Murat BELGE
Salının yazısını kaçırdım, çünkü kısa bir ziyaret için Kıbrıs’a gidiyordum. Bir gece kalabildim, bir toplantıya katılıp döndüm. Bu, ilginç bir toplantıydı.
Son günlerde “su yüzüne” çıkan bir sorunu konuşmak üzere Ekopolitik’in düzenlediği bir toplantıydı. Ekopolitik’in hep yapmaya çalıştığı ve yapa yapa da yapmasını öğrendiği, değişik bakış açıları, değişik dünya görüşleri olan kişileri biraraya getirip tartışma konusu olan sorunu birarada ve birbirleriyle “yumruklaşmadan” konuşacakları bir ortamı hazırlamaktı amaç. Bir gece kalıp dönmem gerektiği için toplantı bitmeden ayrıldım; nasıl bittiğini de henüz kimseyle konuşup öğrenemedim. Ama ayrılıncaya kadar ilgiyle izlediğim, birçok şey öğrenip birçok şey de düşündüğüm bir toplantı oldu. Bu düşündüğüm şeyleri, belki birkaç gün, yazmak istiyorum.
Ben de toplantının sırasını izleyeyim. Yıllar öncesinden adını bildiğimiz, Kıbrıs Türk kesiminde Dışişleri Bakanlığı yapmış Kenan Atakol vardı katılımcıların arasında. Başka bir yerde işi olduğu için ilk sözü o aldı ve konuyu açtı.
Kenan Atakol, Rauf Denktaş’ın yakını, dolayısıyla Kıbrıs’ı Türkiye olmaksızın düşünemeyen biridir. Zaten söze de öyle, “Türkiye bizim canımız, herşeyimiz” diyerek başladı. Öyle başladıktan sonra da, Ada’da “Türkiye” niçin bir şikâyet konusu oluyor, bunu anlattı. Anlattığı aslında oldukça basit, düz bir konu.
Kıbrıs Türkleri alışık olmakları tipte suçlarla karşılaşıyor, bu suçların oranları alışılmadık rakamlara çıkıyor. “Kim yapıyor bu işleri” diye sorunca, cevap, hemen hemen şaşmaz bir biçimde, Türkiye’den gelen birtakım kişiler oluyor.
Nedir “suç”? Bayağı ciddi. Bir kere hırsızlık, evlere girip soymak, iyiden iyiye yaygınlaşmış. Atakol, “Benim evim de soyuldu” dedi. Az sonra, toplantıyı yönlendiren Vamık Volkan kendi evinde de aynı şeyin olduğunu söyledi.
Ama yalnız “soygun” ya da “hırsızlık” değil sorun. “Irza tecavüz” olayları olmadık biçimde artmış. Ve son olarak, “cinayet” de artmış.
Bunları dinlemek bana zaten sık sık düşündüğüm şeyleri bir daha hatırlattı: bu ülkede insanı ne kadar kötü yetiştirdiğimizi. Eğitebildiğimiz bir türlü, eğitemediğimiz bir başka türlü. Belki bütün dünyada var böyle bir gidiş. En genel nitelemeyle “vicdansızlık” diyeceğim bir sevgisizlik, vahşet. Ama, korkarım, bizde bunun örneği çok daha fazla çıkıyor. Çünkü bizim insanlara “eğitim” diye verdiğimiz şeyin içinde de şiddet var... Tıka basa şiddet. Bunu eğitim sistemimize koymuşuz, çünkü insanlara “Düşmana böyle yap” diyoruz. Diyoruz da, kimin, ne zaman, niçin “düşman” olacağına o karar veriyor.
Neyse, demek ki Türkiye’de suç oranlarını biraz daha düşük tutmak için bu gibi yeteneklere sahip yurttaşlarımızı Kıbrıs’a ihraç etmek yöntemini uyguluyoruz. Ama belli ki Kıbrıslılar bu yöntemin sonuçlarından pek hoşnut değiller. Peki, ne olacak? Bu gidişin bir çaresi yok mu?
Toplantıda söz alanlardan bazıları, nüfus kâğıdıyla gelen (biliyorsunuz, Kıbrıs’a gitmek için pasaport da gerekmiyor) kişilere, bazı Avrupa ülkelerinde bize sorulduğu gibi, “Neden geldin, hangi adreste kalacaksın, kaç paran var” türünden sorular sorulması gereğini söyledi. Bazıları, bu tip bir sorgulamanın Türkiye’den başlayabileceğini, böylesinin daha etkili olacağını ekledi.
Bu da basit, kolay bir çözüm. Ama konuştukça, sorunların bunlardan ibaret olmadığı görüldü. Sonrasına yarın devam edeyim.
Yazarlar
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAk Parti içinde üç grup var ve Erdoğan sonrası için mücadele halinde mi? Güldürmeyin beni… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEHapishaneler artık iktidar teknolojisi üretmiyor 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTAvni Akyol’a Ayıp Ettiniz… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2025
1.08.2025
28.07.2025
22.07.2025
30.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025