Mehmet TIRAŞ

HUKUK YOKSA GERİSİ TERRUATTIR…
1.01.2024
535

Bir insanın yaşaması için, ”ekmek, hava ve su” ne kadar yaşamsal ise…

Hukukta toplum ve devlet için: ”sorunların çözümü, kamusal düzenin sağlanması ve adaletin dağıtılması açısından, o kadar önemli ve vaz geçilmez bir kavramdır.”

Bir toplum hukuk toplumu olamıyor ve hukuku ortak payda olarak seçmediği sürece, o toplumun; “olayları ve sorunları, makul ve mantıklı olarak” analiz etmesi çözüm önerilerinde bulunması da mümkün olmuyor.

15 Temmuz kontrollü darbenin ardından Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine  sonra, hukuku daha çok arar olduk.

Kuvvetler birliği demokrasinin en büyük düşmanı olduğunu gördük.

İktidar yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanmaya başladı.

Toplumsal hiçbir sorunumuz çözemez olduk ve deyim yerinde ise tıkandık.

Gerçekle yüzleşerek yaşadığımız sorunlara aklıselim çözüm arayacağımıza, şiddet üzerinden birbirimize saldırıyoruz.

Hakaretler, iftiralar ve tehditler havada uçuşuyor.

Demokrasiden ve hukuktan yana olan toplumun her kesimi ve bireyi rahatsız ve rahatsız olmaya da devam ediyor.

Hukuk devleti olamazsak hiçbir sorunu çözemeyiz” diyor…

Kim diyor?

 Eski AYM Başkanı Haşim Kılıç.

Haşim Kılıç kim?

17 Mart 2008 Tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Baş Savcısının AKP’yi laikliğe aykırı hareket ettiği için, Anayasa Mahkemesine (AYM) kapatma davası açtığı tarihte; AYM Başkanı olan ve AKP’yi bir oy farkla kapatmaktan kurtaran kişi.

İnternette gazetelerin web sayfalarını ve Haber sitelerini tararken 23 Aralık 2023 Tarihinde, Haşim Kılıç’ın; ”Demokraside Birlik Vakfının” Ankara Gençlik Parkı Kültür Merkezinde, düzenlediği toplantıda yaptığı konuşmasına rastladım.

Gelin Haşim Kılıç’a kulak verelim:

“2010 yılındaki anayasa değişikliğiyle ilgili olarak “bir vesayeti kaldırırken bir başka vesayetin fırtınasına uğradık.

Bir ülkenin hukuk devleti olması ve sorunlarını çözmesi için “üç kurumun bağımsızlığına” dikkat çekiyor.

-Anayasa Mahkemesinin.

-Hakimler ve Savcılar kurulunun.

-Yüksek Seçim Kurulunun.

Bu üç kurumun tarafsız ve bağımsızlığını temin etmedikçe asla sorunlarımızdan kurtulamayız.

Eğer bu üç kurum şuan ki haliyle devam ederse hiçbir toplumsal sorunumuzu çözemeyiz,buna ekonomi de dâhil açıklamasında bulunuyor.

Cumhurbaşkanını eleştirdi diye 30 bin kişi tutuklanır mı?

Şuan hapishanelerde 300 bin insan var.

Mahkemelerin yorum hakkını kullanmadığını belirtiyor.

Biz mahkemeleri adalet dağıtan değil de tutuklama aracı olarak kullanıyoruz” diyor.

1.5 milyon insanın terör örgütü üyeliğinden yargılandığı ülke olur mu?

Yaşadığımız olumsuz tüm sorunlarımızın nedeni hukuktan uzaklaşmanın sonucu değil mi?

Hukuktan uzaklaştıkça ülkenin sorunlarının önünü tıkayan ve ülkenin gündeminden hiç  düşmeyen; “Kürt sorunundan kaynaklanan”çatışmalarda ölen  asker cenazelerinde yaşadıklarımız, kabul edilir bir durum değil.

TSK’nin  Kuzey Irak bölgesine yaptığı “pençe-kilit  operasyonunda” 12 askerin 21-22 Aralık 2023  Tarihlerinde PKK ile girdiği  çatışmalarda hayatını  kaybetmesinin ardından;iktidar hiçbir sorumluluk almadan, terör konusunda muhalefeti hedef göstermesi ve terör üzerinden seçimin startını vermesi, kabaca, ilkel bir kurnazlık değil mi?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel niye hedef gösterildi?

Özel 12 asker nasıl öldürüldü, bunun hesabını gelin mecliste verin diyor.

CHP olarak iktidarın hazırladığı bildiriye imza atmayıp, partisinin daha sert bildirisini yayınladı.

İktidar ve ortakları kıyamet kopardı.

Hadsizliğe bakın…

AKP ve MHP Muhalefeti de kendine benzetmek istiyor.

Böyle bir demokrasi gördünüz mü, böyle bir küstahlığa rastladınız mı?

Muhalefet partisi kendi politikalarını değil de iktidarın kuyruğuna takılacak.

Gitmezse gelsin şiddet, gelsin kaba kuvvet.

2015 Tarihine kadar PKK ile çatışmada ölen asker cenazelerinde, MHP’nin  talimatı ile   Ülkü Ocakları tarafından camilerde  organize edilir ve AKP’nin bakanlarına saldırılar düzenlenir protestolar yapılırdı.

Kayseri’de 19 Nisan 2010 Tarihinde PKK le çatışmada ölen yüzbaşı Levent Çetinkaya’nın  cenazesine katılan  AKP’li Bakan Taner Yıldız’a; mesleği Beden Eğitimi öğretmeni olan MHP’li  Şahin Şimşek yumruklu  saldırı yaparak ,Taner Yıldız’ın korumalarının önünde  burnunu kırdı. Bu saldırgan ilk duruşmada tahliye oldu.

AKP’li bakanlara yine PKK ile çatışmada ölen asker cenazelerinde Bursa’da,Ankara’da saldırlar düzenlendi ve cenaze töreni bitmeden bakanlar camiden kaçarak ayrılmak zorunda kaldılar.

Erdoğan şehit cenazelerinde olay çıkartanları uyararak MHP’yi ve Ülkü Ocaklarını, ”kafa tasçı,ırkçı faşistler”,  Nekrofiller” diye ağır sözlerle hedef alıyor,biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almış bir iktidarız…

Erdoğan, daha da ileri giderek neye mal olursa olsun bu akan kardeşkanını durduracağım

 Kürt sorununu çözeceğim  diyerek adına ” Analar Ağlamsın” koyduğu çözüm sürecini başlattı.

Çözüm sürecinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Erdoğan dümeni MHP’ye kırdı.

 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı ucube hükümet sistemini MHP ile anlaşmasından sonra; çatışmalarda ölen asker cenazelerindeki protestolar ve saldırılar birden, Ana muhalefet partisine evirildi.

Hatırlatayım:

17 Aralık 2016 Tarihinde terör örgütünün bombalı saldırısı sonucu çarşı izninden dönen askerleri taşıyan  otobüse yapılan bombalı saldırı da ,15 asker vahşice katledilirken, organize edilen bir grup iktidarı değil de muhalefeti protesto etmek için sokaklara çıktı.

22 Nisan 2019 Tarihinde Ankara Çubuk’ta yine bir asker cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na  linç girişiminde bulunulmuş ve Kılıçdaroğlu bir eve sığınarak, zırhlı askeri bir araçla ilçeden kaçırılmıştı.

12 askerin cenazelerinde örgütlü yapılan provokasyonlara ve saldırılara baktığımızda, iktidar yerel  seçim öncesi, terör sezonunu açmış gözüküyor.

İktidar ve ortağı Kendisinden farklı düşünen muhalefet partilerini, muhalif olan toplumun her kesimini ve meslek kuruluşlarını(AYM’ni, TTB’ni ve Baroları hedef gösterilmesi)  terör örgütünün müttefikleri olarak hedef gösterip  suçlar oldular.

HDP’ye yapılan saldırılar ve ölümlere varan olaylar başlı başına bir yazı konusu

Türkiye “her türlü sorunlarını ve olayları hukuk çerçevesinde ele almadıkça”, “çoklu organ yetmezliğine yakalanmış hasta bir insan durumundan kurtulamaz.”

Hukuk bir toplumun can ve mal güvenliğini sağladığı gibi, aynı zamanda sosyal güvencesidir;toplumsal barışın, huzurun, özgürlüğün,refahın ve adaletin de  sigortasıdır.

Türkiye’nin değişmez yolu Hukuka dönüp AB’ liginin müktesebatını yerine getirmektir.

“Hukuk Yoksa eşit vatandaşlık hukuku da yok.”

İşte iki yargı garabeti.

13 Aralık 2023 Tarihinde sahada hakemi yumruklayan ve tutuklanarak cezaevine konan,  Ankara Gücünün eski kulüp başkanı, Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski ev sahibi, AKP’den iki dönem milletvekilliği yapan Faruk Koca,15 gün sonra tahliye edildi.

18 Aralık 2023 Tarihli “Şiddet var Hukuk yok” başlıklı yazımda Faruk Koca ilk duruşmada ya da, mahkemeye çıkmadan tahliye olur demiştim, öyle de oldu.

İktidar yanlısı olanların muhalefete yönelik işledikleri suçlar ölümle sonuçlanmadığı  sürece; en fazla iki veya üç  ay içeride kalıyorlar ve tahliye ediliyorlar.

Ülkü Ocakları tarafından Kırşehir’de Kürt kökenlilerin iş yerlerinin yakılmasından tutunda, kolu kırılan, başı yarılan ve hastanelik olan gazetecilere saldıranların hiç birisi ceza almadı.

AYM’nin iki defa “Hak İhlali kararı vermesine rağmen, 7 aydır tutuklu olan  TİP Hatay milletvekili Can Atalay  kararını, İstanbul 13’cü Ağır ceza mahkemesi ikinci defa  uygulamadı ve  dosyayı tekrar Yargıtay 3’cü Ceza  Daire’sine gönderdi.

Askeri darbe dönemlerinde bile yargı kararları yok sayılmadı.

AYM’nin kararlarının uygulanmaması tarihe açıkça sivil bir darbe olarak geçti.

“Bizim iktidarımızda üstünlerin değil Hukukun üstünlüğü olacak” sözünü veriyorlardı.

AKP iktidara geldiğinde “Türkiye 139 ülke arasında hukuk sıralamasında” ,”yeri 52’iken”, 2023 yılında “117’ci sıraya” geriledi.

Maalesef Yeni yılda da ” İlle de Hukuk” diyeceğiz.

Bunu demeye de mecburuz.

Bütün okurlarımın yeni yılını kutluyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar