Mehmet TEZKAN
Dolar da Euro da çok sert vurdu. Merkez Bankası Başkanı'yla yetinmedi, Hazine ve Maliye Bakanı'nın da koltuğunu altından çekti.
Hem de devletin ve yürütmenin yegane temsilcisine en yakın kişinin altından...
Saray şoke olmuş olmalı ki 27 saat sessiz kaldı. 27 saat ne diyeceklerini bilemediler. Bilememelerinin nedeni Bakan'ın "At izi it izine karıştı, Allah sonumuzu hayreylesin" ifadelerinin yer aldığı açıklamasına ne yanıt verileceği değilmiş.
Enkazı nasıl kaldıracağız, diye uzun uzun düşünmüşler.
Şükrolsun... Nedeni sonunda bulmuşlar. Veya fark etmişler diyelim.
Memlekette hukuk olmadığı için ekonominin dibe vurduğunu, işsizliğin tavan yaptığını, yabancı yatırımcının gelmediğini, yerli yatırımcının da yatırım yapmadığını parasını dolarda /Euro'da/altında tuttuğunu, yurt dışına gönderdiğini sonunda anladılar.
İlk sinyal yürütmenin yegane temsilcisinden geldi. Ülkenin güven kazanımına odaklanacağını ilan etti. Yatırımcıya cazibe merkezi olacağını söyledi.
Bu nasıl olur?
Hukukla.
Adalet Bakanı dün sanki yeni Adalet Bakanı olmuş, partisi de iktidara yeni gelmiş gibi esti gürledi.
Yargıyı kıyasıya eleştirdi.
Yargı reformu yapacaklarmış. Bu reform sayesinde keyfi tutuklamalar olmayacakmış. Hakimler artık dosyaya bakarak karar verecekmiş.
Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uyulmadığı yerde hukuk güvenliğinden söz edilemezmiş.
Hukukun güvenirliliği ekonominin de güvenirliğini getirirmiş.
Yıllardır bunları söylemekten ağzımız kurudu.
Bu ülkede hukuk yok dedik.
Bu ülkede hakimler keyfi kararlar alıyor dedik.
Bu ülkede yargının talimatla karar aldığı algısı var, yabancı yatırımcı gelmez dedik.
Dinlemediler.
Dinlemedikleri gibi kalemşorlarını kullanarak hakaret ettiler/tehdit ettiler.
Dolar sert çaktı. Enflasyon yüzde 20'lerin üzerine fırladı. İktidar 7.4 büyüklüğünde depremle sarsıldı.
Adalet Bakanı dedi ki: "Arkadaş, yargı konjonktüre bakmaz, yargı hatıra, birilerinin dediğine bakmaz, yargı vicdanına hukuka bakar, Anayasa'ya bakar. Beklenti budur."
Güzel sözler, hoş sözler de sahadaki durum bu mu?
Değil tabii.
Onlarca örnek var da ikisini söyleyeyim.
Birincisi, Ahmet Altan'ın hapiste olması. Mahkeme'nin tahliye kararı vermesine karşı yan mahkemenin yetkisi olmadığı halde tutuklaması.
1504 gündür hapiste.
Bu hukuksuzluğa karşı Adalet Bakanı'nın sesi çıkmadı.
İkincisi; Osman Kavala'nın 1109 gündür tutuklu olması. Haksız yere, hukuksuz yere!
Adalet Bakanı demiş ki, haksız yere tutuklu kalanın o günleri geri gelmiyor.
Vay be! Yeni fark etmiş!
İki örnekle yetineyim.
Hukuk'un olmadığı mahkemelerin Anayasa Mahkemesi'ni tanımadığı, anayasal devletten anayasalı devlete geçen, medyanın emirle/telkinle haber yapıp yapmadığı, medyanın kahir ekseriyetinin kendini halatla Saray'a bağladığı bir ülkeye yatırımcı gelir mi?
Bırakın yatırımcıyı sıcak para bile gelmiyor.
Adamlar borç bile vermiyor.
Dolar sert çakınca, Euro 10 lirayı aşınca alarm zilleri çaldı, yürütmenin aklı başına galiba geldi.
"Hukuk" demeye başladılar. Önemli bir adım.
Hukukun olmadığını, hakimlerin keyfi tutuklamalar yaptığını, kararların birilerine bakılarak alındığını Adalet Bakanı kabul etti.
Dilerim gereğini yaparlar Türkiye'yi hukuk devleti yaparlar.
Dilerim yarın öbür gün...
Özgür medya demeye de başlarlar; gereğini yaparlar.
Eleştirel medyanın önemini kavrarlar.
Çünkü demokrasinin olmazsa olmaz ikilisi bunlar.
Batı artık medyaya bakarak karar veriyor. Bir ülkede demokrasi olup olmadığını medyayla ölçüyor.
Yıllardır tepiniyoruz dilimizde tüy bitti. Dinleyen olmadı. Dolar/Euro/altın üçlüsü yaşamı alt üst etmeye başlayınca iktidar silkinmeye başladı.
Dolar iktidarın aklını başına getiriyor demem bundan.
İnşallah getirmiştir diyerek noktayı koyarım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.01.2025
27.02.2023
14.06.2022
23.05.2022
7.03.2022
7.02.2022
30.08.2021
19.08.2021
17.08.2021
11.08.2021