propaganda alışkanlıklarındandır. Sokak tam bu tartışmanın odağında durmaktadır. Sokağa çıkmak, kitlesel gösteriler düzenlemek ifade özgürlüğünün ve muhalefet hakkının bir parçasıdır. Her sokağa çıkma girişimini, kaos çıkartma ve darbeye zemin oluşturma niyeti ekseninde okumak, hem fazla alınganlığı hem de ileri düzeyde tahammülsüzlüğü beraberinde getirmektedir.
Gezi eylemleri diye tarif edilen sürecin içerisinde olağanüstü müdahale beklentisi ile hareket edenler olabilir ama bu durum, bütün eylemleri darbeye ortam oluşturma bağlamda ele alarak suçlama hakkını kimseye vermez.
Kaygı duyduğunuz bir gelişmenin sorumlularını doğru analiz etmek, doğru adrese tepki göstermeyi de mümkün kılar. Mısır’da yaşanan gelişmelerin faturasını NOBEL’e kesmeye kalkmak bu açıdan dikkat çekici bir tercihtir.NOBEL barış ödülü verilen kişilerin bir ömür boyu demokrasi mücadelesi içinde kalacağının güvencesini hiçbir jüri üyesi veremez şüphesiz. Yapmış olduğu işlerden dolayı insanlar ödüllendirilebilir. İlerde yapabilecekleri bu değerlendirmenin kapsamında ele alınamaz. Baradey’in Bush yönetiminin dayatmalarına karşı durması yıllar sonra Mısır’da sergileyeceği tutumun teminatı olamazdı herhalde. Yine NOBEL heyetinin, ödül verdiği kişilerin yeryüzünün her noktasında ebediyete kadar seyahat özgürlüğünü garanti altına alması beklenemez. Bir NOBEL sahibinin Mısır’a girişine izin verilmemiş olmasından dolayı NOBEL heyetini suçlamak anlaşılabilir bir durum değildir.
Tam bu ruh hali içinde Ergenekon davası ile ilgili yapılan değerlendirmelerde de son derece sağlıksız tepkiler geliştirilmektedir. Bir yandan eski Genel Kurmay Başkanlarından İlker Başbuğ ile ilgili rahatsızlığı yüksek sesle dillendirip, diğer yandan davaya yönelik başka eleştirilere suçlayıcı tepki vermek sorunlu psikolojik tablonun net bir yansımasıdır.
‘Gazeteciler darbeci olmaz mı ?’ sorusu ile, verilen cezalardaki dengesizliği örtmeye çalışmak ilginç bir yaklaşımdır. Yine geçmişin insanlık dışı uygulamalarına imza atmış kişilerin, bu suçlardan değil ama hükümeti yıkmaya çalışma suçundan yargılanmış olması ile tatmin olmak hayret vericidir. Sanki Ergenekon sanıkları, faili meçhullerden dolayı yargılanmış ve cezalandırılmış gibi söylemler geliştirmek aslında başka bir gerçeği örtme çabasından kaynaklanmaktadır.
Faili meçhullerden dolayı etkin yargılamaların yapılamamış olması ama darbe girişiminden dolayı aynı kişilerin yargılanıp cezalandırılması her şeyi ortaya koymaktadır. Bu ülkede halka yönelik işlenmiş suçlar değil hükümete yönelik işlenmiş suçlar çok daha öncelikli yargılama konusu yapılmaktadır.
Oysa demokrasinin öncelikle korumak zorun
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015