İlnur ÇEVİK
Türkiye şu anda ciddi bir dış ekonomik saldırı ile karşı karşıya ve bunu yurt içinde de destekleyen çevreler var… Son dolar saldırısı da bunun bir parçası…
Bu saldırıların hedefi seçimlere giderken zayıflatılmaya çalışılan Recep Tayyip Erdoğan ve yönetimi.
Yani birileri 15 Temmuz 2016’da ateşli silahlarla başaramadıklarını şimdi ekonomik silahlarla başarmaya çalışıyor.
Ona karşılık Merkez Bankası savaşa müdahil olup durumu düzeltmeye çalışıyor. Finans sistemimizin sağlamlığı bizim için bir güvence.
Ama bir de madalyonun öbür yüzü var. Neden bu Türkiye düşmanları doları bu şekilde pompalayıp bir krizi tetiklemeye çalışırken ülkemizi bu kadar sıkıntıya sokabiliyor?
Bunun cevabı ise önce ülkemizin büyümeyi dış kaynakları kullanarak sağlaması ve bu konuda bağımlılığı. İkincisi ise dış kaynaklardan elde edilen fonların fabrika bacaları için değil daha çok betona yatırılması. Yani inşaat sektörünü besleyip ekonomik büyümeyi sağlayan bir yapı… 16 yıldır ülkemize giren 300 milyar dolar inşaat sektörüne akıtılmış durumda. Ama bu fonlar bir tek fabrika bacası bile ortaya çıkaramamış… Türkiye’nin alt yapı eksiklikleri tabii ki dev projelerin gerçekleşmesi ile aşılacaktı ve bu sağlandı. Ama bunun yanında şehirlerimizde mantar gibi yükselen gökdelenler, siteler ve dev apartman projeleri de bu 300 milyar dolardan pay aldı…
Fabrika bacası demek kalıcı iş gücü, ihracat ve gerçek refah demek… Bu konuda ne kadar hassas olduğunu Sayın Cumhurbaşkanımız da açıkladığı projelerle gösterdi. Betona yapılan yatırım da kitlelere ekmek sağlıyor ama geçici. Bunun sağladığı büyüme ve refah da geçici oluyor. Böylelikle kazanılan paralar inşaat şirketlerini palazlandırıyor ama bunlar o paraları fabrika bacası için harcamıyorlar… Bu yapının ciddi bir şekilde değiştirilmesi gerekiyor. Fabrika bacalarının inşaat vinçlerinden daha fazla olması şart… Bunu gören Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan son zamanlarda bir sanayileşme seferberliği başlattı. Yani doğru yoldayız.
O zaman dolarla oynamaya kalkanlar Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya kalkamayacaktır…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.09.2025
8.02.2019
4.01.2019
3.01.2019
2.01.2018
1.01.2018
31.10.2018
30.10.2018
29.10.2018
28.10.2018