Ayhan ONGUN
Bizlerin gençlik dönemlerinin popüler şarkısıydı.
Melike Demirağ’ın sözlerini yazdığı, şarkıcı Şenay’ın sesiyle dinlemeye alıştığımız bu şarkı, o dönem hayatın tüm zorluklarına karşı barışın, sevginin, dostluğun sesi olmuş, birlikte yaşama arzusunu dilden dile, gönülden gönüle aktarmıştı.
İnsanlar el ele tutuşsa, birlik olsa/uzansak sonsuza………….
Bayramların kardeşlik, hoşgörü, yardımlaşma ve umut olduğu günlerdi. O yüzdendir ki, her günümüz bayram sevinci içinde geçsin, kırgınlıklar, düşmanlıklar unutulsun; “hayat bayram olsun” isterdik.
Kuşkusuz o günlerde de toplumu kin ve nefret söylemleriyle kamplara bölen siyasetçiler, hak ve özgürlük mücadelesini namluların ucunda gören, terörü özendiren sloganlarla geleceğimiz ipotek altına almaya çalışan örgütler ve liderler vardı.
Ama hiçbir dönemde böylesine alçakça saldırılar, bayramda bile ortalığı kan gölüne çeviren katliamlar yoktu, olmuyordu…………
“şu dünyadaki en üstün kişi, insanı sevendir. Bütün dünya buna inansa, bir inansa…..”
Sanıyorum sorun da buradan çıkıyor, hiçbirimiz ne sevmeyi biliyoruz, ne de barışa gerçekten inanıyoruz.
Tan Oral’ın bir konferansta söylediği gibi “biz barışı değil, zaferi istiyoruz.” Tek amacımız düşmana karşı üstün gelmek, onu yenmek, zafer kazanmak……… Oysa Tan Oral’ın üstüne basarak söylediği gibi; “Barış, düşmanla işbirliği yapmaktır.”
Barış istiyorsanız, önce düşmanın varlığını kabul edeceksiniz. Düşmanı yok sayarak, görmezden gelerek ya da hepten yok etmeyi planlayarak barış olmaz.
Yok eğer, savaşı tercih ediyorsan o zaman düşmanı tek bir kişi kalmayana kadar yok etmek için mücadeleni sürdürürsün. Belki sonunda zaferde kazanırsın ama bunun adı barış olmaz!
“Bildiğin düşman, bilmediğin dosttan iyidir.” Derler.
Günümüzde, kim dost, kim düşman ayırt edemez olduk. Kaldı ki, düşman bile olsa eskiden bayramlara, özel günlere saygılı olur, savaşta bile bayramlarda ateşkes uygulanırdı.
Şimdi düşman kahpe, düşman acımasız, bayramlara da geleneklere de saygısız. Böyle düşmanlık olmaz, böyle savaş, böyle hak arama hiç olmaz…………..
Görünen o ki, toplumda öylesine bir akıl tutulması yaşanıyor ve kimileri tarafından toplum üzerine öylesine bir baskı uygulanıyor ki, ortalık toz duman.
Ne ölen asker Türkler için bir şey ifade ediyor, ne de dağda ölüme terk edilen gencecik çocuklar PKK için, BDP li siyasetçiler için bir anlam taşıyor.
Sanki bu gençler sürüp giden bu anlamsız savaş için feda edilmiş kurbanlar.
Harnt Dink’in katili diye yakalanan Ogün Samast’la dün Türk bayrağının önünde resim çektiren milliyetçi! asker ve polisler için Kürtler, aydınlar, solcular ne hissettiyse, bugün Şemdinli’de teröristlerle resim veren BDP milletvekilleri için Türkler aynı duyguları hissediyorlar.
Hangi kutsal amaç! için olursa olsun, kimsenin bu ülke insanlarına bu acıları, bu duyguları yaşatmaya hakkı yoktur.
Ülkenin doğusunda devam eden bu kirli savaşı tüm ülkeye yayarak, yine ve yeniden kardeş kavgasına yol açacak, sosyal patlamalara neden olacak söylem ve davranışlarla şu bayram günü yüreklerimizi yakanlardan bu halk bir gün mutlaka bunun hesabını soracaktır.
Devletin Kürt sorununu Kürt halkıyla çözme konusunda bir irade göstermesinin, akan kana bir son verecek, anaların gözyaşlarını dindirecek, Kürt halkının en temel haklarını PKK ile pazarlık konusu yapmadan kullanıma sunacak sosyal politikalar uygulamasının tam zamanıdır.
Şimdi tüm sorumluluk hükümettedir, AK Parti iktidarındadır, Başbakandadır ve de terörün sonuçlarından siyasi rant elde etmek yerine bu konunun mecliste çözülmesi için önkoşulsuz çaba harcaması gereken muhalefettedir.
Aksi halde Uludere’de, Şemdinli’de, Urla’da, Van’da ve en son Gaziantep’te yanan yüreklerin, anaların beddualarının altında ezilir, akan kan gölünde boğulursunuz.
Halk sizden kavga değil, siyasi çekişme değil, kin ve nefret söylemi değil; barış içinde, bir arada yaşayabileceğimiz bir iklimin, bir ortamın yaratılması için birlikte mücadele etmenizi bekliyor.
Tıpkı yıllar öncesinin o güzel şarkısında olduğu gibi
HAYAT BAYRAM OLSA……………….
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- SU AKAR, YOLUNU BULUR!
19.08.2021 - İKTİDAR ÇOCUKLARINI KURBAN VERİYOR!
31.03.2021 - ÖĞRETMEN OKULLARININ EĞİTİM SİSTEMİNDEKİ YER
17.03.2021 - BOĞAZİÇİ’NDE NELER OLUYOR?
3.02.2021 - AK PARTİ KİMLERİ TEMSİL EDİYOR?
23.10.2020 - DEVLET KİN GÜDER Mİ?
30.09.2020 - CHP KURULTAYININ ARDINDAN
28.07.2020 - GENÇLERİ DOĞRU ANLAMAK GEREK
19.05.2020 - İSTİM ARKADAN GELİR Mİ?
15.05.2020 - HER ŞEY BİR VİRÜSLE BAŞLADI……….
19.03.2020
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları




































































Engin Selçuk
Var. Neşe Düzelin hiçbir yazısında barış karşıtı bir cümle yok. Y. Oğur ile birlikte aynen A. Altana yaptığınız taktik. Tek tek yazdığı noktalara hiçbir yanıt vermeden demagoji, saptırma ve saldırı. Şimdi de aklınız sıra A. Altana laf çakıştırıyorsunuz. Siz neredesiniz A. Altan nerede.....
RahMi Yılmaz
Melih sen tavrını dürüstte koydun çözüm süreci doğrultusunda yazabilirsen devam edersin senibeğeni ile izliyorum