Elif ÇAKIR
Türkiye aldığı tedbirler sayesinde virüsün ülkemize girişini geciktirdi (ülkemizde ilk vaka görüldüğünde virüs dünyada 90’nıncı günündeydi) ancak virüsün ülkemizde hızla yayılmasının önüne geçilemedi maalesef.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgının yirmi dördüncü gününde düzenlediği basın toplantısında, virüsün her ilimizde olduğunu ve 601 sağlık çalışanımızın enfekte olduğunu açıkladı.
11 Mart’ta ilk vaka açıkladığında, vaka sayısının 1000’i bulacağı yorumları yapılıyordu, artık yeni vaka sayıları 2 bin küsurlarla açıklanıyor.
Dün akşam itibariyle Türkiye’de toplam vaka sayısı 20 bin 921, hayatını kaybedenlerin sayısı ise 425. (3 Nisan)
Sayının 20 bini geçmiş olması maalesef ülkemizin korona virüste zirveyi gördüğü sayı olmayacak.
Öyle görünüyor ki vaka ve ölüm sayıları artacak.
Nitekim Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alpay Azap korona virüsün ülkemizde pik yapmasına daha bir ay olduğunu söylüyor. Haber Türk’te Muharrem Sarıkaya’ya konuşan Azap şöyle diyor:
“Covid-19 vakası ülkelerdeki zirvesine 8-9 haftada ulaşıyor. Yaklaşık 60 günde zirve yapıyor. Hastalığın ilk ortaya çıktığı gün esas alınarak bakılmalı, ilk 11 Mart gibi açıklandı; demek ki, 60 gün, 3-4 hafta daha var…” (3 Nisan)
Sayın Azap’ın ortaya koyduğu tablo ürkütücü ama aynı zamanda bir gerçek. Evet, salgın zirveyi görmeden inişe geçmeyecek.
***
Peki, virüs zirveyi kaç bin vakada görecek? Virüs pik yaptığında enfekte olanlardan kaç kişi hayatını kaybetmiş olacak? Virüs zirveden inişi kaç bin vaka ile yapacak?
Azap’ın da ifade ettiği gibi salgın Çin’de başladı, zirvesini gördü ve aşağı inişe geçti. İtalya’da da aynı durum oldu.
Elbette ki virüsün zirveyi görmeden kontrol altına alındığı ülkelerde var, Singapur, Güney Kore, Japonya gibi.
Virüsle mücadelede Türkiye’nin Singapur, Güney Kore gibi olmayacağı ortada, virüs zirveyi görmeden inişe geçmeyecek.
Sayın Azap, korona virüsün ülkemizde pik yapmasına daha bir ay olduğunu söylüyor.
Bu ise bugünleri arayacağımızı gösteriyor.
***
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “korona virüs vakalarının yüzde 60’nın İstanbul’da” olduğunu “teyit ettiği” 1 Nisan tarihli basın toplantısında acı bir gerçeği ortaya koydu:
Korona virüs Türkiye’nin bütün illerine yayılmayabilirmiş. Salgının hiç bulaşmadığı illerimiz olabilirmiş.
İstanbul’da vaka ve ölüm sayısı bu kadar ürkütücü olmayabilirmiş.
Evet, olağanüstü bir dönemden geçtiğimiz bu süreçte partizanlık bir kenara bırakılarak, siyaset üstü davranılabilseymiş, virüs bütün illere bu kadar kısa sürede yayılmayabilirmiş.
İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun on gün önce yapmaya başladığı “Hiç değilse İstanbul’da sokağa çıkmayı kısıtlayın” çağrılarına kulak verilseymiş, felaketin önüne bir nebze olsun geçilebilirmiş.
İmamoğlu 26 Mart’ta sosyal medya hesabından şu çağrıda bulunmuş:
“Salgının en kritik sürecinden geçiyoruz. Hükümetten talebimiz, Türkiye çapında olamıyorsa en azından İstanbul’da kısıtlı ve kontrollü bir sokağa çıkma uygulamasına acilen gidilmeli. Toplum sağlığı her şeyden önemlidir.”
27 Mart’ta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya bir mektup gönderdiğini ancak yanıt verilmediğini ifade etmiş ve şunları söylemiş:
“Yasağı koyma yetkisi merkezi hükümette. Sokağa çıkma yasağını bir an önce ilan edilmeli. Vatandaşlarımıza sokağa çıkmayın çağrısını biz 10 gün önce yaptık zaten, ancak bu çare değil. Bu iş 65 üstü meselesi değil. Bu, bütün insanların meselesidir.”
28 Mart’ta yaptığı açıklamada pandeminin merkezinin İstanbul olduğunu söylemiş:
“Şu an, pandeminin Türkiye’deki merkezi İstanbul. Vakaların da ne yazık ki ölümlerin de -Allah rahmet eylesin bütün kayıplarımıza- merkezi İstanbul. Bütün rakamları il il bilme şansına sahip değilim. Bu konuda Sağlık Bakanlığı mesul ve tek açıklamayı Sağlık Bakanlığı yapıyor. Bir an önce sokağa çıkma yasağı ilan edilmelidir.”
29 Mart’ta çağrısını yinelemiş:
“Hükümetten talebimiz; Türkiye çapında olamıyorsa en azından İstanbul’da kısıtlı ve kontrollü bir sokağa çıkma uygulamasına acilen gidilmeli. Toplum sağlığı her şeyden önemlidir.”
30 Mart’ta şöyle demiş:
“Bugün E-5’teki yoğunluk ve sahilde gördüğüm vatandaşlar beni rahatsız etti. Bu yüzden sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli. Test sayısının artırılması lazım.”
31 Mart’ta vakaların yüzde 60’nın İstanbul’da olduğunu söylemiş:
“Tehlikenin yüzde 60’ı İstanbul’da. Türkiye için olmasa bile İstanbul için sokağa çıkma yasağı ilan edilmelidir.”
***
Nitekim Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 1 Nisan’da düzenlediği basın toplantısında Covid-19 hastalarının yüzde 60’ının İstanbul’da olduğunu teyit etti.
Kaldı ki Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal da sokağa çıkma yasağının ilan edilmesi gerektiğini ifade ediyor:
“Görünen o ki bu salgın durumu 1-2 ayda bitecek bir olay değil. İpin ucunun kaçtığı yerler var, o illerde il bazlı sokağa çıkma yasağı şart. Başka türlü salgını önlemek mümkün değil.” (1 Nisan)
Sayın Ünal “ipin ucunun kaçtı” diye işaret ettiği yer elbette ki İstanbul…
Bütün bunlar İstanbul için tehlike çanlarının çaldığını, İstanbul’un salgında tehlikeli bir boyuta geldiğini gösteriyor.
Hal böyle iken bu durumda şu sorunun sorulması gerekiyor:
Madem ki vakaların yüzde 60’ı İstanbul’da, İstanbul Türkiye’de virüsün üssü haline gelmiş durumda, o zaman neden, en azından İstanbul’da sokağa çıkma yasağı ilan edilmiyor.
İstanbul’da bile sokağa çıkma yasağı ilan edilememesinin altında yatan nedenler nelerdir?
Ne bekleniyor hala…
On gün önce İstanbul’da sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş olsaydı bu virüsün bütün şehirlere yayılması engellenmiş olmaz mıydı?
On gün önce İstanbul’da sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş olsaydı vaka ve ölüm sayılarındaki artış önlenmiş olmaz mıydı?
Tarihe nasıl geçileceği de mi düşünülmüyor?
***
Korona virüsle mücadelenin sembol isimlerinden değerli bilim adamı Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu, Prof. Dr. Feriha Öz virüse yenik düştüler. Kendilerine Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024