Hadi ULUENGİN
HER doğunun bir batısı vardır. Tersi mümkün değildir.
Zaten “efelik” taslayan lümpenlerin sokakta “çekik gözlü turist” marizlemesiyle şu sıra aktüaliteye oturan Doğu Türkistan’ın da vardı.
Nitekim eski atlasları açarsanız, Rus- Çin sınırından başlayıp Hazar Denizi’ne uzanan devasa sathın hep ya Batı Türkistan, ya da sadece Türkistan diye zikredildiğini görürsünüz.
***
KELİMEYİ aforoz ederek onu yasaklayan kişi Orta Asya’daki cellâtlığını daha sonra Ukrayna’daki “Holodomor” katliamıyla da sürdürmüş olan Lazar Kaganoviç Yoldaş’tır.
Stalin’in en has adamı sayılan ve “Lokomotif” lakabından önce gaddarlığından ötürü “Çekiç” ve “Balta” diye de anılan bu cani Bolşevik, Türkistan sözcüğü “Türk” sedasını içerdiği; dolayısıyla pan-Türkist akımlara manevi zemin hazırladığı gerekçesiyle, fakat tabii ki aslında Kızıl Sömürgeciliği pekiştirmek hedefiyle her iki deyimi de lügatlerden sildirtmişti.
İşte o gün bugündür Türkistan tanımı ancak önüne Doğu sıfatı da eklenerek, Tibet’ten Altaylar’a çıkan ve Çin’in Sinkiang diye adlandırdığı Uygur Özerk Bölgesi için kullanılıyor.
***
FAKAT eğri oturup doğru konuşalım: Aslında İranî halkların genel bir “Türk yurdu” anlamında kullandığı bu Türkistan kelimesi bile çok yenidir. Üstelik “oryantalisttir”.
O da tıpkı İpek Yolu deyimi gibi ve ancak 19. Yüzyıl kolonyalizmiyle atlaslara girdi.
Çünkü Hazar’dan Kaşgar’a kâh göçebe, kâh yerleşik yaşayan ve etnik olarak Türk addedilen değişik halklar yurtlarını hiçbir zaman Türkistan diye adlandırmadılar.
Göçebeler kendilerini kavimlerine, aşiretlerine, boylarına; meskûnlar ise kentlerine, mekânlarına, coğrafyalarına göre tanımladılar.
Hattâ aslına bakarsanız, Çinlilerin kendi emperyal tarihlerindeki hudut sakinlerini; yerlilerin ise yine tarihteki fakat prestijli diğer imparatorluğu çağrıştırarak benimsediği şu ortak Uygur kelimesi bile doğru değildir. Zira bugünkülerin dünkü Uygurlarla alâkası yoktur.
***
HER neyse… Bütün bunlar, 20. Asrın başından itibaren Rus, Osmanlı ve Hint Türk ve Müslümanlarının etkisiyle yavaş yavaş filizlenen; hattâ Turan sevdasındaki İttihatçıların yöreye gönderdiği Teşkilât-ı Mahsusa ajanı Habibîzâde Ahmet Kemal’in iteklemesiyle biraz daha şekillenen ulus bilincinin Türkistan’daki varlığını ne ortadan kaldırır, ne de azaltır.
Zaten velev ki bazen feodal, bazen de dinî veçhe öne çıkmış olsun…
Basmacı isyanlarının sürekliliği; Uygurların ek olarak Han asıllı Müslüman Dunganların (Hui) da desteklediği 1. ve 2. Cumhuriyet girişimlerinin devamlılığı; dünkü Osman Batur ve İsa Yusuf Alptekin’den bugünkü Rabia Kadir ve İlham Tohti’ye uzanan millici ve kimlikçi liderlerin varlığı bir yandan Pekin’e karşı duyulan hoşnutsuzluğun boyutunu, diğer yandan ise aynı uluslaşma bilincinin vardığı noktayı tartışmasız kılıyor.
Artı, bölgenin hızla Çinlileşmesi ve yerli halkın refahtan pay alamaması yukarıdaki hoşnutsuzluğun İslami tedhişçiliğe kaymasına ve kanlı eylemlerle tezahür etmesine yol açıyor.
Zaten asimilasyon politikası uygulayan Pekin de buna misilleme olarak ibadet âdetlerini bile yasaklayan veya sınırlayan cebri tedbirleri bir üst düzeye tırmandırıyor.
Ve ne yazık ki yukarıdaki gelişmeler de bütün Türkî Âlem’in haklı olarak “beyin” addettiği Türkiye’ye “sokakta çekik gözlü turist marizlemek” tepkiselliğiyle yansıyor.
***
EVET, batısı ve doğusuyla Türkistan vardır! Türkiye de ora insanlarının beynidir!
Fakat dikkat, bir hissiyat organı olan kalbi değil, bir mantık uzvu olan beynidir!
Dolayısıyla da Ziya Gökalp’in şiirini tersinden okumak gerekiyor:
“Vatan Türkiye’dir Türklere/ Ne Türkistan, ne Turan…”
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015