Fehmi KORU
Duymuş olabilirsiniz, yine de kısaca özetleyeyim: Gençlerbirliği’nde oynayan bir sporcu koluna ‘Dersim 62’ yazdırdığı için sorunlar yaşamaya başlayınca, uzun yıllardır Fenerbahçe’de top koşturan bir futbolcu “Ben de Dersimli’yim, bununla iftihar ediyorum” dedi ve ‘Alevi’ kimliğini hiç saklamadığı halde şimdiye kadar bir ayrımcılıkla karşılaşmadığını söyledi.
Haberi okuyunca “Eyvah” çığlığı kopardığımı saklayacak değilim...
Türkiye’de genel nüfus içerisinde azınlık teşkil etseler de azımsanmayacak sayıda ‘Alevi’ vatandaşımız var. ‘Farklı’kimliklerin sahipleri her toplumda sorun yaşarlar; büyük kentlere göçler yoğunlaştığından beri ‘Alevi sorunu’ bizde de kendini belli etmeye başladı. Genellikle kişisel olarak yaşanan bir sorun değil bu; daha çok ‘kimlik’ ile ilgili ve topluca yaşamanın getirdiği ihtiyaçlara dönük sorunlar bunlar...
Cemevi açıyorlar, ama açılan cemevlerinin statüsü belirsiz; bu yüzden dini önderleri ve mekânları bütçeden hak alamıyor... Alevi toplumunu devlete karşı temsilde de belirsizlik var...
Bir süredir, devlet, sorunun varlığını kabul etti ve çözüm için arayışlar sürüyor...
“Eyvah” çığlığını koparmam, sorunları kaşıma alışkanlığı olanlar yüzünden...
Yıllarca varlığı gözardı edilmiş ‘Kürt sorunu’ çözüm yoluna girdi. İnsanlar rahatça sıkıntılarını ifade edebiliyor, dertler dile getirildiği için kimse haksızlığa uğramıyor... Tersine, geçmişte uygulanan yanlış politikaların ürünü haksızlıklarla, yargısız infaz ve fâili meçhul cinayetlerle hesaplaşılıyor bugün...
Kaşınmaya elverişli bir açık sinir ucu olarak ‘Kürt sorunu’ değerini büyük çapta yitirdi.
‘Alevilik’ birileri tarafından onun yerine yerleştirilmek isteniyor...
Geçmişte yaşanan kanlı olaylar belleklerde taze: 1980 öncesinin Malatya (18 Nisan 1978), Sivas (4 Eylül 1978), Maraş (19-24 Aralık 1978), Çorum (3-4 Temmuz 1980)... 1990 sonrasının Sivas/Madımak (2 Temmuz 1993), İstanbul/Gazi Mahalle (12 Mart 1995) ve İstanbul/Ümraniye (14-15 Mart 1995)...
Benzerlerine yeniden zemin hazırlama çabaları hiç eksilmedi, o gayret bugün de çeşitli biçimlerde kendini belli ediyor. Devlet görevlerinin ırk ve din kimliğine bakılmaksızın herkese açık tutulduğu bir ülkede önemli makamları sayıp “Kaçı Alevi?” sorusu eşliğinde ayrımcı hisleri körüklemeler yeniden başladı. Orduda, Yargıtay’da, Anayasa Mahkemesi’nde ve başka kurumlarda görev alanların belirgin bir dini kimliğe sahibi olması önemliymiş gibi...
Futbol sahalarının da kaşıma amaçlı kullanıma sokulmasına izin verilmemeli. Bir yıl önce bu zamanlar Galasaray takımından önemli bir futbolcunun doğum yerinden hareketle bir zorlama devreye sokulmak istenmişti; şimdilerde aynı şey Gençlerbirliği takımının oyuncusu üzerinden yapılmak isteniyor...
Yerli-yabancı kışkırtıcı ellerin oyunlarına gelmemek şart.
En başta da hükümetin ve ona destek veren çevrelerin olağanüstü hassas davranmaları ve ‘Alevilik’ konusunu istismara müsait bir sorun olmaktan çıkarma çabası göstermeleri beklenir.
Her ülkenin birbirinden farklı da olsa sorun/ları vardır; uygar ülkeler sorunlarının varlığını kabul edip, onları içinden çıkılmaz hale getirmek yerine çözmek üzere gayret sarf eden insanların yaşadığı ülkelerdir...
Türkiye uygar bir ülke...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025